Başak Daşman'a, 'Hadi buluşup, bir sohbet edelim' diye mesaj atmıştım ama cevap gelmedi. Üç ay sonra karşılaştığımızda; "Oğuzhan, ben senin mesajına cevap vermemiş olabilir miyim?" dedi, "Evet, röportaj teklifim cevapsız kaldı" dedim. Meğer yoğunluktan unutkanlıklar yaşıyormuş. Ben de hafızaya iyi gelir diye bol bol keçiboynuzu yemesini tavsiye ettim ve buluşma yerimize giderken yoldan kendisine keçiboynuzu aldım. Daşman, sanat tarihi eğitimini bitirdikten sonra konservatuvarın tiyatro bölümünden mezun oldu. Yola tiyatro oyuncusu olarak çıksa da kısa süre içinde televizyonla tanıştı. 12 yıl yüzdüğü için sporculuk ve yazarlık yaşamından eksik olmadı. Güzel oyuncuyla gecikmeli sohbetimizi sonunda gerçekleştirebildik...
'Yutmak' isimli oyunla Tiyatro Craft sahnesindeydiniz. Bu sezon nasıl geçti?
Bu hafta sezonun son oyununu oynadık ama önümüzdeki sezon da devam edeceğiz. Güzel tepkiler aldık. Salonumuz küçük, o yüzden de biletler yok satıyor. Kapalı gişe oynuyoruz ama salon küçük diye... (Gülüyor)
'Yutmak'ta üç farklı kadının özgürlüğünü arama hikayesini anlattığınızı biliyorum ama asıl derdiniz ne?
Yutamamayı anlattık. Çünkü dünyanın her yerinde kadın dediğin varlığın sürekli özgürlükle kavgası oluyor.
Bir kadın olarak özgür değil misiniz?
Ben özgür hissediyorum. Çünkü üzerime kurulan baskıları ya da beni yönlendirmeye çalışan şeyleri kafaya takmıyorum. Eğer takacak olsam, kesinlikli özgür olmadığımı düşünürdüm.
İLİŞKİLERDE ÖNEMLİ OLAN DENKLİK
Aslında her kadın sizin gibi özgürlüğünü kendi eline almak istemiyor. Evlenip, düzen kurup; eşinin kendisini yönetmesini isteyenler de var...
Doğru söylüyorsun. Acaba kadınlar rahat etmek mi ya da güvende olmak mı istiyorlar? Sorun tembellik ya da çalışmamak değil. Bütün sorumlulukları başkasına vermek, sosyal anlamda kendini güvensiz hissetmekle alakalıdır. Bu durumu anlıyorum ama bana hiç uymuyor. Bugüne kadar karşımdaki kimseye tam anlamıyla teslim olmadım.
'İpler benim elimdeydi' mi diyorsunuz?
Alamamışlardır. (Gülüyor) Mesele ip halat meselesi değil, önemli olan denkliktir. Mesela hayatımdaki adam yere de düşebilir, ağlayabilir de; ben tutar onu kaldırırım. 'Bir adam ağlar mı?' gibi gerçekten ilkel bir düşünceye kapılmam. Hayatımdaki insanın ağlamışlığı vardır, zaten ağlamasa bir tuhaflık bulurum. Ağlamamak çok tehlikeli bir şeydir, ağladığın zaman fizyolojik olarak rahatlarsın.
Sizin için 'Sorgulayıcı, çılgın ve meraklı bir kadın' yorumları yapılmış. Hayatınızda neyi arıyorsunuz?
Güzel bir soru ama aslında tam olarak neyi aradığımı bilmiyorum. Yolda olmak diye bir şey var ya, galiba öyle yaşıyorum. İnsanların ahlak kuralları, hayattan beklentileri ya da son nefesini aldığını düşünerek 'Hayatımda beni ne mutlu eder?' sorusunu sorması yollarını belirler. Bütün hayatım boyunca kendimi özgür, mutlu ve aşık hissetmek istiyorum. Hayatta herkesin bir misyonu vardır; içimde kimi zaman karamsar duygular taşısam da, dışarıya enerji ve umut veren biriyim.
Oyuncularda 'Oldum' tavrı ve insanlarla aralarında duvarlar vardır ama o duvarların arkasında daha duygusuz hayatlar başlar. Sizde de böyle bir durum oldu mu?
