2000'lerin başında 'Büyük İnsan' isimli şarkısı, YouTube'da 5 milyondan fazla kişi tarafından dinlenince yıldızı parlayan Gökhan Türkmen, yakın arkadaşı Aslı Demirer ile ortak bir projeye imza attı. Son yıllarda düet çalışmaların artmasıyla birlikte, ben de aklıma takılanları sormak için ikilinin kapısını çaldım. Türkmen, son zamanlarda spora yoğunlaştığı için bol bol balık ve pirinç lapası yiyormuş. Bu yiyecek kombinasyonundan aklıma suşi gelince, soluğu Usla Lezzet Akademisi'nde aldık. Hem eğitmen Emre İşler'den suşi yapmayı öğrendik, hem de sohbet ettik...
Birlikte 'Korkak' adlı bir düete imza attınız. Bu fikir nereden çıktı?
ASLI DEMİRER: Gökhan'ın bana verdiği destek yadsınamaz ama diğer taraftan dostluğumuz ve birlikte bir şeyler yapmaktan zevk almamız sonucunda ortaya çıktı. Biz, çok stratejik hareket eden ya da planlı olmaktan ziyade müziğin bizi yönlendirmesine izin veren insanlarız.
Gökhan Bey ilk çıktığı zamanlar da stratejik bir kariyer planlamış gibiydi... Şarkıları herkesin dilindeydi ama kendisi ortalıkta yoktu... GÖKHAN TÜRKMEN:
Yok canım, hiçbir taktik yapmadım. Hâlâ görünmeyi çok seven bir adam değilim. Aslı'nın dediği gibi; biz gerçekten müzik için bir şeyler yapan ve kendi gelişimine önem veren insanlarız. Bizim için önemli olan; çıkaracağımız şarkının ve çekeceğimiz klibin iyi olmasıdır. Dolayısıyla hiçbir zaman, bir yerde olmaya çalışmadım. Olduysa da, kendiliğinden gelişti her şey. Tabii ki kendiliğinden olması için de çaba sarf ediyorsunuz; bizim için doğallık, samimiyet çok önemli. O yüzden, samimi görünmeyecek hiçbir şeyin içerisinde yer almak istemeyiz.
Herkes bir taktik peşinde olduğu için; tavrınızın bilinçli olup olmadığından emin olamadık...
G.T.: Müzik için bu işi hakkaniyetiyle yapanların, çok da taktik yaptığını düşünmüyorum.
Müziği seviyorsanız, gidin evinizde söyleyin o halde... Ben konserinize bilet alıp geliyorum ve siz para kazanıyorsunuz. Bu sizin mesleğinizse, bir takım hamleler yapmak gerekmez mi?
G.T: İşimizi iyi yaptığımız ya da şarkılarımızı sevdiğiniz için konserime geliyorsunuz. Herhalde magazinde çok göründüğüm için değildir. İşini iyi yapan insan her şekilde karşılığını bulur. Önce ekeceksiniz, sonra biçeceksiniz. Başarı, hemen olacak şey değil. Zaten artık, yeni bir isme kimse şans vermiyor. O yüzden; işinize inanıp, dinleyiciye sunup bekleyeceksiniz.
SIRÇA KÖŞKTE ŞARKI YAPILMAZ
Bu düet projesindeki amaç ne?
A.D.: Bu benim üçüncü single'ım ve daha yeni yeni tanınan bir isim olduğum için Gökhan'la birlikte söylemem beni biraz daha güçlendiriyor.
Gökhan Türkmen'in size katma değer sağlamak istediği bir proje diyebilir miyiz?
A.D.: Tabii ki, böyle bir amaç gütmüyoruz dersek yalan olur. Gökhan'ın itibarıma katkı sağlamasından gurur duyarım. Zaten Gökhan'ın kariyerimle ilgili tavsiyeleri oluyor. Zaten herhangi negatif bir tarafının olması mümkün değil. 'Gökhan, benim böyle bir şeye ihtiyacım var. Sen bu şarkıyı benimle birlikte söylersen, bana çok büyük destek olacaksın' diyerek de yola çıkmadık. Biz, zaten hep bir aradayız ve eğlenen insanlarız. 'Böyle güzel bir şarkımız var, hangimiz söylese?' diye düşünüyorduk, sonra ikimize kısmet oldu.
