KENDİMİ KAYIRMAM
Bundan sonra rol alacağınız oyunlarda kendinizi kayıracak mısınız?
Hayır, kendimi kayırmam. Mesela bu sezon Shakespeare'in 'Yanlışlıklar Komedyası' oyununu yönetmesi için İngiltere'den çok iyi bir yönetmen getirdik. Tim Supple'ın yönettiği bu oyunda oynamayı gerçekten çok isterdim ama oyuncu seçimlerinde yönetmenlere müdahale etmem.
Genel sanat yönetmeliği, zor bir sorumluluk. Hata yapma korkunuz var mı?
Hata meselesine takılmıyorum çünkü birilerinin yorumlayabileceği bir şey yaptığımızı düşünmüyorum. Mesela 'Yanlışlıklar Komedyası'nı sahneye koymak çok büyük bir riskti...
Oyunun türü mü, yoksa yabancı bir yönetmene teslim edilmesi mi riskti?
Shakespeare'in ilk komedilerinden biri. Biraz da hatalı oyunlarından diye kabul edildi. Komedi yapacaksak, 'Onikinci Gece' ya da 'Bir Yaz Gecesi Rüyası'nı sahneye koyabilirdik ama 'Kimsenin anlamadığı bir şey yapacağız' dedik.
Seyirci bu işlerin bu kadar kaliteli ve titizlikle yapıldığının farkında mı?
Kesinlikle farkındalar, daha da farkında olacaklar. Neyse ki Frankofon'dan özümüze evrilme var. Orta oyununu terk etmiştik...
Ödenekli tiyatroda yetki almak yerine neden kendi tiyatronuzu kurmadınız?
Bilmiyorum, belki, zannetmem... Bu işe hep birlikte bulaştık, o yüzden ya devam edeceğiz ya da hep beraber yanılacağız ama vazgeçmeyeceğiz. Belki bir gün 'Burada olmuyor, hadi gidelim de başka bir yerde devam edelim' deriz.
TELEVİZYONDA OLMAZSAM ÖLMEM
Tiyatroya odaklanınca, televizyon kariyeri sekteye uğramıyor mu?
Diğer kariyer duruyor, durmasından da şikayetçi değilim.
Kârlı olan, o taraf değil mi?
Kârlı; aksini söylersem yalan söylemiş olurum. Özellikle televizyon çok kârlı bir iş ama bu beni sekteye uğratacak bir şey değil. Televizyonda olmadığım zaman ölüp bitmem. Oranın nimetleriyle kurmadım hayatımı ama bu televizyonda hiçbir şey yapmayacağım anlamına gelmez. Bir süreliğine sadece tiyatroya odaklanmak istedim, belki de bu yeni yıla kadardır.
FLÖRT YOK, BAĞLILIK VE SADAKAT VAR
Özel hayat ne âlemde?
Hayat aynen devam ettiği için flört yok; benim için bağlılık var, sadakat var.
Kime?
Hayata! (Gülüyor) Bu konuları konuşmaya alışamadım bir türlü.
Alışmadınız ama çat diye magazinsel bir evlilik, sonra ayrılma, sonra tekrar magazinsel bir birliktelik yaşadınız.
Offf, çok fena sorulara giriyorsun. Beni bitirirsin, kendimi camlardan atarım!
Yok artık, o kadar da değil...
Kendimi sokmak istemediğim alanlar bunlar. Magazinden nefret ediyorum diye bir şey yok ama bu, hayatımın irdeleneceği anlamına da gelmez.
Ünlü iki insanın birlikteliğinin konuşulmama ihtimali yok ama...
Umarım hayat sana tüm güzelliklerini gösterir ve aşık olduğunda, ne olacağını düşünemediğin anları yaşatır. Bunu yaşarsın umarım...
Fena bir beddua oldu...
Asla beddua değil, bu gerçekten iyi niyet.
Çok konuşulmak cazip gelmiyor mu?
Ben sakinlik severim. 20'li yaşlarımda çok gezdim, eğlence cazip geliyordu. Keyif aldığım şeyler değişti; mesela boş vakitlerimde pizza yapıyorum... (Gülüyor)
Yaşlandık mı?
Bilmem, belki... Ama yaşlı hissetmiyorum kendimi. Yine eğleniyorum ama artık kendimi daha ekonomik kullanıyorum.