Türkiye'nin kıyı bölgelerinde kaçak midye yetiştiriciliğine yönelik denetimler sürüyor. Midyelerin denizlerdeki suyu süzerken civa, kurşun, kalay, bakır, arsenik ve kadmiyum gibi ağır metalleri de bünyelerinde biriktirdiklerine dikkat çeken Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği (GÜMÇED) Genel Başkanı Adnan Önürmen, kaçak midye çiftliklerinin yanı sıra, yeni çiftlikler kurmak için Bakanlığa yapılan taleplerin çok ciddi denetimler sonucu değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
SAĞLIĞI OLUMSUZ ETKİLİYOR
Konuyla ilgili bölgede inceleme yaptıktan sonra Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü yetkililerinden bilgi alan Önürmen, "Yeryüzünde yaşam su ile başlamıştır ve öyle görünüyor ki yaşam yine su yüzünden sona erecektir. Sularımız ve denizlerimiz hızla kirlenmekte ve önlemekte zorlandığımız büyük felaket taşıyan çevre kirliliği ile karşı karşıya kalmaktayız. Deniz kirliliğinin en önemli sebebi deniz suyunda oksijen miktarının azalmasıdır. Midye üretimi denizlerdeki oksijen miktarının azalmasında baş faktördür" dedi.
BAKANLIK EL KOYMALI
Önürmen "Midye zehirli bir besin özelliğine sahiptir. Kirlilik arttıkça midye denizlerde çoğalmaktadır. Midyeler suyu süzerken suda bulunan civa, kurşun, kalay, bakır, arsenik ve kadmiyum gibi ağır metalleri de bünyelerine alır ve biriktirirler. Buna bağlı olarak organ hastalıkları başta olmak üzere, karaciğer kanseri, böbrek yetmezliği, beyin hasarları ve kan kanseri türlerine davetiye çıkarırlar" diye konuştu. GÜMÇED olarak; Erdek, Kapıdağ ve Bandırma üçgeninde onlarca midye çiftliği kurulması yönünde girişimler yapıldığını belirten Önürmen, "Bunun sadece insan sağlığına değil, bölgedeki balıkçılığa hatta turizme ciddi etkisi bulunuyor. Bakanlığın kirliliğin önlenmesi konusunda daha hassas davranmasını bekliyoruz. Bir rapor hazırladık. Bu raporla birlikte yargıya başvuracağız" dedi.