Bende öyle işlemedi, tersi oldu. Geçmişe bakarsak, gençlik yıllarımdan itibaren çok fazla duvarların arkasında yaşadım. Bunun sebebi de, kendimi hayatta bir sürü şeyden korumak içindi. Sonra, 'Bu ne saçma şey?' dedim ve onu kırdım. Eskiden insanlardan hiçbir şey isteyemezdim, bunu kendime yakıştıramazdım; bir gün birinden bir şey isteyerek bu duyguyu kırdım. 'Pencereyi kapatır mısın?' gibi basit isteklerle başladım; çünkü onu bile isteyemeyip kendim yapıyordum.
ESKİDEN HAYATIMA GİRMEK ZORDU
Sizin hayatınıza girmek zor mudur?
Olabilir; eskiden daha zordu, son zamanlarda artık o kadar değil. Yeni insanlar tanımayı severim; çünkü yeni insan, yeni hikayeler demektir. İnsanların hayatlarına güzellik katmak için girmek gerekir. Biri sizin yanınızda olabileceği en iyi haliyle oluyorsa, siz doğru bir çiftsinizdir. 'Senin yanında daha iyi biri oluyorum' diyorsan mesela, o ilişki doğrudur.
Bu aralar böyle diyebiliyor musunuz?
Evet, diyebiliyorum. Çok mutluyum ve her şey iyi gidiyor. Oyunsuz, karşındakinin yanında olduğun kişiyi gösterebilmek ya da karizmayı kollamadan biriyle beraber olabilmek güzel şey.
Komik bir kadın mısınız?
Onu sen söylemelisin, kendi kendime nasıl komiğim derim. Evet, yanımda insanlar gülüyor ve komik bir kadın olduğumu söylüyorlar, 'Seninle çok eğleniyorum' diyorlar. Hayatın içinde komiğim; komedi oynadığım zaman da fena yapmıyorum.
Sizi neden hep asi, agresif, psikopat kadın rolleriyle tanıdık?
Okuldan mezun olduğumda, ilk tiyatro oyunumda çok psikopat bir karakteri oynamıştım. Oyunda çekilmiş fotoğraflarımı gören bir yapımcı atv'de yayımlanan 'Parmaklıklar Ardında' isimli dizideki psikopat rolünü verdi. O projeden sonra 'Aaa Başak Daşman var, psikopat rollerini iyi oynuyor' diye akıllarda kaldım. Bu sektördeki insanlar da biraz bildik sularda yüzmeyi seviyorlar.
BİR KİTAPÇI DÜKKANI AÇMAK İSTİYORUM
Öğrenciyken kitap satmışsınız, doğru mu?
Evet, 1.5 sene kadar kitap sattım. Tiyatro okurken ilk senemizde televizyona iş yapmak yasaktı ama para kazanmam da gerekiyordu. 'En iyi ne yaparım?' diye düşündüm ve kitap satabileceğim fikri aklıma yattı. Hep de aklımda bir kitapçı açma hayali var.
Hikayeler demişken, oyunculuğun yanı sıra yakında bir de öykü kitabı çıkarıyormuşsunuz...
Kitap kısa öykülerden oluşuyor. İnsanların birbirleriyle kurdukları psikolojik ilişkiler, sevmeyi anlama ve ahlaki değerlerle ilgili öyküler var. Kendi hikayemden çok başkalarının hikayelerini anlatmayı seviyorum. Kitabım, İthaki Yayınları'ndan çıkacak; yani öğrenciyken benim kitap sattığım yerden, o yüzden ayrı bir keyifliyim.
İLİŞKİMİ GİZLEMEM AMA GÖZE DE SOKMAM!
Mesleğiniz icabı göz önündesiniz, özel hayatınızın merak edilmesi sizi tedirgin eder mi?
İnsanlar bakacaklar ya da merak edecekler diye yaşantımın önüne set koymam. Doğru ve sağlıklı olan da budur, çünkü ben bir insanım. Kim olduğum mesleğimden daha önemli ama ilişkimi de göze sokmaya çalışmam.
Bu ilişkiyi bir düzene oturtma planınız var mı?
Kibarca ne sordun sen bana? Ay çocuğumuz pek kibar... (Gülüyor) Evlilik konusu tek taraflı konuşulmaz. Çünkü bunlar aynı zamanda romantik konular... O yüzden işin romantizmini bozmayalım.