G.T: Aslı için bir şeyler yapmak istiyorum. Sevdiğim bir arkadaşım, dostum, artık aile gibi olduk. 'Onun için ne yapabiliriz?' diye düşündüğümüz zaman, 'Gel şu şarkıyı beraber söyleyelim' dedik. Tabii ki bunu, 'Gel şöyle bir taktik yapalım' diye konuşmuyoruz. Bu şarkıyı ben de çok sevdim ve tek söylemek isterdim ama 'Ortada bir ekmek var ve gel bunu bölüşelim' diye düşündük. Şarkı da çok güzel oldu, zaten işime yaramayacak bir işin içinde olmak istemem. Ne kadar yakın dostum da olsa; şu ana kadar müzikal anlamda verdiğim emeğin tam tersi bir işin içine girmem. Aslı'nın da öyle bir şey yapmasını istemem.
Neticede para yatırıyorsunuz bu işe, risk almak korkutmuyor mu?
G.T: Güvendiğimiz ve karşılığını alacağımızı bildiğimiz için yatırıyoruz. Tabii ki kaygılar oluyor ama çok inanmışsam kaygı duymuyorum. 'Abi, kesin tutar' diyorsam, o işe girerim.
Bu özgüven nereden geliyor?
G.T.: Hissediyorum, şu ana kadar çok şükür şarkılarla ilgili yanılmadım. Herkes işini iyi yapsın, yapmayana da saygı duyulmasın.
Gökhan Bey, ilk başladığınız nokta ile bugün vardığınız yer arasında nasıl bir fark hissettiniz?
G.T.: Aslında hiç fark yok. Eğer müzikalite ve tarzdan bahsediyorsak; biz büyüyoruz. Başladığım zaman 24 yaşındaydım, şimdi 32 yaşındayım. O zamanki kafamla ve dinlediğim şeylerle, şu an aynı değil. 40 yaşıma geldiğimde belki bambaşka bir müzik yapacağım. İnsan her zaman değişir ama tek bir şey değişmedi bende; müziğe o gün nasıl bağlıysam, bugünde hâlâ öyle bağlıyım. Her zaman samimi olacağım ve hissettiğim şeyi yapacağım.
Bütün gün stüdyoya kapanıp şarkı mı üretiyorsunuz?
A.D: Bir sırça köşkte oturup bir şeyleri üretmeyi beklemek çok zor. Hayatın içinde olmak lazım. Biz, arkadaşlarımızla birlikte acayip tatil yapıyoruz.
G.T.: Ne kadar insanlardan uzaklaşırsanız, o kadar tek kalırsınız. Ne kadar tek kalırsanız, yaşadığınız şey tek kişilik kalır. Bir kişinin yaşadığıyla da ne kadar çok şey üretebilirsiniz ki! Benim insan tanımam lazım; insanlardan belki negatif, belki pozitif enerji alıyorsun ama ben öyle besleniyorum. Çok şükür etrafımızda çok boş insan yok.
BİR GÜN ÜRETEMEMEK BENİ KORKUTUYOR
Konser verecek sanatçı; kendisinden önce ya da sonra sahneye çıkacak biri varsa 'Ben onunla çıkmam' derken, ortak projeler herkesi şaşırtır hale geldi.
A.D.: Bence uluslararası arenada daha çok böyle durumlar yaşanıyor. Ama son dönemde dünyada düet olayı patladı. Aslında bu da olması gereken bir şey ama afişlerde neden benim ismim diğerinden daha küçük gibi durumları anlayamıyorum. Bunlar eski gazino kültürünün kalıntıları...
Peki, siz engellerle karşılaştınız mı?
A.D.: Tabii ki, alttan alta gizlice yolunuza taş koymaya çalışanlar oluyor. Zaten şimdiye kadar karşıma Gökhan gibi biri çıkmış olsaydı, daha önce de ortak proje yapmış olurdum.
G.T.: Bizler kandırılabilecek insanlarız, çok safız. Ben kafamı şarkı üretmekle meşgul ediyorum. Benim için zaman çok önemli, kaç yaşıma kadar üretebilirim bilmiyorum.
'Bir gün üretemeyebilirim' diye korktuğunuz oluyor mu?
G.T.: Olmaz mı, başka ne iş yapabilirim ki! İki sene boyunca yeni bir şey yapma bakalım; kim seni hatırlayıp soracak! Kimse yüzüne bakmaz.
A.D.: Gökhan aslında 'Tanınmamaktan korkuyorum' demiyor. 'Üretememekten korkuyorum' diyor.
G.T.: Ben yine ünlü olmam ama birine şarkı verip adımdan söz ettirebilirim. 'Taksiye alıştım, otobüse binmekten korkarım' gibi bir durumum yok.
