"Onlar bu gezegenden değil..." Almanlar'ın unutulmaz golcüsü ve Bayer Leverkusen Sportif Direktörü Rudi Völler, böyle anlatıyordu Bayern Münih'in ulaştığı noktayı... Dört temsilcisi, Şampiyonlar Ligi son 16'da yalnızca tek gol atıp dört maçtan ancak bir beraberlik çıkaran İngilizler "Hani en iyi lig bizimdi" diye şaşıradursun, Ada'nın şampiyonluk adayı Arsenal'i hem de evinde avlayan Bayern, sadece futboluyla değil, ekonomik gücüyle de başka bir seviyeye taşıdı çıtayı.
TOTAL FUTBOL, TOTAL KULÜP...
Bayern Münih, Hamburg'un 32 yıl süren 36 maçlık yenilmezlik rekorunu kıralı üç ayı geçti. Düşünün, onlar ligde en son kaybettiğinden bu yana Chelsea iki menajer değiştirdi. Kendi evlerinde bu sezon 11 maçı da kazandılar. Lig ikincisi Leverkusen'a 19, Borussia Dortmund'a ise 20 puan fark attılar. Saha içinde o kadar çok planları, o kadar etkili silahları var ki, ancak bir 'aksilikler koalisyonu' dur diyebilir onlara. Bayern Münih sadece saha içinde değil, saha dışında da ürkütücü derecede iyi... Onları zirveye taşıyan yeşil çimlerde 'Total Futbol', saha dışında ise 'Total Kulüp' prensipleri... Ürün satışı, kupa gelirleri, sponsorlar derken Deloitte Para Ligi'nde Manchester United'ı geçtiler, yüzde 17 artan gelirleriyle dünyanın en zengin üçüncü kulübü oldular. Onlara en yakın vatandaşları Dortmund 11'inci sırada ve aralarında yaklaşık yüzde 60'lık fark var. Yetmezmiş gibi stat sponsoru sigorta devi Allianz'a kısa süre önce sattıkları yüzde 8.3'lük hisse karşılığında bütçelerine 110 milyon avro daha enjekte ettiler. Bir dönem finans direktörü olduğu Barcelona'da tarihin en iyi takımlarından birinin yaratılması için gerekli fonu sağlayan Manchester City CEO'su Soriano'nun tanımladığı 'başarı kısır döngüsü'nün keyfini sürüyorlar. Başarı parayı, para iyi oyuncuları, yıldızlar da tekrar başarıyı getiriyor. Ama işin kolayına kaçıp, borca batmak pahasına oyuncu getirmekle yetinmiyorlar. Uzmanlar "Yetiştir, kirala ve satın al" olarak özetliyor stratejisini. Geçen sezon ne kadar kupa varsa müzeye götüren kadronun yıldızları Lahm, Schweinsteiger, Müller, Kroos ve Alaba akademiden yetişti... Kiralama sadece kadroyu güçlendirme yolu değil Bayern için... Lahm'ı Stuttgart'a, modern futbolun 10 numarası Kroos'u Leverkusen'a, Alaba'yı ise Hoffenheim'e kiralayarak, Bayern formasını taşıyacak olgunluğa kavuşturdular. Yetiştiremedikleri zamansa para konuşuyor. Nerede bir rekabet isyanı patlak verse, Bayern parayla bastırıyor.
YENİ MEDYAYA ÖZEL PROJE
Son üç yılda başlarına en çok çorap ören Dortmund'dan önce süper yetenek Götze'yi kopardılar, ardından da sezon ortasında golcüleri Lewandowski ile gelecek yıl için anlaşıp belini hepten kırdılar. Tıpkı 2002'de, iki hafta içinde lig, kupa ve Şampiyonlar Ligi'ni finalde kaybedip adı 'Neverkusen'a çıkan Bayer Leverkusen'a, Ze Roberto ve Ballack'ı alarak yaptıkları gibi. Bayern Münih projesi bununla da kalmıyor. Yeni medyayı olabildiğine 'yenilikçi' bir vizyonla kullanıyorlar. Web sayfaları, rutin haberler ya da maç skorlarının yayınlandığı bir kanaldan çok daha fazlası. E-biletten lisanslı ürün satışına kadar bir sanal market gibi. Antrenmanları yayınlayarak, taraftar organizasyonları yaparak kulübün cazibesini pekiştiriyorlar. 2013 başından beri 200 binden 927 bine yükseldi Twitter takipçileri. Facebook'ta ise 14 ayda 1.1 milyondan 13 milyona ulaştılar.
DİĞERLERİNE 'LEBENSRAUM' YOK
Ancak Bayern'in rüyası hızla diğerlerinin kabusu oluyor. Durdurulamaz yükselişleri giderek Almanlar'ı tek kutuplu bir lige sürüklüyor. Dortmund Genel Direktörü Hans-Joachim Watzke de yaklaşan tehlikeyi "Bayern yakında ufukta görünmez hale gelebilir" diye özetliyor. Panzerleri bugünkü düzeye getiren 14 yıllık futbol hamlesinin ayaklarından biri, uygun fiyatlı biletle tribünlere çekmek yüz binleri. Ancak şimdi kara kara düşünüyorlar, kazananı baştan belli bir ligi kim niye seyreder ki? Şampiyonlar Ligi'nde Leverkusen ve Schalke'nin evinde yerle bir olması, borç batağındaki eski süper güç Hamburg'un yaşam savaşı vermesi da derinleşen uçurumun röntgeni. Bayern ise tarihi boyunca yaptığını yapıyor, başkalarına 'Lebensraum' (yaşam alanı) bırakmıyor. Bundesliga giderek Bayern'in oyun parkına dönüşüyor. Ama kimse kusura bakmasın... Futbol, başarılı olduğu kadar kibirli Bavyeralılar'ın tekeline bırakılamayacak kadar güzel bir oyun.
