Pazar günleri atv ekranlarında yayınlanan 'Dizi TV' programının sunucusu Didem Uğurlu, programı anlattı.
SIRRIMIZ samimiye t
'Dizi TV' programı 500 bölümü geride bıraktı; programın bu kadar uzun soluklu olmasını neye bağlıyorsunuz?
İçerik olarak farkımızı ortaya koymak için detaycı çalışıyoruz. Hedefe odaklı ama en önemlisi birbirine çok bağlı bir ekibiz. Her sezon içeriğimize yenilikler katıp güçlü tutmaya çalışıyoruz. Tabii, biz tüm bunları yaparken arkamızda her koşulda bize destek veren atv gibi kaliteli bir markanın olması da 500'üncü bölüme gelmemizde büyük etken. Bu arada 500 bölüm boyunca istikrarımızı korumamız, samimiyete dayalı işler yapmamız da programın başarılı olmasını sağlıyor. Kimi zaman magazin programı olarak algılansak da, dizilerin perde arkasını ekrana taşıyan bir programız.
Dizilerin kamera arkasını, özel röportajlarla izleyiciyle paylaşıyorsunuz. Sizce 'Dizi TV'de izleyicinin dikkatini çeken ne oluyor?
Biz izleyicinin ekranda görüp hayran olduğu isimleri, canlandırdıkları karakterlerin dışında; hem kamera arkasında, hem de günlük hayatlarındaki doğal halleriyle ekrana taşıyoruz. Yine izleyici, merak ettiği dizilerin hazırlık aşamalarını ve işin mutfağını izleme fırsatı buluyor. Ama en güzeli biz, izleyici ve oyuncu arasında interaktif bir bağ kuruyoruz. Bunun en güzel örneğini geçtiğimiz günlerde sosyal medyada yaşadık. 'Dizi TV' takipçisi olan 'Kırgın Çiçekler' hayranları, sevdikleri iki oyuncu ile röportaj yapmamızı istediklerini Dizi TV hashtag'i ile paylaştıkları için TT listesine girdik. Biz her paylaşımı gerçekten dikkate alıp elimizden geleni yapıyoruz ve ilerleyen günlerde takipçilerimize bu istekleri ile ilgili bir de sürprizimiz olacak. Programın takipçileri, bizi izlemeye devam etsin.
SİNERJİ ÇOK ÖNEMLİ
500 bölümü geride bırakmış ve birçok diziyi programında işlemiş bir sunucu olarak dizilerle ilgili tespitleriniz nelerdir? Bir diziyi reytinglerde başarılı kılan sizce nedir?
Bizce bir dizinin başarısının en büyük sırrı; ekibin kurulma aşamasından itibaren olması gereken sinerji ve disiplini yakalayabilmesi. Ekipten birinin bile uyumsuz olması tüm sete yansıyor ve artık izleyici yapmacık samimiyete kanmıyor. Kısaca o enerji, dizinin kaderini belirleyebiliyor.
İZLENİLİRLİĞİMİZ ARTIYOR
Dizinin reytingiyle sizin programınızda işlendiği bölümün reytingi benzerlik gösteriyor mu?
Dizinin geneli ile alakalı bir şey söylemek çok zor. Ama şöyle demek belki daha doğru olur; reytingi çok yüksek bir bölümün içerisinde etkileyici bir sahne varsa, seyircinin bunu tekrar izlemek istemesi bizim de izlenilirliğimizi tabii ki etkiliyor.
Bir oyuncu olarak dizi programı sunmak daha mı avantajlı?
Kesinlikle. Set ortamını bilmek, aynı dili konuşmak, hatta birlikte rol aldığım arkadaşlarımla denk gelmek hem bizim çekimlerimizi kolaylıkla gerçekleştirmemizi, hem de zamana karşı yarışan setleri yormadan ziyaret edebilmemizi sağlıyor.
OYUNCULUK BENİM İÇİN BİR TUTKU
Uzun yıllar önce dizilerde önemli rollerde yer almıştınız. Oyunculuğa ara verip sunuculuğa yönelmenizdeki etken nedir?
Her ikisinin de farklı bir disipline sahip olduğu doğru... Ama kesinlikle birbiri ile etkileşimli. Ben bir süre hem kendi sınırlarımı keşfetmek, hem de işimi farklı yönlerden deneyimlemek istedim. Eksik olan yönlerimi ve sahip olup farkına varmadığım yeteneklerimi görmemi sağladı. Tabii dizi temposuna kıyasla daha çok vaktim olduğu için aynı zamanda evlenip bir kız çocuğuna sahip olmama da neden oldu. (Gülüyor)
OYUNCULUK HEVES DEĞİL!
Dizi setlerine gittiğinizde oyunculuğa özleminiz artmıyor mu?
Oyunculuk benim için bir tutku... Öyle dönemsel bir heves olmadığından ara vermedim ve tamamen kopmuş değilim. Programım ile eş zamanlı bazı projelerde yer aldım ve gelecek dönemde de oynamaya devam edeceğim.
