Yağmurun ardından güneşi gördükçe kirazların çatlamaya başladığını ifade eden İnegöl Kulaca Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Ahmet Uğur, 'İnegöl'de tarım sanayi olsaydı, çatlayan kirazlar meyve suyu olarak işlenip çiftçinin zarar etmemesi sağlanabilirdi' dedi.
Tarımın, her üreticinin sigorta yaptırması gereken bir iş kolu olduğunu belirten Uğur, 'Tarımda garanti yoktur. İklim şartları çok önemlidir. Atalarımız, 'Çiftçi kuraklıktan korkmaz, yağıştan korkar' derdi. 15-20 gün öncesinde kadar ülkemizde kuraklık var diye gündem oluşturdular. Herkes feryat etti. Halbuki mevsimler geriye kaydı. Geçen yıl da bunu gördük. Erken çiçek açan mahsul zarar görüyor, geç kalanlar yağmurdan etkileniyor. Şu anda yaz mahsulünün yüzde 80'i yağmurdan istifade etti. Ama yağmurla beraber bazı bölgelere dolu düştü. Dolunun büyük zararı var. Rüzgarla birlikte yağmur uzun saplı olan buğdayları yatırdı. Son yıllarda İnegöl'de yeni buğday çeşitleri ekilmeye başlandı. Kalın saplı, samanı biraz az olmakla birlikte kardeşlenmesi fazla, başağı yüksek olan buğdaylar zarar görmedi, hatta yağmur fayda sağladı. Çiçeğini döktü, tanenin gelişmesine fayda sağladı. Bir de madalyonun öbür tarafı, meyvecilik var. Dolu yağışı tüm meyvelere dokunuyor, ama yağmur kiraza zarar verdi. Daha evvel, ilk çıkan kirazlara yağmurla birlikte soğuk zarar vermişti. Şimdi de kirazlar tam gelişti. Herkes sevinirken yağmurlar kirazı çatlatmaya başladı. Herkes yağmurdan sonra kirazlarını toplamaya uğraşıyor. Ama bir günde toplanmadığı için çiftçi zarardan kurtulamayacak' diye konuştu.
Uğur, 'Bu yağmur kiraza yaramadı, ama ayçiçeği, pancar, patates, domates, biber ve fasulyeye yaradı. Üreticilere maddi kazanç sağladı. Sulama için emek harcamadılır, mazot yakmadılar' dedi.
