SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
  » Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
24. İstanbul Tüyap Kitap Fuarı
Merkez Kitaplar Tüyap'ta
Kitapların 'Merkez'i
Etkinlik Programı
Onur yazarı ve konuk yazarlar
Katılımcılar
Ulaşım

Merkez Kitaplar Tüyap'ta

Merkez Yayın Grubu'na, yayıncılık dünyasına iddialı bir yayınevi katıldı: Merkez Kitaplar. Yayınevi nitelikli edebiyat eserlerini ve düşün dünyasının devlerini okurla tanıştıracak. Beş kitaplık ilk buluşma Tüyap Kitap Fuarı'nda...

Defne Asal Er yönetiminde haziranda hazırlıklara başlayan Merkez Kitaplar son yıllarda hareketlenen yayın piyasasına yeni bir soluk ve heyecanla giriyor. Felsefeden edebiyata, tarihten popüler bilime, medya araştırmalarından hobi kitaplarına çok çeşitli alanlardan değerli çalışmaları yayımlamayı hedefleyen Merkez Kitaplar gözden kaçmış yabancı yazarların yanı sıra, yeni yazarları da bünyesine katacak. Merkez Kitaplar ilk beş kitabını Tüyap Kitap Fuarı'nda okurlarına sunacak.

İlk yerli yazar anlaşmalarını Perihan Mağden ve Celil Oker ile yapan yayınevi, önümüzdeki günlerde gerek Türk yazarlarıyla gerek yabancı yazar ve kitaplarıyla adından sık söz ettirecek. Yayınevinin TÜYAP Kitap Fuarı'nda Celil Oker'in yeni polisiyesi "Bir Şapka Bir Tabanca," yazarın makalelerinin derlendiği "Best of Perihan Mağden," Yavuz Donat'ın "Cumhuriyet'in Kara Kutusu Süleyman Demirel Anlatıyor," Tom Standage'in yayımlanır yayımlanmaz dünya listelerine giren son kitabı "Altı Bardakta Dünya Tarihi," Roma Belediye Başkanı Walter Veltroni'nin "Oğulsuz" adlı kitabı Merkez Kitaplar standında yer alacak. Yayın Yönetmeni Defne Asal Er ile Merkez Kitaplar'ın yayın çizgisini ve projelerini konuştuk.

Ne tür bir yayıncılık yapacaksınız?
Kültür yayıncılığı yapacağız diye tanımlamak bana yeterli geliyor. Ya spesifik alanlarda yayıncılık ya da geniş bir yelpazede yayıncılık yapmak gibi iki seçenek vardı; biz geniş yelpazede olanını seçtik. Edebiyatı da, edebiyat dışı popüler kitapları da, kuramsal kitapları da, çocuk kitaplarını da kapsayacak geniş yelpazede bir yayıncılığı. Portfolyo oluştururken tek kaygımız edebi düzey, bilimsel doğruluk ve düşünsel kalite. Geniş yelpaze derken "belkemiksiz" olmayı kastetmiyorum yani.

Geçmişte büyük şirketlerin prestij yayıncılığına yöneldiğini gördük. Bu konudaki eğiliminiz ne?
Yayıncılık ciddi iş. Çok büyüyen, büyümeye de müsait bir sektör. İş Bankası, Yapı Kredi gibi kurumlar da yayıncılık yaptı ve onların haklı olarak durduğu şöyle bir yer vardı: Ticari bir şey yapmıyoruz, toplumsal yarar gözetiyoruz... Bize gelince, Merkez Kitaplar, Merkez Yayın Grubu'nun şemsiyesi altında olan bir yayınevi. Merkez Yayın Grubu da Merkez Kitaplar'ı bir toplumsal sorumluluk projesi olarak görüyor esas olarak. Yani Türkiye kültür hayatını zenginleştirecek bir proje olarak. Elbette ticari bir kuruluşuz ama maksimum kârdan çok kültürel fayda gözeteceğiz diyebilirim deyim yerindeyse.

