MEVLANA'YI KULLANIYORUZ
- Mevlana'nın öğretisini gerçekten hayata geçirebiliyor muyuz?
- Biz toplum olarak Mevlana'yı çok konuşuyoruz, ama hiç yaşamıyoruz, anlamıyoruz. Avrupalılar, Amerikalılar, Kanadalılar, Japonlar Mevlana'yı bizden daha iyi tanıyor, anlıyor. Mevlana'ya onlar ermiş, biz konuşuyoruz. Mevlana bizim sadece dudağımızda. Açıkçası biz Mevlana'yı kullanıyoruz. Oysa Mevlana herkesi kucaklıyor. İnsanları ötekileştirme gibi bir hakkımız yok. Bizim hatamız, insanları ötekileştirmemiz. Siyasette, futbolda, edebiyatta, toplumun her alanın ötekileştirme olursa, gün gelir ötekileştirdikleriniz sizi öcüleştirir. Mevlana'yı anlamak demek, onun sözlerini sokağa asmak; insanları, renk, cinsiyet, şu veya bu şekilde ayırt etmek demek değildir. Mevlana'yı anlamak, Diyarbakır'daki Ahmet'i, Edirne'deki Mehmet'i kucaklamak demektir. Bugün Türkiye'nin Mevlana modeline, Mevlana kucağına ihtiyacı var.
- Peki Şems ile Mevlana ilişkisini nasıl anlamak gerek?
- Şems bilinmeyi pek istemedi. Mevlana, Şems'in eseridir. Şems'e 'Kitabın yok,' diyorlar. O da 'Allah bana bir eser verdi, ona hamdolsun. Mevlana benim eserimdir,' diyor. Şems'i anlamadan, Mevlana'yı anlayamazsınız. Bir gül bahçesi düşünün, etrafı gül duvarlarla çevrili. Büyük bir kapı var, o kapıdan içeri gireceksiniz. O kapı Şems'tir. Tekrar bir kapı var. O kapı da Mevlana'dır.
MEVLANA AŞKI, TALİBAN'A ESİR DÜŞÜRDÜ
- Mevlana ile ilgili araştırma yapmak için Afganistan'a gittiğiniz zaman, Taliban tarafından kaçırıldığınız söyleniyor. Nedir işin aslı?
- İki yıl önce Aşkın Gözyaşları II Hz.Mevlana kitabımla ilgili araştırma yaparken Afganistan'a gittim. Mevlana ve Şems ile ilgili yoğun kaynakların olduğu Mezar-ı Şerif ve Kabil Üniversitesi'nin kütüphanesindeki kitaplara bakmak, bir de Mevlana'nın doğduğu evi görmek istedim. Üçüncü gün, bir yolculuk sırasında Taliban güçleri, ellerinde silahlarla bizi gözaltına aldı. Neden Afganistan'a geldiğimizi sordular. Ben de Mevlana ile ilgili araştırma yaptığımı söyledim. Müslüman olduğumuzu öğrenince Kuran-ı Kerim'le ilgili sorular sordular, cevapladım, ama sonra 'Mevlana nereli?' dediler. Ben de 'Mevlana her yerli, kimin gönlünde aşk varsa Mevlana oralı'. dedim. Türkiyeli olmamız, Müslüman olmamız ve Mevlana âşığı olmam nedeniyle bizi serbest bıraktılar.
- Bu kaçırılma bir travmaya neden oldu mu?
- Olmadı. Benim için bir anı olarak kaldı. Bir Mevlevi, tıpkı Şems gibi önce başından vazgeçmelidir. Mevlana'yı yazan, tasavvufa gönül verenler, aynı tasavvufun pirleri gibi, ölmeden ölümü gündeme almalı. Beni Türkiye'nin her yerinden çağırıyorlar. Rahatımı düşünsem hiçbir yere gitmem. Ama 400 gündür yollardayım. Geçtiğimiz yıllarda, Yüksek Seçim Kurulu, Güneydoğu'daki bazı belediye başkanlarının başvurusu veto etmişti. Güneydoğu'da birçok yerde protesto olayları yaşanmaya başladı. Bu olaylar sırasında ben İdil'de, Mardin'de öğrencilere Mevlana'yı, Şems'i anlattım. Eşim dostum 'Ne işin var Güneydoğu'da, orada terör var,' dedi. Aldırmadım, çünkü Güneydoğu'daki insanlar benim secde kardeşim. Sevginin esas kaynağı orası çünkü. Kapitalizmin gitmediği yerde sevgi vardır. Kapitalizmin olduğu yerde sevgi yok olur; riya, sahtekarlık başlar.
İZMİRLİLER DAHA ÇOK OKUYOR
- En çok hangi bölgede ilgi gördünüz?
- Aşkın Gözyaşları serisini en çok okuyan il İzmir. Ama en az okuyan da Konya.
- Konya, kendi yazarına sahip çıkmıyor mu?
- Halkı sahip çıkıyor, ama bugüne kadar Konya Belediyesi'nden bir söyleşi için bile teklif almadım. Ama İzmir'e 13 defa gittim.
- Kitaplarınız bu kadar satarken, medyanın size ilgi göstermemesi de ilginç değil mi?
- Konyalısınız ve öğretmensiniz. Biraz önyargılı davranıldı galiba.
- Röportaj vermediğinize dair de bir söylenti var.
- Bu konuda haksızlık ediliyor. En çok söyleşi veren yazarlardan biriyim. Kimseyi kırmam. Okul dergilerine, her gittiğim imzaya gelip beni bulan dergilere röportaj veriyorum.
EN ÇOK DUA ALAN LİSTESİNDE İLK ÜÇE GİRERİM
- Kitaplarınızın bu kadar ilgi görmesi hayatınızı nasıl değiştirdi?
- Yazmaya ve okurlarıma yoğunlaştım. Öğretmenliği bıraktım. Çünkü her gün bir şehre gidiyorum. Okullara, cezaevlerine, üniversitelere söyleşilere gidiyorum.
- Yolculuklarınızda sizi tanıyan çıkıyor mu?
- Son altı aydır tanıyorlar. Ama yine de tanıyanlar çok değil. Ama şuna inanıyorum, beni sima olarak tanımasalar da 'Türkiye'de en çok dua alan kimdir?' derseniz, ilk üçe girerim. Bu dualar neticesinde işim hep rast gitti.
- Çok kazanan yazarlardan birisiniz, herhalde kredi borcunuzu da kapamışsınızdır?
- Kapattık krediyi, tabii maddi açıdan da değişiklik oldu. Ama benim derdim para kazanmak değil. Benim telifim çok düşüktür. Telifime zam yapmıyorum. 70 milyon, tüm dünya beni okusun istiyorum. Ayrıca kitaplarının korsanlarına dava açmayan tek yazar benim. Korsan kitaplarını imzalayan tek yazar benim
. - İlgi alanınız sadece tasavvuf mu?
- Hayır, annelerle, babalarla, öğretmenlerle, peygamberimizle ilgili kitaplarım var. Toplumda bizi ayakta tutan bütün değerler üzerine yazmaya çalışıyorum. Ama beni besleyen alan tasavvuf.