Türkiye ihracatının en önemli 10 merkezinden ikincisi olan, ülke ihracatının yüzde 60'ının yapıldığı, tarım potansiyeli, tarihi ve termal turizm kaynaklarıyla ülkenin en önemli merkezlerinden olan Bursa'da, lojistik köy kurulması gündemde. Ekol Lojistik Güney Marmara Bölge Müdürü Tülay Gül, Avrupa'da lojistik köy fikrinin 1960'larda sahiplenildiğini, bugün 50'nin üzerinde lojistik köy bulunduğunu belirterek, "Lojistik köyü, hem ulusal hem de uluslararası düzeydeki nakliye ve lojistik faaliyetlerin bir kısım işleticiler tarafından yürütüldüğü belirli bir bölge olarak tanımlayabiliriz. Bu merkezler genellikle metropol bölgelerin dışında kalan, farklı taşıma türleri bağlantılarına yakın olan bölgelerden seçilir" dedi.
GEÇ BİLE KALINDI
Lojistik köy projesini yerel yönetimlerinin sahiplenmesini sevindirici olduğunu ancak geç kalındığını ifade eden Gül, lojistik köyün önemini şöyle anlattı: "Lojistik köyler sayesinde, yük taşımacılığı şehir dışı merkezlere kaydırılmış olacak. Böylece, şehir içi trafiğinde rahatlama, lojistik maliyetlerde azalma ve taşıma modellerinde çeşitlilik avantajları sunulacak. Lojistik köylerde taşıma organizasyonunda olması gereken tüm hizmetler tek bir merkezden verileceği için zaman tasarrufu büyük ölçekte yaşanacak. Nakliye güvenliği maksimum seviyede olacak. Depo hizmetinin yanı sıra, depolarda üretim, ambalajlama, ürünün raflanması ve talep edene gönderilmesine kadar birçok hizmet verilecek. Lojistik faaliyetlerle doğru orantılı bir istihdam kaynağı da ortaya çıkacak diyebiliriz." Lojistik köy planlamasında en önemli konunun seçilecek bölgenin lokasyonunda olduğunu belirten Tülay Gül, "Eğer konum doğru seçilmezse maliyetler artacaktır. Maliyetlerdeki bu artışlar sebebiyle rekabet olumsuz yönde kullanabileceği için bu gibi durumlar dezavantaj teşkil edecektir" diyerek yetkilileri uyardı.