İstanbul Devlet Tiyatrosu'nun yeni oyunu 'Yunus Emre'de rol alan oyuncu Erdinç Gülener'le oyunu ve Yunus Emre felsefesini konuştuk...
'Yunus Emre' oyununa dahil olma sürecinizden bahseder misiniz?
'Yunus Emre' bana geldiği zaman çok heyecanlandım. Uzun bir araştırma sürecine girdim. O dönemi inceledim. Tarihsel olayları, Türk toplumunun içinde bulunduğu durumu, Yunus Emre nasıl Yunus Emre oluyor bunu araştırdım. Yaklaşık üç ay prova sürecimiz oldu.
Yunus Emre'yi oynamak nasıl bir deneyimdi sizin için?
Yaşamış birini oynamak hem çok zevkli, hem de çok sorumluluk isteyen bir durum. Yunus Emre'yi oynamaktan önce onu anlamak gerektiğini düşünüyorum. Sevdiğim, aşık olduğum işi yaptığım için gözüm korkmadı. Sadece çok çalışmam gerektiğini biliyordum.
Oyunda Yunus Emre'nin bütün deyişlerine yer vermişsiniz...
Yunus Emre çok özel bir adam. Bütün tasavvufçulardan başka biri. Neden? Çünkü halkı söylüyor, halktan söylüyor. Her şiirinde aradığı tanrı aşkı, insan sevgisi var.
Ne anlatmak istiyorsunuz oyunda?
Oyunda Yunus Emre'nin değişimini ve olgunlaşmasına dek yaklaşık 40 yıllık süreci görüyoruz. Dönem gereği Selçuklu Devleti'nin dağılma evrelerine denk geliyor. Moğol istilası bir yandan Anadolu'yu tehdit ediyor. Çok büyük kuraklık ve kıtlık var. Yunus Emre de rençber. Toprakla uğraşan bir adam. Köyün yaşlıları "Bize buğday getir" diyerek onu Hacı Bektaş-i Veli'ye gönderiyorlar. Buğday almak için çıktığı yol, bambaşka bir yolculuğa dönüşüyor.
Yunus Emre'yi doğru anladığınızı düşünüyor musunuz?
Gerçek yaşamımda başucu kitabım 'Mesnevi'dir. Mümkün olduğunca insanları kırmamaya özen gösteririm. Sevecen ve iyi niyetli yaklaşırım. Yeter ki ve sevelim ve saygı duyalım; her şey çok kolay olacak. Halkın, ezilenin yanındayımdır; bu yüzden onu anlamak kolay oldu.
Sema yaptığınız sahneyi izlerken başınız dönmüyor mu?
Dönmüyor. Çalışa çalışa, çabalayarak oluyor. Yaklaşık beş dakika sürüyor ama oyun boyunca dönebilirim.
Sizce seyirci neden izlemeli bu oyunu?
Çok yalnızlaştırıldık, ötekileştirildik, kutuplaştırıldık. İnsanlığı unuttuk. Kaybettiğimiz insanlığımızı, birlik beraberliği, aşkı sevgiyi yeniden bulmak için bu oyunu izlemeliler.
Birçok tarihi projede yer aldınız...
Tarihi çok seviyorum. Oyuncu olmasaydım tarih öğretmeni olmayı isterdim.
TİYATROYU HİÇBİR ŞEYE DEĞİŞMEM
Kendinizi başarılı buluyor musunuz?
Başarılıyım diyemem, takdir
seyircinin. Ukalalık yapmış olurum.
Ben kendimi yolun başında görüyorum.
Hâlâ bir şeyler öğreniyorum. O yüzden
oldum diyemem. Ama oyun sonunda
selama çıktığımda yaşadığım hazzı hiçbir
şeye değişmem. O takdiri alabilmek için
sahneye çıkıyoruz zaten.
Tiyatroyu ayrı yere koyuyorsunuz o halde...
Evet. Dizi ve sinemada yapıyorum
ama tiyatronun yeri ayrı.
Tiyatroyu hiçbir şeye
değişmem.