İzzet-Yasemin Özilhan çifti ile birlikte Bebek Poseidon'da bir akşam yemeği yedik.
Ünlü çiftle ara vermeden her telden sohbet ettik. Aklına ve karar mekanizmasına güvendiğim İzzet'e yakın gelecekte ve çok daha ilerisinde yapmayı planladıklarımı bir bir anlattım; biraz tüyo, biraz da akıl aldım. Netleştiremediğim, kafamda hâlâ flu olan mevzulara ışık tuttu; bu da bana iyi geldi.
BEBEK MARKASI
Bu arada İzzet'in de yeni projelerini dinledim ve duyduklarım karşısında çok heyecanlandım. Henüz paylaşmak için çok erken, o yüzden yazamıyorum ama ilk anonsu yapmak için söz aldım. Sohbet sırasında Yasemin'in cephesinde de sürprizler olduğunu öğrendim.
Dünya'nın en ünlü bebek-çocuk ürünleri markası Carter's'ı çiçeği burnunda anneler iyi bilir. Marka, artık Yasemin'in kontrolü altında. Kariyerine yeni bir ivme katan Yasemin, markanın oluşum süreci ve Türkiye pazarındaki konumlandırılması aşamasında çalışıyor. Yoğun bir tempoda çalışan Özilhan'a başarılar dilerim.
KUCUROĞLU KAHVEYE EL ATTI
Ayşe Kucuroğlu, sahibi olduğu Happily Ever After'da yeni sezon için birkaç sürpriz yenilik yapmaya hazırlanıyor. Kucuroğlu; mekanın dışındaki barı, kokteyl barından kahve barına dönüştürüyor. Anlayacağınız o da yükselen kahve trendine ayak uyduruyor. Mekanda, alternatif kahve çeşitleri içip aromalı sohbetler yapabileceğiniz kahve barı için hummalı bir çalışma sürüyor. 'Peki kokteylimizi ve içkimizi içeceğimiz bar ne olacak?' diye soracak olursanız, o da içeriye taşınıyor. Denize nazır kokteyl yudumlayıp fondaki müziğe kapılmak isteyenleri içeriye alalım lütfen.
KÜÇÜK PRENSTEN ÖNCE SON DOĞUM GÜNÜ
Haftanın kutlaması, Pelin Karahan'ın doğum günü yemeğiydi. Mekan olarak tercihimiz Arnavutköy'deki Zıpkın oldu. Mekanın damak çatlatan lezzetlerini gidip deneyin. 30 yaşına basan Pelin'in, 30 kişilik davetinde 'Muhteşem Yüzyıl' ekibi ön plandaydı. Bu arada Pelin'in yaşgünü için Ankara'dan gelen dostlarını da unutmamak gerek. Aralık ayının sonuna doğru doğum yapmaya hazırlanan Pelin ile Bedri'nin misafirperverliği görülmeye değerdi. Nur Fettahoğlu'ndan Ozan Güven'e kimi ararsanız vardı. Bir ara telefonla Meryem Uzerli'ye bile bağlanıldı. Partinin sürprizi; Bedri'nin, eşi için hazırlattığı yaşgünü pastasıydı. Pelin'in fotoğraflarının bir film şeridine yerleştirildiği pastanın üstündeki 'Küçük prensten önceki son doğum günü' yazısı dikkat çekti.
'PEK YAKINDA'YI BEN ÇOK SEVDİM!
Yahu amma eleştirdik Cem Yılmaz'ın 'Pek Yakında'sını. Herkes ahkam kesip bir kulp takıyor. Sorarım size; ne bekliyordunuz, ne vâdetti ki topa tutuyorsunuz? Bana sorarsanız; film, senaryo, kadro 10 numara! Evet, doğru; hikayenin dramatik alt yapısı ağır bastığı için kahkaha tufanına kapılmıyorsunuz. Ee zaten Cem, 'Sizi güldürmeye geliyorum' demedi. Cem'in Yeşilçam'a, yıldız sistemine ve sinema sektöründeki sıkıntılara yaptığı zeki göndermeler ve ince eleştiriler; bana kalırsa filmi orijinal kılıyor. Film içinde çekilen film olan, klip tadındaki 'Şahikalar Filmi' ise 'Acaba bunu da çekip uzun metrajlısını vizyona koyar mı?' diye merak uyandırıyor. Sonuç olarak beğenin ya da beğenmeyin; siz onu eleştirirken Cem, Amerika'daki turnesinde yeni şovuyla izleyiciyi kahkahaya boğuyor. Alkışları gidenler anlatıyor; hatta Buse Terim oradaydı, anlata anlata bitiremiyor. Cem Yılmaz, birkaç güne kadar İstanbul'a döner. Özlemle atmak istediğiniz kahkahaları buradaki şovunda atarsınız.
LUCCA SİNERJİSİNİ KORUYARAK YENİLENİYOR
Kış sezonu için bir dizi estetik operasyon geçiren Bebek'in Lucca'sı, yeni sezona hazırlanıyor. Eski sinerjisinden ödün vermeden, müdavimlerin alışkanlıklarını bozmadan ve 'Aman da burası ne olmuş' dedirtmeden yenilenen mekan; bugün yarın sıfır kilometre karşımıza çıkacak. Ee bu durum, haliyle bayramda şehri terk etmeyenlerin gündemine takıldı. 'Biz şimdi nereye gideceğiz de iki lafın belini kıracağız' arayışındaki çaresiz Lucca kuşları, mekanın alışkanlığını ve alternatifsizliğini gündeme taşıdılar. Cem Mirap; sizden sağlam bir açılış daveti bekliyoruz.
