Dost zannettiklerim bile geri dönüşümü kıskandı

Manken-oyuncu Emine Ün, 12 yıl aradan sonra sektöre 'Kural' adını verdiği bir single'la dönüyor. Yaklaşık dört yıl önce ölümden dönen Ün'le; single'ını, hastalığını ve hayata bakışını konuştuk...
Çok iyi bir model ve oyuncuyken neden şarkıcı olmak istediniz?
20'lerimde çok arzu etmiştim ve o dönem ders de almıştım. Fakat o zamanlar başrol oynadığım için haftanın altı günü setlerde sabahlıyordum. Yoğunluktan dolayı derslere devam edemedim. Müzik içimde ukde kalmıştı.
Size 'Müzikle uğraşma, oyunculuk mesleğine geri dön' diyenler oldu mu?
Sesim muhteşem olmayabilir ama doğru şarkıyı bulduğumda sesimin daha iyi olacağına inanıyorum. İnsanlar bana "Bu işi yapma" diyor; yok yaaa! Neden yapmayayım? Kimse bana ahkam kesmesin.
Müziği ertelemenin pişmanlığını yaşıyor gibisiniz...
Evet, önemli bir hastalık geçirdim ve ölümden döndüm. O gün karar aldım; "Bir daha hayatımda hiçbir şeyi ertelemeyeceğim" dedim.
Geçen yıllar sizi sevenlerinize unutturmuş mudur?
Tam 12 sene oldu sektörden uzaklaşalı. Fakat hiç unutulmamışım; bu çok güzel bir şey. Bu kadar uzun süre ara verdikten sonra insanların hâlâ bana sevgilerini göstermeleri, beni ekranlarda görmek istediklerini söylemeleri çok büyük mutluluk.
Ara verdiğiniz için pişman mısınız?
Duru kreşe başladıktan sonra çalışmadığım için çok pişmanım. O dönem önemli bir noktadaydım ve çok izlenen güzel dizilerde başrol oynuyordum.
Şimdi teklif gelse modellik yapar mısınız?
Modellik için yaşımız geçti. Podyuma çok çıkan biri değildim, o yüzden podyumu çok özlemiyorum. Bakıyorum da, o bizim zamanımızın tadı yok. Eskiden ortam daha güzeldi. Modacılarımız da geri çekildi, eskisi kadar defile yapılmıyor. Yapılanlarda da hep yurt dışından modeller getiriliyor. Bu, mankenlerimizin suçu; bizim mankenlerimiz çabuk kilo alıyor ve çok kemikliler. Yabancı mankenler; çok uzun boylu ve sıfır bedenler.

EGOSUNU TATMİN ETMEYENLERİ TEMİZLEDİM
Tekrar sahalara dönmenizi kıskananlar oldu mu?
Olmaz mı, hem de ne kıskananlar oldu. Üstelik dost bildiklerim bile kıskandı. Single çalışmalarına başlayacağım dönem Instagram hesabı açtım. İlk önceleri kendimle ilgili normal paylaşımlar yaparken 100'ün üstünde beğeni alırdım ama single kapağını koyduğumda beğeni sayısının çok düştüğünü gördüm. Beğenenlere bakıyorum; camiada dost bildiklerim aralarında yok. Instagram sayesinde anladım ki; ego denen şey arkadaşlarımı fena hale sokmuş.
Bu durumu fark edince ne yaptınız?
Egolarına yenik düşen arkadaşlarım beni hayrete düşürdü. Egosunu tatmin edememiş, dost gibi görünenleri hayatımdan temizledim. Dostlarımı ve dost sandıklarımı Instagram'da öğrenmiş oldum. Hülya Avşar ne kadar doğru söylemiş; bu camiada gerçekten dost yokmuş. Kimden üstün olduğun önemli değil; dünden üstün müsün o önemli.
Sahnede olan bazı isimleri korkutmuş olabilir misiniz?
Şu an sahnede olan bazı isimlerin bana karşı olan bu kıskanç tutumları, beni sahnede olmaya daha fazla itiyor. Ben yıllardır yoktum, onlar yıllardır varlar. Ne fiziğimden, ne güzelliğimden, ne de hayranlarımın ilgisinden bir şey kaybetmeden geri dönüş yapıyorum. Bir de onlar denesinler 12 yıl aradan sonra geri dönmeyi. Haklılar benden korkmakta.

