FUENTES'İN ESERLERİYLE 1970'LERDE TANIŞTIM
"Ben Carlos Fuentes'i bir okur olarak, 1970'li yılların ortalarında kitapları İngilizce olarak yayımlanmaya başlayınca tanıdım. Artemio Cruz'un Ölümü, Bizim Toprak ve Deri Değiştirmek adlı üç kitabı, İngilizceye çevrilmişti. Beyoğlu'nda bir kitapçıda bu kitapları buldum ve büyük bir merakla üçünü de aldım. 'Hiç tanımadığınız bir yazarın üç kitabını birden neden aldınız?' diye sorabilirsiniz. Ama Fuentes'in adını işitmiştim elbette. 'Latin Amerika patlaması' olarak anılan, Latin Amerika edebiyatının Avrupa ve Amerika'da ve hatta bütün dünyada kazandığı başarıdan, Latin Amerika edebiyatının yükselişinden haberim vardı. Elbette Gabriel Garcia Marquez'i biliyordum. Mario Vargas Llosa'dan haberdardım. Carlos Fuentes'i de duymuştum. İşte bu nedenle bu üç kitabı birden aldım."
BENİM İÇİN UFUK AÇICIYDI
"Fuentes'in bu üç kitabını büyük bir dikkatle okudum. Benim için çok öğreticiydi. Batı'nın merkezlerinden uzak bir kültürde yaşayan bir yazar, kendi ülkesinin tarihine, geçmişine, kendi ülkesinin farklılığına dimdik bir cesaretle bakıyor ve bundan korkmuyordu. 'Batılılara benzemiyoruz,' demiyordu. Bilakis kendi ülkesinin etkisi ve tarihiyle; Batı modernizminin, sürrealizmin, deneysel yazının, Fransız yeni romancılarının, Franz Kafka'nın etkisini birleştiriyordu. Ben de bazen, kendi edebiyatımla yaptığımın bu olduğunu düşünüyorum. Bu bakımdan Gabriel Garcia Marquez, Mario Vargas Llosa gibi Carlos Fuentes de benim için ufuk açıcı olmuştur. Bunlar, Batı'nın dışındaki yazarlar ve kendi değişik tarihleri, kültürleri var. Ama 'farklılığımızı koruyalım' diye Batı etkisinden kaçınmıyorlar. Tam tersi, kendilerini Batı etkisine açıyorlar. Bu etkiyle yeni bir dil, yeni bir üslup, yeni bir edebiyat keşfediyorlar."
KENDİMİ ONA YAKIN BULUyo RUM
"Gabriel Garcia Marquez, Mario Vargas Llosa ve Carlos Fuentes romanda Latin Amerika edebiyat patlamasının üç büyük devidir. Ve tabii bütün onların arkasında Jorge Luis Borges vardır. Bu dört yazar içerisinde tarihe, milli kültürün ayrıntılarına en meraklı olan, felsefi kavramları ve akademik dili seven, Avrupa tarihini sorgulayan, Avrupa'nın anlamına ve kendi ülkesinin farklılığına en çok dikkat çeken yazar da Carlos Fuentes'tir. O bakımdan da kendimi ona yakın bulurum."
ONA BORCUMU ÖDEDİM
"İşte size anlattığım bütün bunları, 2009 yılının kasım ayında Fuentes'in kendisine de söyledim. Guadalajara Kitap Fuarı'ndaydık. O da fuar için gelmişti. Randevulaştık. Yemekte buluştuk. Ben, saygı duyduğum bir insana borcumu ödemek için söyleyeceklerimi otel odasında düşünmüştüm. Gayet ciddi ve resmi bir şekilde söyledim. Ondan etkilendiğimi, bir şeyler öğrendiğimi, kitaplarını gençliğimde okuduğumu anlattım. Söylediklerimi olgunlukla karşıladı ve sessizce teşekkür etti. Bu, benim için bir tür borç ödemeydi."