Dünyaca ünlü bilardocu Semih Saygıner; önce 'Aşk Yakar' isimli dizide rol aldı, ardından bir şarkı yarışmasına katılıp albüm çıkardı. Saygıner, şimdi ise bambaşka bir kulvarda rüştünü ispatlamaya çalışıyor. Ünlü bilardocu, başından geçen komik olayları anlattığı 'Masamda Birikmiş Hikayeler' isimli gösterisini 23 Ocak'ta BKM Mutfak'ta sahneleyecek. İşte Saygıner'in anlattıkları...
KİMSEYLE YARIŞMIYORUM
Tek kişilik bir gösteri yapma fikri nasıl ortaya çıktı?
Planlayarak yaptığım bir şey değildi. Uzun yıllar hem ülkemde, hem de yurt dışında bilardoda şov yaptım. Yaptığım şovlarda masanın etrafında başımdan geçenleri anlatmaya başladım. Bir süre sonra, bu hikayelere fazlaca talep gelmeye başladı. Derken bu gösterileri, insanlar sevmeye başladı. Ben de tek kişilik şov dozajını artırdım. Sonra 'Bu kadar seviliyorsa, bunları toparlayıp oyun haline getireyim' dedim. Öyle hikayeler vardı ki, yazı ile anlatamazdım. Benim birebir anlatmam lazımdı. Üniversitelerde birkaç deneme yaptım ve çok güzel geri dönüşler aldım. İnsanlar benden böyle bir şey beklemiyor, beni ciddi görüyorlardı. Tabii ki bilardo yarışlarında ciddi olmak zorundayım ama günlük hayatımda hep şakacıyım.
Bilardodan sonra şarkıcılık yaptınız. Şimdi de tek kişilik gösteri yapacaksınız. Tek kişilik gösteri yakın zamanda işiniz olabilir mi?
Tabii ki. Sonuçta biletli gösteriler yapıyorum, konuşabilen bir adam olduğumu da gördüler. Ben kendimi geliştirmeyi seven biriyim. Şarkı söylemeyi de, oyunculuk yapmayı da severim. Hepsinin birbirine bağlı olduğunu düşünüyorum.
Tek kişilik gösteride son 20 yıla baktığımızda, Cem Yılmaz ismi ön plana çıkıyor. Sizce, bu alanda Türkiye'de neden listede az isim var? Siz bu listeye girer misiniz?
O listeye girip giremeyeceğimi bilemem. Zaten öyle bir plan da yapmam. Kimseyle yarışmıyorum. 'Bu sektörde var olacağım' diye de bir iddiam yok. Ben sadece kendisini geliştiren ve hep bir şeyler üretmenin peşinde olan bir adamım. Hazıra konan biri değilim. Bu oyunu insanlar beğenirse, zaten bir yere taşırlar.
Bu hikayeleri sinemaya aktarmayı düşünür müsünüz?
Sahnede anlattığım hikayeler, sinema ile nasıl anlatılır onu bilemem. Belki sinemadan anlayan insanlar, bu hikayeleri dinlerlerse 'Film olabilir' diyebilirler. Ama ben o tecrübeye sahip değilim.
GÜLDÜRMEK KOLAY DEĞİL
Tek kişilik gösteri en zor sanatlardan biri. İnsanları güldürmek kolay mı?
İnsanları güldürmek hiç kolay değil. Güldüreyim derken komik duruma düşebilirsiniz. Ben zorlama mizah yapan biri değilim. Komik olmak için özel bir çaba sarf etmiyorum. Yaşadıklarım komik ama onları yaşarken çok da komik olmuyor. Sonradan hatırlayınca komik olduğunu anlıyorum.
ZEKİCE YAPILAN ESPRİ BENİ GÜLDÜRÜR
Siz nelere gülersiniz?
Zeki esprilere gülerim, sıradan espriye gülmem.
Bundan sonrasında ne yapmak istiyorsunuz?
İnsanlar beni bilardocu olarak tanıdığı için, sadece o işi yapabilirim sanıyorlar. Oysa ki ben, yaptığım her işin eğitimini aldım. İnsanlar beğenmeyebilirler ama ben bu işleri yapacağım.
ZORLA ŞARKICI OLUNMAZ
Bir albüm çıkardınız. Müziğe olan ilginiz nasıl başladı?
Müziğe zaten oldum olası aşıktım ve sürekli müziğin çalındığı bir evde büyüdüm. Annem ve kız kardeşimle oturup şarkılar söylerdik. Çok mutlu bir çocukluk geçirdiğimi söyleyebilirim.
UYDURMA HİKAYEM YOK
Peki yeniden albüm çıkarmayı düşünüyor musunuz?
En son 'Müslüm Gürses'e Saygı' albümünde Malatya türküsü okudum; o da dinleyiciye değişik geldi. Şu sıralar müzikten ziyade tek kişilik gösteriye ağırlık verdim. Gösteride yaşadığım olayları anlatıyorum. O yüzden de yazan ve yöneten benim. Uydurma hiçbir şey yok. Başımdan geçen olayları, mizahi yönden anlatıyorum. Tek kişilik gösteriyle o kadar uğraşıyorum ki, albüm yapmayı düşünmüyorum. Zaten albümü de şarkıcı olmak maksadıyla yapmadım. Şarkıcı olmak benim karar verebileceğim bir şey değil zaten. İnsanlar şarkıcılığımı beğenirlerse, beni sahneye taşırlar zaten. Zorla, 'Ben artık şarkıcı oldum' demekle olmaz. Şarkıcı olmanın bir yerde sahneye çıkmakla ilgili olduğunu düşünüyorum
