Sakat olmak zordur. Zihinsel engelli olmak zorunda ötesinde. O günler film şeridi gibi gözümün önünden geçer... Benim gibi sakatlar, arkadaşlarının alaylarıyla çocukluğunu bile yaşayamaz. Toplumun önyargılarını kırmak için gösterdiği uğraşla tüm hayatı zehir olur. Ya zihinsel engelliler... Fiziksel engellilere göre yaşadıkları çok daha vahim. Bu vahameti daha önce kaleme almıştım. Ancak geçen süreçte farklı bir şey olmadığını gördüm. Tekrar hatırlatayım dedim. 3 yıl önceydi. Kocaeli Sosyal Hizmetler Kurulu toplantısında diş hekimi Sevil Çağlar, tecavüze uğrayan engelli kızların kısırlaştırılmasını istemişti. İnsan olmayı sorgulatan bu haber zihinsel engellilerin yaşadığı dramı anlatıyordu. 3 ay önce de Habertürk TV'de "Türkiye'nin Nabzı" programında tartışmacılar "Down Sendromlu çocuklar kardeşler arasında haksızlığa neden oluyor; mutlaka doğumları önlenmelidir" diyerek hararetli tartışıyorlardı. Yetmedi... Adana'da bir dernek başkanı çıkıp, "Zihinsel engellilerin din algıları yoktur. Onlar ateisttir" açıklaması yaptı. Düşünceye bakar mısınız? Bu düşünceye sahip toplumda zihinsel engelli olmak yani mahallenin delisi olarak görülmek, zor zenaattir. Eski püskü kıyafetler içinde dolaşırsınız. Kafanız daima yarık, yüzünüz kolunuz çürük içindedir. Mahallenin çocuklarının "taşladığı" delisiniz çünkü... Yalnızca çocuklar mı? Koca koca adamlar, sözüm ona yetişkinlerin sizinle alay etmesine "aldırmamalı" ve sürekli onlara "delilik" yapmalısınız. Ki, onlar kendilerini; "şükür ben onun gibi değilim" diye hissedebilsin. Mahallenin delisine taş atmak, hakaret, alay ve işkence, "mahallenin en doğal hakkıdır" zira... Nitekim kafasında "özürlüye bakışı" bu olan kültür, tecavüze uğrayan özürlü için; "yetmez bir de kısırlaştıralım" önerisini getirirler. Hızını alamazlar, "Down Sendromlu çocukların kardeşler arasında haksızlığa neden oluyor. Mutlaka doğumları önlenmeli" der; zihinsel engellileri koruduğunu söyleyen dernek başkanı gibi düşünce özürlüleri... Siz, "nasıl olur?" diye insanlığınıza, uygarlığınıza yakıştıramadığınız bu öneriye isyan edersiniz fakat, "mahallenin delisine" her şeyi mubah (hatta hak) olarak gören anlayış yüzünden, sadece bedeniniz değil, ruhunuz da tecavüze uğrar. Yetmez. Sakat olduğunuz için doğmanıza bile fırsat vermezler. Özetle, engellinin hem ruhuna, hem de bedenine tecavüz edenlere ve doğumlarını bile istemeyenlere "İnsan olun, insan" diyorum.