Kendisini dünyanın dört bir köşesinde bulduğu film rulolarındaki görüntüleri kurtarmaya adayan fotoğrafçı Levi Bettwieser ile tanışın. 'Bu fotoğrafların bazıları şimdiye kadar hiç görülmedi. Bu iş, kurtarabildiğiniz kadar görüntüyü hepsi yok olmadan önce kurtarmakla ilgili.' Bu sözler, 'Kurtarılmış Film' projesinin kurucu üyesi Levi Bettwieser'a ait. Bettwieser, kendisini dünyanın dört bir köşesinde bulduğu film rulolarındaki görüntüleri kurtarmaya adayan bir fotoğrafçı. 2013'te başlattığı proje ile birlikte Bettwieser, 1930 ile 1990 yılları arasında bulunan rulolardan kurtarabildiği görüntülerle çevrimiçi arşiv çalışmasını büyütüyor. 70 yıl önce, 2. Dünya Savaşı'nda elinde silahıyla mücadele eden bir asker, askerlik tecrübesinin nasıl bir şey olduğunu herkese göstermek için, fotoğraflarla dolu olan tam 31 tane film rulosu kaydetti. Askerin amacı bir belgesel oluşturmak ve deneyimlerini sanat yoluyla kaydetmekti. Bir eski film koleksiyoncusu olan Levi Bettweiser, askerin kaydettiği videolara ulaştı ve onları tamamen yok olmaktan kurtardı. Kurtarılmış Filmler Projesi kapsamında çalışan Bettweiser, askerin 70 yıl önce kaydettiği şeyleri Ohio'da gerçekleştirilen bir açık artırma esnasında keşfetti. Film rulolarının bazıları oldukça hasar görmüştü fakat diğerleri sağlamdı. Bettwieser, yaptığı işin amacını şöyle anlatıyor: 'Kurtardığım her görüntü, birisi için özel. Her kare, bir anıyı ölümsüzleştirmek için çekilmiş. Fotoğraf çekilmiş, film rulosu bitmiş, makinadan çıkarılmış, fakat asla bilemeyeceğimiz nedenlerden dolayı asla basılmamış. Bu anlar, asla bir fotoğraf albümüne konulamamış. İnanıyorum ki, bu anları yakalayan fotoğrafçının kişisel deneyimi paylaşılmayı hak ediyor. Böylelikle tarihe sonsuza kadar iz bırakabiliyorlar.' Bulduğu rulolardan bir tane bile görüntü kurtaramamanın yaptığı işte oldukça yüksek bir ihtimal olduğunu anlatan Bettwieser, en çok ilk makaradan çıkan görüntüye bakarken heyecanlandığını söylüyor: 'İlk makarayı açıp yukarı doğru tutuyorum ve derin bir nefes alıp gördüğüm şeyden hayrete düşüyorum. İnsanlara ne yaptığımı söylediğimde, onlara, bu işe ne kadar zaman ve para harcadığımı anlattığımda pek de anlam veremiyorlar. Fakat, ne zaman ki bulduğum fotoğraflara bakmaya başlıyorlar işte o zaman onlar da bağlanıyorlar. Bu fotoğrafları gören ilk insan benim. Bu fotoğrafların keyfini daha önce hiç kimse çıkartmadı. Kimse onları hatırlamadı. Biz gerçekten her film rulosuna fotoğrafçının tarihe bıraktığı bir iz olarak bakıyoruz. Sanki fotoğrafçılar çıkıp, 'Hey, ben yaşadım ve bu anlar zamanında benim için gerçekten önemliydi' diyor. Fotoğrafçı artık hayatta olmadığı için o anları hatırlayamayacak olsa bile. Bu görüntüleri dünyaya göstermek istiyoruz. Çünkü zamanında bu unutulmuş film rulolarına kaydedilen anılar, birileri için, bir şekilde önemliydi.