ATV'de yayınlanan 'Tatar Ramazan' dizisinin kötü adamı 'Emir'i canlandıran Umut Kurt, 1997 yılında amatör olarak başladığı oyunculukta kısa sürede kendisini ispat etti. ATV'nin birçok sevilen dizisinde rol alan Kurt, 'Tatar Ramazan' dizisini ve canlandırdığı karakteri anlattı...
'Tatar Ramazan'la kısa sürede büyük beğeni kazandınız. Bize bu projede yer almadan evvel neler yaptığınızı kısaca anlatır mısınız?
Yaklaşık 15 yıldır oyunculuk yapıyorum. Daha önce de ATV'de yayınlanan 'Hatırla Sevgili' ve 'Gönülçelen' dizilerinde rol almıştım. Sonra sinema filmlerinde oynadım. 'Kavşak', 'Labirent' ve 'Çanakkale: Yolun Sonu' isimli filmlerde rol aldım.
CANİ OLMASI NORMAL
'Tatar Ramazan'daki rolünüzden bahseder misiniz?
'Emir' diye bir karakteri canlandırıyorum. Dizideki kötü adam... 'Emir', Doğu Almanya'da askeri eğitim görmüş bir çocuk. Ruhsuz, duygusuz, öfkeli ve kin dolu bir çocuk. Babasının kurduğu düzeni ve sistemi devam ettirmek adına karşısına çıkan bütün engelleri teker teker gözünü kırpmadan yok ediyor. 'Tatar Ramazan'ın da bir numaralı düşmanı. Babasının işlerine çomak soktuğu için onu ortadan kaldırmaya çalışıyor.
'Emir' karakteri neden bu kadar kin dolu peki?
Öyle eğitilmiş. Ölüm makinesi yapmışlar bu çocuğu. Ruhu, duyguları elinden alınmış. Annesini tanımıyor. Annesi tarafından terk edilmiş bir çocuk ve baba da böyle olunca cani olması çok normal bence.
BİRÇOK PSİKOPATLA BİR ARADA BULUNDUM
'Emir', 'Tatar Ramazan'a ne gibi kötülükler yapacak?
Muhtemelen öldürmeye çalışacak.
Dizi için cani bir adama nasıl dönüştünüz?
Yaşadığım, büyüdüğüm mahalle kolay bir yer değildi; Kartal'da büyüdüm. Orada birçok cinayete ve kavgaya şahit oldum. Birçok psikopatla bir arada bulundum. Psikopat dediğin adam çok fazla konuşmaz, asarım, keserim demez; gider asar. 'Emir' de böyle. Geçmişteki mahallemin oyunculuğuma çok büyük yardımı oldu. Esnaf çocuğu olduğum için sokakta büyüdüm. Ben hep kavgaları ayıran çocuk oluyordum. Oynadığım bütün rolleri, gördüğüm ve bildiğim olaylar üzerinden, gerçek olandan kurmaya gayret ettim.
KÖTÜYÜ BULUP ÇIKARTMAK ZOR OLUYOR
Türkiye'de kötü oynamak bıçak sırtı bir şeydir... Size, canlandırdığınız karakterle ilgili ne tür tepkiler geliyor?
Bugüne kadar çok fazla kötü adamı canlandırmamıştım. Benim içimde kötü olmadığı için o kötüyü bulup çıkarmak biraz zorluyor. Annelerin sevdiği çocuktan çok ters köşe bir rolle seyirci karşısına çıktım. Bugüne kadar sokaktan canlandırdığım rolle ilgili hiç bu kadar hızlı geri dönüş almamıştım. Diziyi takip eden erkek izleyicilerimiz yolda, "Abi, 'Tatar Ramazan'ı çok seviyoruz, ona bir şey yapma" diyorlar mesela...
Peki kötü adamı canlandırmak zor oldu mu?
Kolay olmadı, zorlanıyorum. Ama burada beni rahatlatan iki durum var: Senaryo çok iyi kurgulanmış. O benim çok işime yaradı. Yönetmenimiz Cevdet Mercan ile 'Gönülçelen'de de çalışmıştık; onun söylediklerini yapmam yeterli oluyor çoğu zaman.
KLASİK ARABALARA TUTKUNUM
Klasik arabalarla ilgilendiğinizi duyduk...
Klasik arabalara tutkunum. Dizide de kendi klasik arabam 1964 Cutlass'ı kullanıyorum. Klasik arabamın hikayesi de var.
Nedir hikayesi?
Bir Amerikan askeri, Amerikan'dan getirtmiş Adana'ya. Sonra satıyor. Araba bir-iki kez el değiştiriyor. Türkiye'de tek kapılı bu arabadan sadece bende var.
Yeni arabalara ilginiz yok mu hiç?
Bugüne kadar yeni arabaya hiç binmedim. Bir araba toplamayı; ardından da o topladığım arabaya binmeyi seviyorum ben. Arabalarla oynamak hoşuma gidiyor.
Klasik arabalarla ilgili bir proje yapma isteğiniz var mı peki?
Bir oyuncu arkadaşımla, eski arabalarla ilgili bir program yapacağız.
