Uzun zamandır İstiklal Caddesi'nde geç saatlerde yürümemiştim. Atlas Pasajı'nın içinde yer alan Sefahathane'ye yetişmemiz gerekiyor, hızlı adımlarla hareket halindeyiz... İlk dikkatimi çeken; caddedeki memleketimiz insanının azlığı oldu. İstanbul'un gerçek sahiplerinden pek yoksun kalmış burası... Yerlerini Ortadoğulu turistlere bırakmışlar. Sayıları oldukça artmış, ellerindeki akıllı telefonları ile her yeri fotoğraflıyorlar. Bir dönem Uzakdoğulular akın ederdi şehrimize, şimdi onların sayısı azaldı; nedendir bilinmez ilgi alanlarından çıkıverdik. Rakamsal durumdan haberdar değilim ancak gözle görülür bir gerçek var...
SEFAHATHANE
Atlas Pasajı'nın içinde yer alan, mağazalar kepenklerini indirir indirmez müziğin sesini açan 90'lı yılların popüler mekanlarından biri Sefahathane... Son zamanlarda Beyoğlu gezginlerinin rotasına giren takılmalık, ayaküstü lakırdamalık bir mekan... 90 jenerasyonu yeni yeni keşfediyor burayı. Hatta bilmeyenler oldukça revaçta! Ama canlarım burayı sizin anneniz, babanız bilir. 90'lı yıllarda gece hayatında esip geçen tanıdıklarınız varsa burayı onlara sorun. Zaten mekandaki 'eski gençler' de bugünün gençlerine o zamanın anılarını anlatarak konuya giriyor. "Biz gençken burası var ya" diye başlayan cümleler ardı ardına sıralanıyor. İlginizi çekiyorsa bir tane 'eski genç' bulun ve yanına yanaşıp mazisine kulak verin. Mekan Cenk Kırmacı'nın işletmeciliğinde 'hip mekanlar' listesine giriyor. Mekanın demirbaşları arasında; Bilge Öztürk ve Doğan Duru var. Zaman zaman onların müzikleri mekanı ele geçiriyor. Onlar gibi eğlenmek, onlarla takılmak istiyorsanız; takipte kalın! Unutmadan; kafanıza eserse ve cesaret edebilirseniz, mekanın hemen karşısında gecenin geç saatlerine kadar açık olan dövmecide dövme yaptırabilirsiniz.