Yönetmenliğini Umut Kırca'nın yaptığı, BKM Film yapımı 'El Değmemiş Aşk', cuma günü izleyiciyle buluştu. Ceren Moray, Begüm Kütük Yaşaroğlu ve Ececan Gümeci, filmde üç yakın arkadaşı canlandırıyor. Moray, Kütük ve Gümeci ile bir araya gelip aşk üzerine konuştuk. Sette çok iyi anlaştıklarını söyleyen üçlü, söz mantık evliliği ve evlilik sözleşmesine gelince fikir ayrılığına düştü. Gümeci, görücü usulünü mantık evliliğine tercih ettiğini söyledi. Ceren Moray ise aldatıldığını itiraf etti. Moray, Kütük ve Gümeci, film ve özel hayatlarıyla ilgili özel açıklamalar yaptı.
'El Değmemiş Aşk' filminde bir araya geldiniz. Daha önce tanışıyor muydunuz?
ECECAN GÜMECİ: Devlet tiyatrosundayken Ceren ile tanışıyorduk.
BEGÜM KÜTÜK: Ben, Ceren ve Ececan ile ilk kez bir araya geliyorum ama sette aile gibi olduk, çekimler bitince de üzüldük. Çünkü çekimler boyunca sürekli birlikte vakit geçirdik.
ÇOCUKLUK AŞKI
Filmde üç yakın arkadaşı canlandırıyorsunuz. İzleyici sizi nasıl karakterlerde görecek?
CEREN MORAY: Ben 'Feryal' karakterini canlandırıyorum. 'Feryal', kendi halinde bir kız. Ececan'ın oynadığı 'Buket' karakteriyle çocukluk arkadaşı. Onu iyi hissettiren bir arkadaşlıkları var. Begüm'ün oynadığı 'Duygu'yla ise iş arkadaşı. Bir de paylaşılamayan erkek 'Zafer' var. Benim oynadığım karakterin çocukluk aşkı. Ama 'Feryal', 'Zafer'in paylaşılamayan bir erkek olduğunu anlamıyor.
Neden anlamıyor?
C.M: Aldatılan bütün herkes gibi o da anlamıyor. 'Feryal' çok naif ve saf bir karakter.
B.K: Aslında biz filmde aldatma hikayesi anlatmıyoruz. 'Feryal' çocukluğundan beri 'Zafer'i sevmiş ama 'Zafer' ile 'Duygu'nun bir ilişkisi var. 'Zafer'in babası, oğlunun 'Feryal' ile evlenmesini istiyor. Konu bundan ibaret. Ama 'Zafer', 'Feryal'i karşı cins olarak görmüyor.
Peki, 'Duygu' kötü bir karakter mi?
B.K: Kötü değil. İşinde hırslı, başarılı olmak isteyen, kariyer hedefi yüksek olan bir kadın. 'Feryal'i de çocukluktan beri tanıyor. İçten içe onun ailenin göz bebeği gibi büyütülmesini kıskanıyor. 'Duygu', 'Feryal' ile 'Zafer'in evlenmesini de hazmedemiyor. Onların mutluluklarını kıskanıyor.
E.G: 'Duygu'nun arkadaşına bariz bir kötülüğü yok. Onun derdi kendisiyle. Neden tercih edilmediğiyle alakalı. Benim oynadığım 'Buket' karakteri de 'Feryal'e yoldaşlık eden, ona akıl vermeye çalışan bir kız. 'Feryal' ile 'Duygu'yu dengelemeye çalışıyor. Bir de hiç erkek arkadaşı olmamış. O yüzden artık bir erkek arkadaşı olmasını çok istiyor.
GÖNÜL BAĞI ÖNEMLİ
Gerçek aşk olmadan da evlenilebilir mi?
B.K: Bence aşk olmadan olmaz. İki kişi evlenecekse aralarında mutlaka aşk olmalı. Keşke herkes aşık olsa.
Mantık evliliği ve evlilik sözleşmesi konusuna nasıl bakıyorsunuz?
E.G: Mantık evliliğine karışıyım. Hatta görücü usulünü mantık evliliğine tercih ederim. Mantık evliliğinde bir yerde tıkanabilirsin ama görücü usulünde belli zaman sonra karşındaki kişiyi seversin. Ayrıca evlilik sözleşmesine de karşıyım. Çiftlerin arasında gönülden bağ olması çok önemli.
C.M: Görücü usülü denen şey çok saçma. Evlilik sözleşmesi dediğiniz şey ise evliliğin kendisini oluşturan bir şey değil. Sadece o müessesenin bir parçası. Evlilik sözleşmesi küfür gibi bir şey değil yani.
GÜVEN OLMADAN OLMAZ
Erkekler ve kadınlar bir ilişkide sizce ne istiyor?
E.G: Erkekler de kadınlar da heyecan istiyor.
C.M: Sadece erkekler değil kadınlar da birlikte hayal kurabilecekleri kişileri hayatlarına almak isterler. Birlikte mutlu olabilecek miyiz, yoksa birbirimizi daha dibe mi çekeceğiz? Çiftler arasında bunun cevabını bulmak çok önemli.
B.K: İlişkilerde güven de önemli. Güven olmadan zaten ilişki olmaz. Sevgilinizle veya eşinizle hayata aynı perspektiften hayata bakabilmelisiniz.
AŞIK DA OLDUM, ALDATILDIM DA
Hiç aşık oldunuz mu ve aldatıldınız mı?
C.M: Aşık da oldum, aldatıldım da. Aldatılmak
sadece karşı cinsle ilgili bir şey değil. Hayatta da
inandığınız şeyin tersini yapan bir sürü insanla
karşılaşıyorsunuz. Aldatılmak her şeyle ilgili bir
duygu yani. O yüzden yaşadığımız zamanda her
gün aldatılıyoruz aslında.
Ne yapıyorsunuz böyle bir durumla karşılaşınca?
C.M: Alışıyoruz maalesef. En kötüsü de aldatılmaya
alışmak.
ARAMIZDA ÇEKEMEMEZLİK, KISKANÇLIK YOK
'İnsan insanın kurdudur' diye bir laf var. Sizin de aranızda böyle bir durum var mı?
C.M: 'İnsan insanın kurdudur' lafına
katılıyorum. Ama bizim aramızda
çekememezlik ve kıskançlık yok.
Bir sahnede Begüm inanılmaz güzel
oynadı. İnanın gözümü ondan alamadım.
Çok güzel görünüyordu. Ayrıca
filmin genelinde sahneleri beraber
izleyip 'Seninki çok güzel olmuş' diye
birbirimizi yükseltiyorduk.
B.K: Bu tarz olaylar başka setlerde
olabilir. Fiziksel olarak diğer kişinini
saçı iyiyse benimki de öyle olsun
gibi şeyler düşünebilirler. Bu tarz
kıskançlıklar yaşanabilir ama burada
böyle bir hasetlik yoktu.
E.G: Oynadığımız karakterler gibi
biz de renk olarak birbirimizden çok
farklıyız. Oyunculuk tarzlarımız da
öyle.