Ölüm kapımdan içeri girdi

Gerçekten ölümle burun buruna geldiniz mi?
Eşim Tolga beni hastaneye iki saat geç götürseydi bugün yaşamıyordum. Ölüm kapımı çalmakla kalmadı, içeriye kadar da girdi ama kapıyı kapamasına müsaade etmedik. Ölüme kapıyı biz kapattık ama sağ tarafımın tamamen felç olması ayrı bir travmaydı.
Hastalığınız neydi?
Damar tıkanıklığından kaynaklı beyinde pıhtı atması. Beynimin sol tarafındaki damarların tamamı tıkandığı için ayağımın uçundan kulağıma kadar felç oldum. Benim yaşımdakilerde milyonda bir görülürmüş. Ölüyorum diye ailem hastaneye acil olarak çağrılmış.
Hastalık size ne öğretti?
Ben son derece hassastım, hakkımdaki ağır eleştirileri kaldıramıyordum. 'Üst komşum bile hakkımda ne düşünüyor?' diye oturup ağladığım günler oldu. Bence Allah 'Kendine gel, bu hayatta en önemli olan sensin, sonra da çocuğun ve ailen' demek istedi. Bu benim için bir sınavdı. Önceden başkaları için yaşardım. Şu üç günlük dünya için artık kendimi üzmemeyi öğrendim. Çok ağır bir travma geçirdim ve yüzde 50 değiştim.
Tedaviniz devam ediyor mu?
Kan sulandırıcı bir ilacım var, ömrümün sonuna kadar onu kullanmak zorundayım. Tetkiklerimi yaptırıyorum. Stresten uzak durmam, bol bol su içmem gerekiyor.

Camiada eşim kadar destek olan koca yok!

Eşiniz Tolga Karakaş'ın, Duru'ya babalık yapması; kızınızın babası Emre Kınay'la sıkıntı yaşamanıza neden oldu mu?
Tolga, Duru'nun babası değil; onun Tolga Abi'si. Duru'nun bir babası var, o da Emre Kınay. Tolga'nın da bir kızı var. Onun da bir tane annesi var ve ben de onun Emine Abla'sıyım. Tolga, Duru'yu kendi kızından ayırmaz, ben de Tolga'nın kızını kendi kızımdan ayırt etmem. Eski eşimle de bu konuda sıkıntı yaşamadık.
Eşininiz için ne söylersiniz?
O her şeyin en iyisine layık. Bu piyasada maddi-manevi bu kadar destek olan bir koca daha görmedim. Şükürler olsun Tolga'ya sahip olduğum için. Hastalık dönemimde yakınımızda olan birine, "Emine sakat da kalsa hayatımın sonuna kadar ona ben bakacağım" demiş.

Botoks yaptırmam, doğal değil!

Estetiğe nasıl bakıyorsunuz?
Şimdiye kadar ihtiyaç duymadım ve yaptırmadım da ama sıcak bakıyorum. Gerektiği zaman, gerektiği müdahaleyi yaptırırım çünkü yaş ilerliyor ve yer çekimi kanunları var; yüz, vücut sarkabilir. Ama etrafıma bakıyorum da 19 yaşında gencecik kızlar yüzlerine botoks yaptırıyor ve ortalıklarda geziyorlar. Ben bu yaşta yapılan müdahalelere karşıyım.
Siz botoks yaptırır mısınız?
Açıkçası botoksu çok yapay buluyorum. 50-55 yaşına geldiğimde yüzümü bir kereliğine gerdireceğim, bir daha da yüzüme hiçbir müdahale yaptırmayı düşünmüyorum. Vücudum için ise spor yapıyorum ve dinç kalmaya çalışıyorum. Sporu hiçbir zaman bırakmayacağım.