Tiraj politikanız ne olacak?
Son zamanlarda bir trend var biliyorsunuz: Ucuz kitap üretip çok sayıda basmak. Şu anda pek çok yayıncı bu tür kitaplar yapıyor. Bunların ne kadarının hedeflendiği gibi sattığını bilmiyorum. Ahmet Altan kitapları zaten çok satan bir edebiyatçımız ve fiyat düşürüldüğünde daha çok satması da normal. Bu sürecin yeni bir okur kitlesi yaratacağını düşünüyorum ama, fiyatla satış arasında o kadar doğru orantı var mı, süreç devam edecek mi, göreceğiz. Bu nedenle kitaplarımızı farklı tirajlarda ve kitaba göre basacağız. Mümkün olduğunca ucuz üretmeye de çalışacağız.

Yeni bir yayınevi için yazar portfolyosu önemli. Yayınevleri bazen tanınmış yazarların eski kitaplarını basarak çıkıyor yola, bazen büyük paralarla yazar transferlerinden söz ediliyor. Sizin politikanız ne olacak?
Yerli edebiyatın iyi ürünlerini bünyemizde görmeyi elbette ki çok istiyoruz. Ancak başlarken yurt dışına baktık ve Türkçe'ye çevrilmesinde yarar gördüğümüz, iyi satacağını ve okunmasının iyi olacağını düşündüğümüz kitapları aldık. Bunların bazıları iyi edebiyat ürünleri, bazıları dünyadaki tartışmaları Türkiye'ye taşıyacak kitaplar. Yerli yazarlara gelince, bir yazarın yeni gittiği yayınevi onu gelmiş olduğu noktadan ileriye taşımalı. Bunun için de yayıncılıkta yıl ve yol almış, güçlenmiş olmanız gerekiyor, yani şimdilik temkinli gidiyoruz, ileriye taşıyabileceğimiz kadarıyla başlıyoruz...

Yerli yazarlarımız var elbette. Örneğin Perihan Mağden bizimle çalışmaya başladı. Celil Oker de öyle. Henüz kesinleşmemiş ama bizi çok mutlu edecek görüşmelerimiz var. Kazandığımız yazarların yeni kitaplarıyla çıkmayı hedefliyoruz. Tabii tükendikçe eski kitaplarını da güncelleyeceğiz. Transfer paralarına gelince; kitap piyasası da basınınkine benzeyen ve iç dedikodusu çok olan bir piyasa. Konuşulan rakamların hangisi gerçek bilmiyorum, doğrusu pek inanılır da gelmiyor bana. Dedikodu düzeyinde telaffuz edilen birkaç rakamla ilgili gerçeğe ulaştığımdan beri, rakamların hiçbirine de inanmaz oldum. Böyle rakamlar da olmayacak bizim için... Bir yayınevi yazarı bünyesine aldığında o yazar için yatırım yapıyor; tanıtıyor, para harcıyor. Bu durumda bir yazarı biraz daha fazla para verip "kapmak" denecek şekilde almak da bana pek ahlaki gelmiyor. Ama yazar kendi yayınevinde mutlu değilse, yeni bir yayınevi arayışına girmişse ve daha önce de söylediğim gibi, bulunduğu noktadan daha iyiye taşıyabileceğimize inanırsak, onu markamıza katmak için elimizden geleni yapacağız.

Son yıllarda çevirilerde bir özensizlik dikkat çekiyor. Neden?
Çok haklısınız. Çeviri konusunda ciddi bir problem oluştu. Beyaz yakalıların çok yüksek oranda işsiz kalmasından sonra, dil bilen bu insanlar çeviri yaparak yaşamaya çalıştı. Çok haklı olarak bu sektöre girdiler. Aynı günlerde yayınevi patlaması da yaşanıyordu. Kitap piyasası krizde hiç durmadı. Yeni yayınevleri kurulmaya devam etti. Çevirmen olmayan kişilerin çeviri yapması bu yayınevleri için sorun olmadı. Aksine bu insanlardan yararlandılar. Oysa çevirmenlik bir meslek ve çeviri, yapılan dili bilmekle sınırlı değil. Çevirmen edebiyatı da, çevirdiği yazarı da çok iyi bilmek zorunda. Hukuk çevirisi yapıyorsa hukuk dilini bilmek zorunda...

