Çocuk istemiyor musunuz?
A.S.: Bilmiyorum; olsa da olur olmasa da... Ablamın çocukları var. Ali ile birlikteyiz. Eğer çocuğum olursa Ege'de büyütürüm. Buradaki tempoda çocuğa çocukluğunu yaşatacak zaman kalmıyor.
30 SENEM ÇOK YORUCU GEÇTİ ARTIK DİNLENİYORUM
Yaz aylarını Kaz Dağları'nda mı geçiriyorsunuz?
A.S.: Kışın da fırsat buldukça gidiyoruz. Orada bir yaşam alanım var. Beach ve restoran işletiyorum. Sakin bir hayat sürüyorum. Benim için çok ideal bir yer. İnci de gidip geliyor. Altı sene böyle gide gele geçti.
İ.T.: Atilla'nın rekor ilişkisi. Kısa süreli ilişkilerinden sonra arkadaşları şaşırıyor.
Bir yaştan sonra insan hayatını daha mı düzene sokmak istiyor?
A.S.: Yoruluyorsun. Çok hızlı geçiyor zaman. Bundan sonrasını dinlenerek geçirmek istiyorum.
Göz önünde olan biri için cesur bir karar mı?
İ.T.: Çok cesur bir karar. Kimse yapamıyor bunu; Atilla yaptı.
A.S.: Şimdi 'Kiraz Mevsimi dizisinde oynuyorum. Dün sabah geldim, akşam bir sahnem vardı. Bugün bir sahne daha çekip döneceğim. Orası aile yeri. İnci geldiğinde mutfağa giriyor. Ablamlar mutfakta çok keyifli vakit geçiriyoruz.
İ.T: Bunu herkes ister ama yapamıyorlar. Yerleşenler bir sene sonra geri dönüyor. Atilla oraya yerleşeli dört yıl oldu ve çok mutlu. Sabah uyanıyoruz; yüzümüzü Ege sularında yıkıyoruz. Domatesimizi, biberimizi koparıyoruz. Zeytin yağımızı kendimiz yapıyoruz. Tamamen kendi yetiştirdiğimizi ürünlerle yaşıyoruz.
Unutulma kaygınız yok mu?
AS: Yeterince göz önünde oldum; sıkıldım. Artık göz önünde olmak çok önemli değil.
Bir araya gelmeniz zor oluyor mu?
A.S.: Ben sürekli gidip geliyorum. Ali ile de geziyoruz. Dip dibe olmak iyi değil. Ben öyle bir adam olsam kaçar gider. Ben de kaçarım. "Hadi gel" diyorum ama imkanları dahilinde gelebiliyor. Geldiğinde mutlu oluyorum. İstanbul'da nefes alamıyorum; panik atağım var. İ.T.: Çok uzak ve çok yakın... Hem çok kişisel, hem çok beraber bizim ilişkimiz.
Bu durum ilişkinizi dinamik tutuyor mu?
İ.T.: Herkesin kendisine özel bir hayatı var. Bireyiz; yapışık yaşayamayız. Birbirimize alan veriyoruz.
HAYATTAKİ BAŞROLÜM ANNELİK
Kaz Dağları'nda beach ve restoran işletiyorsunuz. Sizi serviste görenler şaşırıyor mu?
İ.T.: Atilla servis yapıyor, ben yufka kızartıyorum; şaşırıyorlar.
A.S.: Servis yapıyorum, önlerinden boşları topluyorum. 'Fotoğraf çektirebilir miyiz?' diyorlar. 'Boşları alayım çekiniriz' diyorum, şaşıyorlar.
İnci Hanım sizin Ege'ye yerleşme planınız var mı?
İ.T.: Benim hayatım oğlum Ali'ye bağlı; o nasıl mutluysa öyle yapacağım. Annelik hayattaki başrolüm.
A.S.: Ben dondurma satmak istediğimde Ali'nin eline verip plaja yolluyorum, satışlarım artıyor, yüzdesini ona veriyorum. Şezlonglara yardım ediyor. Hayatı öğreniyor.
Orada magazini takip ediyor musunuz?
A.S.: Hiç bakmıyorum. Orada sabah 06.30'da uyanıyorsun. Güneşin doğuşunu kaç kişi görüyor? Yüzümüzü denizde yıkıyoruz. 'Bu kadar güzel bir yaşam şekli olamaz' diyorlar.