Büşra Küçük'ün yazdığı ve 100 milyondan fazla satış rakamına ulaşan 'Kötü Çocuk' adlı roman, sinema filmi oldu. 'Kötü Çocuk'ta baba-kızı oynayan Afra Saraçoğlu ve Sarp Akkaya ile konuştuk.
Nasıl bir baba-kız oldunuz?
SARP AKKAYA: Güzel olduk. Afra, sette "Sarp Abi", kayıt denilince "Baba" diye bağırıp ağlıyordu.
AFRA SARAÇOĞLU: Sette baba-kız ilişkisini çok iyi çıkardık bence.
BABA OLMAK İSTERİM
Sarp Bey, size artık baba rolleri gelmeye başladı...
S.A.: Teklif geldiğinde ben de bunu düşündüm; 'Ne ara bu duruma geldik?' diye. Olağanüstü bir tecrübeydi benim için. Benim yaşımda birçok oyuncu bu tecrübeyi tadamaz. Genç kız babası olmak çok kişiye nasip olmaz.
Babalık zor muymuş?
S.A.: Benim çocuklara yönelik inanılmaz bir sevgim var. 17-18 yaşından beri merak ettiğim bir konu. Her çocuğa ebeveyn hassasiyeti ile yaklaşıyorum. Her sahne benim için çok kıymetliydi.
'Baba olmanın zamanı geldi' diyor musunuz?
S.A.: Kısmet. Onun için önce evlenmek gerek. Tabii ki baba olmayı çok isterim. Ebeveyn olmak başlı başına mesuliyet. Sadece bir çocuğu doğurmak, ebeveyn olmaya yetmiyor; mesele onu büyütmek. Asıl emek o çocuğu yetiştirebilmekte yatıyor.
A.S.: Ben de öyle düşünüyorum. Çünkü benim de gerçek hayatta babam hiç olmadı. Baba sevgisine muhtaç büyüdüm. Annem bana hem annelik, hem babalık yaptı; baba eksikliğini hiç yaşatmadı. O yüzden ben de büyüten diyorum.
Şimdi kariyer basamaklarını tırmanmaya başladınız. Yarın bir gün babanız çıkıp gelse tavrınız ne olur?
A.S.: Bu zamana kadar üzerimde bir emeği olmadığı için bu saatten sonra gelse de bir şey fark etmez. Ona çok kızgınım. Bu sorumluluğu alamayacaksan hiç evlenmeyeceksin ve çocuk yapmayacaksın. Gelirse tavrım net olur.
Karakterlerden bahsedelim biraz...
A.S.: 'Kayla', annesiyle Eskişehir'de yaşarken yıllar sonra babasının gelmesiyle bir anda ne yapacağını şaşırıyor. Annesi, 'Kayla'nın rahat bir hayat sürmesi ve iyi bir eğitim alması için babasıyla gitmesine göz yumuyor. Ama büyük şehre gitmesi 'Kayla' için çok hayırlı olmuyor. Büyük bir şehirde hiç tanımadığı bir çocukla karşılaşınca hayatı değişiyor. İyi kızlar kötü çocuklardan hoşlanır ya; öyle oluyor.
Bu anlamda karakter de size benziyor.
A.S.: Evet, 'Kayla da aynı benim gibi. O yüzden onu çok iyi anladım. Senaryoyu okurken de, sette de ağladım.
Sarp Bey, 'Vural' karakteri neden yıllar sonra kızını almaya geliyor?
S.A.: 'Vural' hazır olmadığı bir dönemde baba oluyor. Terk edip gidiyor ama ilerleyen yıllarda büyük bir hata yaptığını düşünüyor. Temel motivasyonu; pişmanlık. 'Kaybettiğim yılları telafi edemem belki ama kızımızın geleceğini kurtarabilirim' diye eşini ikna edip kızını alıyor. Baba olamamış biri.
Afra Hanım, Özcan Deniz'in 'İkinci Şans' filmiyle oyunculuk dünyasına girdiniz. Özcan Deniz nasıl keşfetti sizi?
A.S.: Aslında annem oyuncu olmamı çok istiyordu. Sosyal medyadan fotoğraflarımı Özcan Deniz'e yollamış. Özcan Bey de o sırada 'İkinci Şans' filmi için Nurgül Yeşilçay'a benzeyen bir kız arıyormuş. Sonra buluştuk ve 'İkinci Şans'ta oynadım. Çok büyük bir sans oldu benim için; buna kader de diyebiliriz.