Bu özelliklere sahip olmayan ama daha ucuza çalıştırabileceğiniz çok sayıda insan ortaya çıktı. Ve bence bu yayın piyasasına ciddi darbe vurdu. Kitabı alıp, ilk sayfasını okuyup aman Allah'ım bu nasıl çeviri diye bir daha elimi sürmediğim çok sayıda kitap oldu son zamanlarda. Bu hem kalitesiz hizmet olarak okurlara, hem de mesleği çevirmenlik olanlara zarar verdi. Çünkü daha önce çalıştıkları yüzdelerle iş yapamaz oldular. İyi iş değil, iş bekleniyordu ve bir an önce çeviri gelsin, basalım deniyordu. Biz iyi çevirmenlerle çalışacağız. Mesaimizin önemli bir bölümünü bu alanlarda en iyilerini bulmak için harcıyoruz.

Yazar keşfetmeye hazır mısınız?
Elbette bunu çok istiyoruz. Yayınevlerine giden dosyaların çoğu, değerlendirmek için zaman olmadığı, editörler zorlukla yetiştiği için zarf içinde kalıyor. Bu yayınevlerinin ilgisizliğinden kaynaklanmıyor; fiziki bir durum. Bu yıl için söz veremem ama Merkez Kitaplar'ın bir ilk yazar ödülü olacak. Bunu üç dalda düşünüyoruz; roman, öykü ve sosyal bilimler. Bu en azından, gelen eserlerin sağlıklı değerlendirilmesini sağlayacak.

İLK 5 KİTAP
Cumhuriyet'in Kara Kutusu
Süleyman Demirel Anlatıyor Yavuz Donat

Yavuz Donat gazeteciliğinin yanı sıra "Demirel'in sırdaşı" olarak da anılır basın çevresinde. Süleyman Demirel "anlatmak" için onu tercih eder. Demirel'in siyasi yasaklı olduğu dönemde de DonatDemirel görüşmeleri sürmüş elbette ve Donat kısa notlar düşmüş bir kenara. Gün gün yazmış nerede ne konuşmuşlarsa. Cumhuriyet'in Kara Kutusu'nda Donat yayımlamadığı bu notları derledi.

Best of Perihan Mağden
On yıldır çok okunan ve okunduğu kadar da çok tartışılan, gündeme gelen, özellikle kadın okurların merakla izlediği bir yazar Perihan Mağden. Kitaplarını bundan böyle Merkez Kitaplar'dan takip edeceğiz. İlk kitap 5 Ekim'de çıkıyor: 'Best of Perihan Mağden' ironik adıyla bir derleme sunuyor; on yıllık yolculuktan süzülenleri.

Bir Şapka Bir Tabanca
Celil Oker

Yarattığı Remzi Ünal tiplemesi ve akıcı üslubuyla Türk polisiyesine yeni bir soluk getiren Celil Oker polisiye tutkunlarının karşısına yine bir Remzi Ünal macerasıyla çıkıyor. Stuttgarter Zeitung Oker için "Türk polisiyesinin üst adı" derken, Bayerischer Rund Funk'tan Andreas Ammer da "Biz Almanlar ellili yılların sonunda nasıl Dashiell Hammett ve Raymond Chandler aracılığıyla Amerika'da yaşananları öğrendiysek, şimdi de Celil Oker aracılığıyla İstanbul sokaklarında neler olup bittiğini öğreniyoruz" diye yazıyor. Remzi Ünal maceralarının altıncısı olan 'Bir Şapka Bir Tabanca' polisiye okurlarını soluk soluğa bırakacak.

Altı Bardakta Dünya Tarihi
Tom Standage
İngilizce'den çeviren: Ahmet Fethi

Türkçe'de 'Mekanik Türk' isimli kitabıyla tanınan Tom Standage halen The Economist'in teknoloji editörü. Standage 'Altı Bardakta Dünya Tarihi'nde dünya tarihinin akışını belirleyen, değiştiren altı içkinin öyküsünü anlatıyor. Bira, şarap, damıtık içkiler, kahve, çay ve kolanın nasıl tarihin dönüm noktalarına damgasını vurduğunu gösteriyor. İnsanın tarihini kimi zaman para yerine geçen, kimi zaman siyasal bir simge haline dönüşen, insanoğlunun sadece hayatta kalmak için değil doğumları kutlamak, yas tutmak, ticari antlaşmaları sağlamlaştırmak için kaldırdığı kadehlerin üzerinden anlatıyor.

