'Tarihin saklandığı' mağara Cebel-i Lübnan ilindeki mağara, Lübnan'ın kültürel ve tarihi mirası arasında önemli bir tutuyor. Osmanlı Devleti döneminde gizli devlet toplantılarının yapıldığı, 1975-1990 yıllarındaki Lübnan iç savaşı döneminde ise bombardımandan korunmak isteyen halkın sığınak olarak kullandığı Cebel-i Lübnan ilindeki mağara, Lübnan'ın kültürel ve tarihi mirası arasında önemli bir tutuyor. Cebel-i Lübnan'ın El-Cahiliyye köyünde 400 yıldır farklı ihtiyaçlarla kullanılan ve günümüzde Lübnanlı sanatçı Gandi Ebu Diyab'ın elinde bir sanat müzesine dönüşen mağara, Lübnan'ın kültürel mirasının sergilendiği sıra dışı mekan olarak yerli ve yabancı turistler tarafından merak ve ilgiyle ziyaret ediliyor. Yaklaşık 25 yıldır Lübnan'ı ve özellikle Dürzilerin gündelik hayatını ve kültürel dokusunu yansıtan eşyaları toplayan Ebu Diyab, mağarada müze kurma fikrinin geçmişi geleceğe bağlamak düşüncesinden doğduğunu söyledi. Ebu Diyab, 'Burada sergilediğimiz ev eşyaları, gündelik hayata ait araç gereçler, dedelerimiz hatta onların da dedeleri tarafından kullanılan eşyalardı. Ben bugün yok olmaya yüz tutmuş bu eserlere hak ettikleri değeri vermeye ve yeni nesile geçmişini sürekli hatırlatmaya çalışıyorum' dedi. Ebu Diyab, mağarada, kahve değirmeni, eski dikiş makinesi, gaz ocağı, tencere, toprak kaplar, geçmişten esintiler taşıyan ve kendisinin çizdiği yağlı boya tablolar ve eski geleneksel ev döşeme ürünlerinin sergilendiği üç ayrı bölüm bulunduğunu kaydetti. Kubbeli yapısıyla dikkat çeken 'mağara müzenin', Lübnan'ın farklı kesimlerinden halkın ve turistlerin uğrak noktası olduğunu belirten Ebu Diyab, kültür ve turizm bakanlıkları ile yerel ve uluslararası kuruluşlara, geçmişi yaşatmayı hedefleyen bu türden mekanların ayakta kalması için yardımda bulunmaları çağrısı yaptı. Bu ev görenleri hayrete düşürüyor. 60 yıldır içindeki eşyaları ile yepyeni duran bu ev görenleri hayrete düşürdü... İşte gerçek zaman kapsülü evden bazı fotoğraflar. İngiltere'de Ryton-on-Dunsmore, Warwickshire'da bir çiftlik evi… Kapısından içeri adım attığınızda kendinizi 1940'larda donup kalmış bir zaman kapsülünde bulacaksınız Peki nedir 80 yıla yakın süredir değişmeden kalabilen bu evin hikayesi? Jack ve Audrey Newton kardeşler yıllar önce anne ve babalarının ölmesiyle bu evde iki kişi kaldılar. İki kardeş de hayatları boyunca evlenmedi, çocuk sahibi olmadılar. Yakın zamanda hayatlarını kaybeden kardeşler anne babalarının ölümünden sonra evin içindeki zamanı adeta dondurmuşlardı. Kardeşler, hayatları boyunca evin dekorasyonunda tek bir ayrıntıyı bile değiştirmeden yaşadılar. Çiftlik anne babalarıyla mutlu yaşadıkları eski zamanlarda nasılsa, Newton kardeşler öldüğünde de aynı şekilde duruyordu. İkinci Dünya Savaşı öncesi İngiltere'sine dair pek çok ayrıntıyı içinde barındıran bu evde iki kardeş garip bir hayat yaşamış gibi gözüküyor. 2011'de Audrey'nin ve ardından bu yılın Mart ayında Jack'in hayatını kaybetmesi sonucu çiftliği miras olarak alabilecek kimse kalmadı. Evin içindeki her şey ne yazık ki bu ay açık arttırmayla dağıtıldıktan sonra çiftlik satışa çıkarılacak.