'Rengarek' isimli dizi geçtiğimiz cuma akşamı ilk bölümüyle atv seyircisiyle buluştu. Julia Roberts ve Hugh Grant'ın başrollerini paylaştığı 1999 yapımı 'Notting Hill' filmin senaryosunu çağrıştıran dizi, yaz aylarının en sevilen romantik-komedisi olacağa benziyor. Dizide; Selin Şekerci'nin canlandırdığı, ünlü bir oyuncu olan 'Renk' karakterinin sevgilisi 'Aras'ı, Ümit İbrahim Kantarcılar oynuyor. Gamze Topuz'la evliliklerini geçtiğimiz aylarda noktalayan Ümit İbrahim Kantarcılar'la diziyi ve özel hayatını konuştuk...
DİZİDE ŞİŞİRME AŞKLAR YOK
'Rengarenk; ünlü bir oyuncu olan 'Renk' ile şöhretler dünyasını bilmeyen ve onları tanımayan 'Can'ın yollarının kesişmesini anlatıyor. Dizide siz de 'Aras'ı oynuyorsunuz. Seyirciyi nasıl bir dizi bekliyor?
Seyirciyi her şeyden önce sağlam bir romantik komedi bekliyor. Gerçek aşkların yaşandığı bir hikaye izleyecekler. Dolayısıyla şişirme ve karikatürize edilmiş aşkları görmüyoruz bu hikayede. İçinde sağlam komedi barındıran ince bir iş çıkarıyoruz.
Dizi çekimleri için İzmir'desiniz. İstanbul'dan uzakta olmak size ne hissettiriyor?
Şehir dışında çalışıyor olmanın hem kolaylıkları, hem de zorlulukları var. İstanbul, alışkın olduğumuz rüya gibi bir yer, İzmir ise tamamen huzur şehri. Bazı şeyleri dengede tutmak benim için biraz zor oluyor ama yine de İzmir'de olmak çok keyifli, çünkü İzmirliler şehri sokakta yaşıyor. Akşamları ise evlerinde geçirmek onlara iyi hissettiriyor. Aktif insanlar ve bu benim çok hoşuma gidiyor. İzmir'i ve İzmirlileri çok seviyorum. Dolayısıyla burada olmaktan çok mutluyum.
ŞÖHRET ÖNEMSİZ
Günümüzde gerçekten ünlü kişileri tanımayan insanlar var mı?
Şöhret olmak bir tercih meselesi ve benim dünyamın meselelerinde öyle bir sözcük yok. Kendine başka şeyleri mesele etmiş bir adamım diyebilirim. O yüzden şimdiye kadar beni kimin tanıyıp kimin tanınmadığıyla ilgilenmedim.
Sizce ünlü olmanın insana kattığı herhangi bir şey var m?
En güzel tarafı; esnaftan daha fazla selam almak. İnsanlarla kurduğun bağların fazlalaşır ve daha çok insan tanır ve biriktirtirsin; o kadar.
'Aras' sosyetik bir playboy. Siz cemiyet hayatı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sosyete kelimesi, bana çok güzel duran bir kelime gelmiyor. Gelir durumu halktan çok daha iyi olan, bir arada olup kendi network'lerini yaratan insanlara deniyor herhalde sosyete diye. En azından ben 'Aras'ı öyle oynuyorum ama sanırım Ümit İbrahim'in oyun alanı burası değil.
Ünlü olmanın yanı sıra sosyetik olmak da ister miydiniz?
Hayatta yaptığı işlerle değil de hayatına giren kadınlarla adından söz ettiren bir adam olduğum anda yaşama sevincimi bile kaybedebilirim. Mesleğimle ilgili hedeflerim ve hayallerim var. Benim kartvizitimde 'tiyatrocu' yazıyor, böyle devam ederse çok mutlu olurum.
'Keşke'leriniz, pişmanlıklarınız oldu mu?
En büyük keşkeler, her zaman 'iyi ki'leri doğurur.
'ARAS' ÇOK TEHLİKELİ BİR AŞIK
Canlandırdığınız 'Aras' sosyetenin gözde bekarlarından ve 'Renk'in de sevgilisi. Nasıl biri 'Aras'; biraz anlatır mısınız?
'Aras', paranın gücüne inanan ama aşkını nesnel şeylerin bile önünde tutmayı başarmış, hırslı bir adam. Aşk; tek başına çok güzel bir duygudur ama 'Aras' aşkla beraber hırsı da yaşıyor. 'Aras', tehlikeli aşıklardan ve bunun yanında da çapkın bir abimiz diyebilirim.