New York'taki RLTYNYC Gayrimenkul şirketinin kurucusu olan ve Amerikan basınında emlak gurusu olarak tanıtılan Türk işadamı Emir Bahadır, geçtiğimiz hafta Rixos Premium Göcek'te organize edilen görkemli doğum günü partisiyle 24 yaşına girdi. Emir'le İstanbul'da buluşacaktık ama rota Göcek'e döndü ve parti bahanesiyle orada bir araya geldik. Doğum günü partisine Chanel'in sahibi David Wertheimer'in nişanlısı Togzhan Izbassarova, İngiliz aktris Charlotte Caroll, Fettah Tamince, Hakan Sabancı ve Aslışah Alkoçlar gibi isimler katıldı. Partiden sonra genç işadamı ile Amerika serüveninden yaşam tarzına, gayrimenkul sektöründeki icraatlarından sanat merakına, yeni kurduğu Genç Patronlar Kulübü'nden özel hayatına kadar pek çok şeyi konuştuk:
Hayatımı kendim finanse edebiliyorum. Amerika'da okudum. Sonra iş hayatına girdim. İş ortağımla beraber kendi işimizi kurduk. Gayrimenkul alanında her konuyla birebir ilgileniyoruz. Alım satım olsun, kiralama olsun, yeni projeler olsun her türlü işi yapıyoruz.
HER ŞEYİ TÜKETTİĞİMİ DÜŞÜNMÜYORUM
Ailem Türkiye'nin eski inşaat şirketlerinden birinin sahibi. 75-80 yıllık bir şirket. Ben ve kardeşim dördüncü jenerasyonuz. Ben gayrimenkul dünyasının içinde büyüdüm. Bu iş doğal bir şekilde benim içimde vardı.
Internette araştırma yaptığınız zaman ne gibi şeyler çıkıyor bilmiyorum. Ama Instagram odaklı haberleri görüyorsanız, o gerçek Emir Bahadır mıdır; bilemem. Çünkü o platformda sadece eğlenirken resim koyuyorum. İş dünyasında ve ofisteki halimi göstermiyorum.
Benim hayatım gerçekten renkli. Instagram'da gördüğünüz hayat, benim hayatım. Orada benim yaşamadığım hiçbir şey yok. Gerçekten renkli yaşıyorum ve böyle yaşamayı seviyorum.
Her şeyi tükettiğimi düşünmüyorum. Çünkü hayatta sürekli hırsları olan biri oldum. Kafama koyduğum yerlere ulaşmak için çaba gösterdim.
Arkadaşlarımın da bildiği gibi çok güçlü bir karakterim vardır. Doğum günüm 15 Ağustos; zaten birlikte kutladık. Aslan burcuyum, korkusuzum. Eğer ulaşabileceğim hedefim beni mutlu edecekse, ona ulaşabilmek için zorluk çekmeye hazırım. Girişimcilik, korkusuz insanların yapabileceği bir şeydir.
Şu anda şirket, istediğim yerlere geldi sayılır. Hedefim her zaman işi geliştirmek, büyütmek. Böyle bir sektörde insanlara yardımcı olabilmek, insanların yaşayacağı evi bulabilmek, onlarla bunları paylaşmak da beni çok mutlu ediyor.
Şirketimiz emlak sektöründe A'dan Z'ye her işi yapıyor. Aylık 500 dolarlık stüdyo kiralamanıza yardımcı olan şirket, aynı zamanda 40 milyon dolarlık satış da yapabiliyor. 40 milyon dolarlık satış, her dakika olan bir şey değil ama oluyor.
Jet-set, benim için sadece seyahat etmek demek değil. Jet-set; seyahat etmenin yanı sıra gittiğin yerlerde çevrenin olması, iyi ağırlanmak ve karşılanabilmektir. Ben sürekli seyahat eden biriyim ama hiçbir yerde bir tanıdığım yoksa bu bana göre jetset'in tanımı değildir. Jet-set'in kesinlikle maddiyatla alakalı olduğunu düşünmüyorum; birtakım arkadaş gruplarına girmek ve benimsenmek önemli. Gittiğim her ortamda arkadaşlarımla birlikteydim. Arkadaşlarımın olmadığı bir çevre şu ana kadar karşıma çıkmadı. Herkes her gruba kolay kolay giremiyor.
17 YAŞIMDAN BERİ KOLEKSİYONCUYUM
Doğum günümde Genç Patronlar Kulübü'nü kurduk. Buradaki amacımız; yabancı ve başarılı işadamları ve işkadınlarıyla beraber büyümek. Resmi bir oluşum olan Genç Patronlar Kulübü; her yıl toplantılar düzenleyip yeni projeleri değerlendirecek.
Sanat eserleri biriktirmeyi seviyorum. Gittiğim her galerinin ve müze toplantısının bana çok katkısı oluyor. Öğrenimimin de, kendi sanat koleksiyonumu geliştirmemde, sanatla ilgili olan arkadaşlıklarımda bana faydası oluyor. Yoruluyorum ama sonunda da bana katkısı oluyor. Şu an gencim ve yapabiliyorum.
Bir sanat eseri almadan önce Art Basel gibi sanat galerilerinde çok araştırma yaparım. 17 yaşımdan beri koleksiyonerim ama tabii ki Jeff Koons ya da Robert Indiana gibi isimlerin eserlerinden oluşan bir koleksiyonum yok. Benim amacım, yeni çıkış yapan artistlere destek olmak.