Profesyonel spor hayatı 9 yıl sürdü. 6 senesinde milli takımın yıldızı Türkiye'nin gözdesiydi. Şimdi karnını doyurabilmek için sokaklarda mendil satıyor. Yüzde 80 özürlü raporu var. Ve çöp eve dönen bir bodrum katın tek göz odasında yaşam savaşı veriyor... İşte Hüseyin Ağar'ın bir ameliyatla başlayan, 5 yıl önce daha 14 yaşındaki kızının tecavüze uğramasıyla en dibe kadar vuran çöküş hikayesi... 9 yıl Erdemir Spor Kulübü'nde ve 6 yıl da milli takımda boksörlük yaptı 48 yaşındaki Hüseyin Ağar. Avrupa üçüncüsü oldu, bronz madalyayı göğsüne taktı, milli gururumuz oldu. Şimdiyse 9 yıl boyunca gururlandırdığı şehrinin sokaklarında mendil satarak yaşamaya çalışıyor. Nasıl bu hallere düştüğünü şöyle anlatıyor Hüseyin Ağar: 'Yüzde 80 özürlü raporum var. Ameliyat olunca boksu bırakmak zorunda kaldım. Karım inatçı bir kadındı. Geçinemiyorduk. 2010 yılında evden ayrılınca boşandık. Kızım 14 yaşında evden kaçtı. Şu an 19 yaşında. Onu da 14 yaşından beri göremiyorum.' 'Kiramı, elektrik ve su paramı zor veriyorum. Sağda solda mendil satmaya çalışıyorum. Helal para. Kimseyle işim olmuyor. Burada sobam yok. Isıtıcım da yok. Soğukta yatıyorum. Karnım ağrıyor. Yemek yiyemiyorum. Beni geçindirecek aylığım yok. Yardıma ihtiyacım var. Kaymakamımıza ve büyüklerime rica ediyorum; yardım edin. Bana yardım etsinler. Kimseden para istemiyorum ben.' Ve yaşadığı bir başka dramı anlatarak bitiriyor acıklı hikayesini. Kızının 5 sene önce evi terk etme nedenini çok zorlanarak itiraf ediyor ve 14 yaşındayken üniversiteli iki çocuğun tecavüzüne uğradığını anlatıyor: 'O çocuklar hala cezaevinde. Olaydan sonra kızım evden kaçtı nın evden kaçtı. Kendisini 5 yıldır hiç göremedim.' Bundan sonra tek isteğinin ise sıcak bir ev ve karnının doyması olduğunu söylüyor.