Deniz Akkaya, on parmağında on marifet olan insanlardan. Mankenliği bıraktıktan sonra oyunculuk yapan Akkaya, daha sonra ticarete atılmıştı. Ayakkabı tasarımı da yapan ünlü manken şimdi de e-ticaret yapıyor. 37 yaşındaki Deniz Akkaya, Harper's Bazaar dergisine hakkında merak edilenleri anlattı...
Hep göz önünde olmanın zor olduğunu söylüyorlar ama ben sadece bunu biliyorum; buna alışığım. Bu yüzden bana garip ya da zor gelmiyor.
Aslında asosyal bir tarafım var ama tanıdığım insanları hevesle sever ve onları daha iyi tanımaya, anlamaya çalışırım. Röportaj yaptığım insanlar da sevdiğim insanlardı.
ANNELİK AYRICALIK DEĞİL
Edebiyat okumanın bana kattığı en önemli şey, üslup kazandırmış olmasıdır. Maalesef nezakete ve üsluba hiç önem verilmiyor; daha da kötüsü, para ve gücün bütün ayıpların üstünü örteceği düşünülüyor.
Çocuk sahibi olmamayı seçen kadını da çok dürüst buluyorum. Ne herkes çocuk yapmak zorunda, ne de çocuk sahibi olmak bir ayrıcalık.
Kendi hatalarını görmeyen bir annenin çocuğuyla doğru diyalog kurabileceğine inanmıyorum. Kendinizin ve neyi neden yaptığınızın farkında olmadığınızda, çocuğunuza üstten bakmaya eğilimli olur, onun 'eksikleri' üstüne odaklanır ve hep kendi yapamadıklarınızı ona yaptırmaya çalışırsınız. Hayata biraz daha yumuşak bakmak lazım. Hayatla kavga etmeyi bıraktığınızda hayat da, annelik de daha kolay.
Mankenliği bırakmamın sebebini şöyle açıklayabilirim; fiziksel olarak değil ama ruhsal olarak benim için artık kota dolmuştu. Yaptığım işten keyif almamaya başlamıştım. Manken olmak bir genç kız için harika olanaklar sunan bir iş. Düşünsenize dünyayı geziyor, kendi paranızı kazanıyor ve farklı kültürler, farklı insanlarla tanışıyorsunuz. Bana sık sık, kinayeli kinayeli kızımın manken olmasını isteyip istemediğimi soruyorlar. Sanki utanılacak bir şeymiş gibi!
Gerçekten güçlü bir insanım. Ayrıca güçlü görünmeye karşı bir bağımlılığım olduğunu da itiraf etmeliyim. Terapist bir arkadaşım bana şöyle demişti: "İkili ilişkilerde bu sana olumsuz bir özellik olarak dönüyor. Birilerine yaslanmak fikri seni çok korkutuyor. Sanki birine yaslanırsan sen, sen olmayacaksın gibi geliyor. Ama bazen yaslanmak iyi bir şeydir." Gerçekten bu noktada güç bir araz haline geliyor. Sanırım işin sırrı dengeli olmakta.