Oğulsuz
Walter Veltroni
İtalyanca'dan çeviren: Pelin Erdoğru

Arjantin'in başkenti Buenos Aires sokaklarında "herhangi biri" gibi dolaşan birinin karşısına sıradışı bir duvar yazısı çıkar. Duvarda "Patricio, seni seviyorum. Baban" yazmaktadır. Ve bu duvar yazısından yürek sızlatan beş Arjantin öyküsü çıkar ortaya...

Bu "herhangi biri" Roma Belediye Başkanı Walter Veltroni'den başkası değil... Veltroni 26 harflik bu duvar yazısından Arjantin'e özgü kayıp öyküleri çıkarmış... Kaybolanların ardında kalanların bekleyiş öykülerini...
1992'de L'Unita'nın genel yayın yönetmeni olan Veltroni, 1995'te Romano Prodi'nin merkez sol koalisyonunda başbakan yardımcısı oldu. Mayıs 2000'de İtalya'da kültür mirasına yaptığı katkılardan dolayı Fransa'dan Liyakat Madalyası aldı. Mayıs 2001'deki yerel seçimlerde Roma Belediye Başkanı seçilen Veltroni bu görevini halen sürdürüyor; 68 kuşağı, politika, sinema, üçüncü dünya ülkelerinin durumu konusunda kitapları bulunan Veltroni'nin 'Oğulsuz ' isimli anlatısı 2004'te yayımlandı.


DERLENEN HABERLER
Kitap dünyasında 'Merkez' rüzgârı
Kitap dünyasında 'Merkez' rüzgârı
Yayın hayatına başlayan Merkez Kitaplar'ın tanıtım toplantısı renkli geçti. Yayınevi okuyucuya edebiyat ve düşün dünyamızı zenginleştirecek ürünler sunacak. Ciner Grubu bünyesinde...devamı
Kitap fuarında yıldızlar geçidi
Kitap fuarında yıldızlar geçidi
İstanbul Kitap Fuar'ı 8 Ekim'de başlıyor. Bu yıl 24.'sü düzenlenen fuarda katılımcılar dünya edebiyatının ünlü yazarlarıyla tanışma fırsatı da bulacak. TÜYAP'ta düzenlenecek 24.devamı
Kitap fuarı bizi şölene bekliyor
Kitap fuarı bizi şölene bekliyor
İstanbul Kitap Fuarı bugün başladı. Merkez Kitaplar yayıncılık dünyasına iddialı girdi. Günışığı Kitapları TÜYAP'ta okurları Avusturyalı yazar Christine Nöstlinger'in kitaplarıyla...devamı


ATİLLA DORSAY
Bugün Kitap Fuarı'ndayım
EMRE AKÖZ
Yudum yudum dünya tarihi
Attila İlhan yaşamını yitirdi
Türk edebiyatı en büyük ustalarından birini kaybetti. Şair-yazar Attila İlhan 80 yaşında kalbine yenik...
AB: Türkiye'deki virüs çok tehlikeli
Avrupa Birliği Komisyonu, Türkiye'deki kuş gribi vakalarında görülen virüs tipinin insanlar için ölümcül...
Müzakere Çerçeve Belgesi
Avrupa Birliği ile Türkiye arasında yürütülecek müzakerelerde yol haritasını oluşturan Müzakere Çerçeve...
Türkiye-AB arasındaki tam üyelik müzakereleri başladı
Kıran kırana pazarlıktan tarihi uzlaşma doğdu... Türkiye ile AB'nin kaderi birleşti, medeniyetler kucaklaştı.
Almanya'da Başbakanlık Savaşı
Türkiye'nin AB üyeliği karşıtlığıyla nam salan Merkel, Almanya tarihinin ilk kadın başbakanı...
Marmara depreminin 6. yıldönümü
6 yılda bir arpa boyu yol gidebildik
1999 yılında Türkiye'yi vuran depremlerin üzerinden 6 yıl...
“Hataları yok saymak büyük devletlere asla yakışmaz”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Kürt sorunu''nun bu milletin bir parçasının değil, hepsinin sorunu olduğunu...
Londra'da terör dehşeti
El Kaide, New York, İstanbul ve Madrid'den sonra Londra'yı da 4 ayrı bombalı saldırıyla vurdu. Terör...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu