Instagram, Vine ve diğer uygulamalardan sonra şehrin yeni favori aplikasyonu Snapchat ile tanıştınız mı? Şimdi snap'leme zamanı! Ünlü snap'çiler arasında Justin Bieber, Miley Cyrus ve Rihanna gibi isimler var. Türkiye'de ise bu trende uyan ve snap'leri ile saniyelik fotoğraf ve videolar paylaşanlar arasında; Sinem Kobal, Derya Şensoy, Oğulcan Engin ve Tanem Sivar dikkat çekiyor. Aplikasyon biraz akıl karıştırıcı ama zevkli. Gönderdiğiniz iletilerin belirli saniyeler sonra kendini imha etmesi ile ünlenen aplikasyonda ayrıca, takipçi toplama gibi bir durum söz konusu değil. Kişiye özel paylaşımların yapıldığı bu yeni mesajlaşma platformunda; fotoğraf veya video çekin, üstüne notunuzu yazın ve kaç saniye ekranda görüneceğini seçip yollayın. Sonrası mı? Gönderi imha edildi; bir daha görme şansı asla yok! Hafızanıza kuvvet!
HAFTANIN ALKIŞI HAYIRSEVER DJ'LERE GELSİN!
Gece kulüpleri, popüler DJ'lere verdiği paralar konusunda hep yakınır. 'İki saat çalacaksın, anlaşalım işte' tarzındaki pazarlık cümleleri havada uçuşur. Son zamanlarda gerçek mesleği DJ'lik olmayan, ancak müziği ve eğlenmeyi seven Cüneyt Çilingiroğlu bir trend başlattı. Çaldığı kulüp ve barlar, ona ücret ödemiyor. Onun yerine, istedikleri bir hayır kurumuna Cüneyt'in adına bağışta bulunuyorlar. Mesela Bej'de çaldığı gecelerde paralar, Çocuk Esirgeme Kurumu'na, Floripa'daki gecelerde ise Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'ne gidiyor.
AYŞE HATUN ÖNAL'DAN YENİ BİR HİT
Bu sözleri ezberlemeye başlayın çünkü bu yılın en hit single çalışması Ayşe Hatun Önal'dan geliyor. "Sekiz yıllık sakinliğimi öyle bir bozacağım ki!" diyen Ayşe'nin 'Çak Bi Selam' isimli parçasının sözleri yine iddialı: 'İki lafın beni alır, süper olur tadı kalır... Senin için yanar içim, bu yanışın sönüşü yok yok yok!' Alper Narman'ın sözlerini yazdığı parça, tüm gece kulüplerinin en hit dans şarkısı olacak. Klibini Murad Küçük'ün yöneteceği parçanın ardından Ayşe, yaz aylarına kadar single'ları üst üste patlatacak.
KARAKÖY'DEN EN GICIR ADRESLER
Her ne kadar, son zamanlarda yayınlanan 'Karaköy'ü keşfetme' kılavuzlarından bıkkınlık gelse de, hızla açılan mekanları anons etmeden de duramıyoruz. Ne de olsa heyecanlı yatırımcılar, Karaköy'e gözünü dikti bir kere... İşte onların en yenileri: ? Babadan oğula aktarılan bir eğlence geleneğidir Etiler Şamdan geceleri. Mekanın sahibi Mehmet Tuna'nın kızı Melda Tuna'yı da iyi bilirsiniz... En büyük hayaliydi kendi mekanını yaratmak. Ve sonunda başardı! Melda, Karaköy esnafı ile kaynaşıp semti çoktan ele geçirmiş! Melda,Türk mutfağının tanıdık lezzetlerini dünya mutfağı ile füzyonlayıp sunacak çılgın bir mönü ile karşımıza çıkacak. Mekanın ismi de kısa ve net: Louis. Mönüde poğaça-simit burgerden pastırmalı eggs benedict'e, iç pilav risottodan kavurmalı- kaşarlı pizzaya birçok sıra dışı lezzet bulacaksınız. Louis, Karaköy'deki birçok mekanın aksine ferah ve ayaküstü bir konumda. ? Louis'in yanı başındaki Junk'a gidiyoruz. Aslı Atamer'in sahibi olduğu Junk'a, tuhaf şeyler satan 'yeni dönem tuhafiye' diyebiliriz. İngiltere'de çok uzun yıllar 'curiousity shop' sahibi olan Aslı, aynı sistemi buraya taşıyor. Ürünlerin birçoğu İngiltere'den; benzerini bulmak pek kolay değil. Fiyatlar 100 lira ile 3 bin lira arasında. Oyuncaktan fırına, sobadan neon art'lara kadar her şey var. Sadece alışveriş yapmakla kalmayıp, Aslı'nın dev koltuklarına yayılıp, bol köpüklü bir kahvesini içip sohbet edebilirsiniz. ? Junk'ta işiniz bitti, ruhunuzu vintage'ladınız; şimdi sizi kapı komşusu Gakkı'ya alalım. Ama en iyisi siz buraya kahvaltı saatinde gidin. Çünkü burada kahvaltı dışında pek bir şey yok! Favori yemeği ise karaçay böreği.
BİR ARNAVUTKÖY LEVEL GECESİ
GÜNAYDIN'da yayınlanan ilk köşe yazımdan sonra susmak bilmeyen tebrik telefonları, hâlâ başarıyı paylaşan iyi arkadaşlarımın olduğunu hatırlamama sebep oldu. Köşemi okuyan ve paylaşan herkese çok teşekkür ederim. Kutlamanın en ilginci ise; yazımın yayınlandığı cuma gecesi, 'gençler için canlı müzik' deyince akla gelen ilk mekan Arnavutköy Level'da yaşandı. Hafta sonları Murat Pirpiri'nin sahneye çıktığı mekan tıka basa doluyor. İstek parçalar peçeteler üstüne yazılıyor ve dur durak bilmeden şarkılar söyleniyor. Ama bir dakika; mekana girer girmez alkış kıyamet kopuyor ve Murat sahneden GÜNAYDIN'da yazmaya başlamamı tebrik ediyor! Ardından kopan alkış da cabası... Diyorum ya; canlı müziğin heyecanı bir başka. Aşkı, sevinci, hüznü, ne varsa dolu dolu yaşatıyor insana...
BUNU BİLİYOR MUYDUNUZ?
Bu arada Sinem Kobal'ın, dramatik yazarlık eğitimi aldığını ve birçok hikaye ve senaryo yazdığını biliyor muydunuz? Unutmadan, benim de kamera önü eğitimi aldığım Craft Oyunculuk Atölyesi'nde meraklıları için; 15 Mart'ta 'Ezel', 'Uçurum' ve '20 Dakika' dizilerinin senaristi Kerem Deren ile Senaryo Yazım Atölyesi açılıyor.
Mert Vidinli
