NESLİHAN PERKER Ömür boyu tedavi gerektiren ve tamamen iyileşmeyen, herkesin bildiği ismiyle “şeker hastalığı” doğru beslenme alışkanlıkları ile ortadan kaldırılabilir mi? Diyabet kroniktir gerçeği değişecek mi? Tıp dünyası şimdi bu soruları tartışıyor. Aktüel sağlık haberleriyle de gündemi belirlemeye devam ediyor. Çağımızın en önemli hastalıklarından biri olan diyabet, bilinen adıyla şeker hastalığı (Diabetes mellitus) her geçen gün daha da yaygınlaşıyor. Özellikle sağlıksız beslenme alışkanlıkları, hareketsizlik bu hastalığı tetikleyen unsurların başında geliyor. Aslında diyabete “medeniyet hastalığı” denilebilir. Bizim genlerimiz ise bu hastalığa yakalanmaya uygun, ki ülkemizde oranların yüksek olmasının temel nedenlerinden biri de bu. Türkler genellikle Tip 2 denilen diyabete yakalanıyorlar, yani sonradan ortaya çıkan ve bazı faktörlerin tetiklediği diyabet türü. Tip 1 yani ergenlik yıllarında çıkan tür ise diğerine oranla daha az. Bir kişiye şeker hastalığı tanısı konulduktan sonra, hastanın bunu kabullenmesi zaman alıyor; çünkü tamamen yaşam biçimi değişiyor. Herkesin bildiği üzere diyabet “kronik” yani ömür boyu devam eden bir hastalık ve tedaviyle kontrol altında tutulur. En azından şimdiye kadar böyle biliniyordu. Son zamanlarda ise diyabet hastalığında Tip 2 denilen, yani yaygın olan türün kronik olmadığı ve tedavi edilebileceği yönünde bilgilere rastlıyoruz. Konuyla ilgili olarak ülkemizde ve yurt dışında araştırma yapan veya konuyla ilgili bilgi sahibi olan doktorlar var. Diyabet gerçekten de tedavi edilebilir mi? Yoksa bu mümkün değil mi? Uzmanlar anlatıyor… DR. NURİ KAPLAN Tıbbi bitkilerle diyabeti tedavi edebiliyoruz. Şeker hastalığı tanısı konan bir hastaya, doktoru “ömür boyu bu hastalıkla birlikte yaşayacaksın” der ve aksinin mümkün olmadığını ifade eder. Bu ifade hiçbir hekim arkadaşın suçu olmamakla birlikte bütün hekimlerin de sorumluluğudur. Diyabet tedavisi ile ilgili ülkemizdeki çeşitli üniversitelerde yapılan birbirinden bağımsız çalışmalar iki başlık altında toplanabilir. Bunları kök hücre ya da pankreas nakli gibi yöntemler ve tıbbi bitkilerle diyabet tedavisi olarak özetleyebiliriz. Anadolu gibi Lokman Hekim kültürünün çok eskilere dayandığı ülkemizde özellikle şehir üniversitelerinde o yörede yetişen bitkilerin şeker hastalığı ile etkileşimleri ile ilgili çok önemli çalışma ve deneyler yapılmaktadır. Dünyada tıbbi bitkilerle diyabet tedavisi ile ilgili kaynak yayın ve çalışmaları detaylı olarak inceleyip, bunları çeşitli deneysel çalışmalardan geçirmek suretiyle, bugüne kadar konan çalışmaların üstünde bir formül ortaya koyduk. Fakat bu formülün işe yaraması, hastaların tedavi olmaya başlaması, insülin iğnesine ihtiyacı kalmayan hastaların artması, doktorların hastaların ilaçlarını bıraktırmaya başlaması anlamına geliyor. Rant sahipleri tarafından çeşitli bakanlıklara asılsız şikâyetler, ihbarlarla taciz ve yıldırma politikaları yapılmaktadır. DR. HİLMİ ŞENLİ (ÖZEL DİABET HASTANESİ) CAROLINE TRAPP (PHYSICIANS COMMITTEE FOR RESPONSIBLE MEDICINE) Araştırmalarda ve benim kendi klinik deneyimimde hastaların ilacı azaltabildiklerini ya da tamamen bırakabildiklerini gördüm. Bu basit bir üç basamaklı sistem: Birinci basamakta kaynakların incelenmesi ve beslenme şeklinin düzenlenmesi ve sorun yaratan yiyeceklerin mutfaktan, iş yerinden, arabadan çıkarılması ile ilk adım atılıyor. İkinci basamak, üç hafta sürecek yüzde 100 yeni beslenme sistemini başlatıyoruz ve üçüncü basamak ve sonrasında randevularla seyrini takip ediyoruz ve destek sağlıyoruz. DR. NURHAYAT GÜL Bilimsel kanıtlar toplanıp yorumlandığında, bitki bazlı bir beslenme tarzının, diyabeti ve tüm diğer saydığım durumları kontrol eden ve ilaçsız, yan etkisiz, erken ölümden ve çekilecek diğer acılardan koruyan tek beslenme tarzı olduğu anlaşılıyor. Amerika’da bu konuda yoğun çalışmalar yapan birkaç doktordan biri Dr. Joel Fuhrman, yaklaşık 20 yıldan beri muayenehanesinde koruyucu bir beslenme ve yaşam tarzını hastalarına uyguluyor ve “diyabetle yaşamak zorunda değilsiniz” diyor. DOÇ. DR. AHMET SELÇUK CAN (FLORENCE NIGHTINGALE HASTANESİ)Diyabet kronik bir hastalıktır çünkü ortaya çıkmasının ardından tamamen iyileşmez. Kişilerin insülin kullanması gerekir. Eğer kilo verimi gerçekleşirse ilacın dozajında bir azalma olabilir. Vejetaryen bir beslenme alışkanlığı ile kişide gizli şeker söz konusuysa bu engellenebilir. Ama yapılan diyetle ilaç ve insülini bırakan ve şeker hastalığı tamamen ortadan kalkan birine rastlamadım. DR. HACER BALTAOĞLU (DORU HASTANESİ) Ne zaman yiyeceğiniz, ne sıklıkta yiyeceğiniz, ne kadar yiyeceğiniz ve de ne yiyeceğiniz çok önemlidir. Benim görüşüme göre bir öğün belli oranlarda kompleks karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineral açısından sebze, meyve içermelidir. Glisemik indexi düşük gıdalar, (komplex karbonhidratlar) bağırsaktan emilimleri yavaş olan kan şekerini hızla yükseltmeyen, posa ve lif içeriği yüksek olan gıdalardır. Tamamen vegan tarzı beslenmenin doğru olmadığını düşünüyorum. Veganlar bu denli hayvansal gıdalardan kaçınmak yerine biraz daha yumuşatılarak beslenme tarzı geliştirmeliler.