YENİ ASIR GAZETESİ
Yeni Asır gazetesi Prof. Abdurrahman Nafiz, oğlu Avukat Fazlı Necip ve yeğeni Abdurrahman Arif Bilgin tarafından 1895'te Selanik'te Asır adıyla yayına başladı. 1908'de 2. Meşrutiyet'in ilanından bir gün önce gazetenin adı, önüne eklenen 'Yeni' kelimesiyle Yeni Asır oldu. Gazetenin imtiyaz sahibi Abdurrahman Arif Bilgin, 1910'da bu görevini oğlu Ali Şevket Bilgin'e devretti ve gazetenin başyazarı oldu. 1917'de işgal sırasında Selanik'te çıkartılan yangınlarda matbaası yanan Arif Bilgin Bey, kalp krizi geçirerek vefat etti. Selanik'in elden çıkması nedeniyle Yeni Asır sık sık kapatıldı, yayın hayatına bir süre Fransızca devam etti. Ali Şevket Bilgin ve ailesi, Lozan Antlaşması sayesinde 1924'te Selanik'ten İzmir'e göç etti. Ali Şevket Bilgin, Yeni Asır'ı yeniden yayımlamaya başladı. Yeni Asır, SABAH'ın da dahil olduğu Turkuvaz Medya Grubu'nun içinde yayın hayatına devam ediyor.
ECE AJANDALARI
1892'de kurulan Ece Ajandaları'nın yaratıcısı M. Sadık Bey, 14 yaşındayken bölgesindeki savaştan kaçarak annesiyle İstanbul'a yerleşir. Matbuat ve kırtasiye sektöründe etkin olan hemşerileri gibi, o da 1892'de Beyazıt meydanında Afutap Kırtasiye'yi açar. 1910'da ajanda sektörüne ağırlık veren M. Sadık Bey, o dönemde 'ajanda' anlamına gelen 'muhtıra'larını çıkarır. Yaptığı işlere uygun olarak Kağıtçı soyadını alan M. Sadık Bey, işlerini geliştirir. 1930'lu yıllarda Ece adını alan ajandalar, yazı, hatıra, not defteri olarak kullanılır. Ece, üçüncü kuşak yönetimiyle daha uzun yıllar yaşamayı hedefliyor.
HAMAMCIOĞLU MÜESSESELERİ
1880'de Ali Nuri Bey'in kurduğu Hamamcıoğlu Müesseseleri, 1885'te Ali Bey'in ölümü üzerine oğlu Nuri Ali Hamamcıoğlu'na geçti. 2001'den itibaren yönetimde altıncı kuşak aile fertleri de yer almaya başladı. 1946 yılına kadar tarım ve deniz ürünleri ihracatı yapan firma, 1935'te 1908'de işletmeye açılan Büyükada'daki Splendid Palas Oteli'nin idaresini de üstlendi. Şirket 1947'den itibaren iş hacmini tarım ve deniz ürünlerinden teknik ekipmanlara kaydırdı.
KONYALI LOKANTASI
Konyalı Hacı Ahmet Doyuran 1897'de dört masa ve 16 sandalyeyle Sirkeci'de 'Konya Lezzet Lokantası' adıyla bir aşçı dükkanı açtı. Bir süre sonra lokantayı damadı Mustafa Doğanbey'e devretti. Konyalı lezzetiyle İstanbul mutfağı denince akla ilk gelen isimlerden biri oldu ve ünü 1940'tan sonra Nurettin Doğanbey'in çabalarıyla Türkiye'ye yayıldı. Konyalı halen dördüncü kuşak tarafından yaşatılıyor.
VEFA BOZACISI
1870'te Arnavutluk'tan İstanbul'a gelen Hacı Sadık Bey, bozanın sulu kıvamlı ve ekşi lezzetli biçimde 200 kadar Ermeni vatandaş tarafından yapılıp satıldığını gördü. Zamanın saraylı ve aristokrat aileleriyle bürokratlarının oturduğu Vefa'ya yerleşen Hacı Sadık Bey, bugünkü haliyle sevilen koyu kıvamlı ve hafif ekşi lezzetli bozasını imal ederek 1876'da Vefa Bozacısı adıyla bozacılığı bir marka haline getirdi. Hacı Sadık Bey, saray ve çevresinde de ilgi gören bozanın yeni kıvam ve lezzetini koruyabilmek için oğlu İsmail Hakkı Vefa'yı yanına alarak yetiştirdi. Edebiyat Fakültesi'nde okuyan İsmail Hakkı Vefa, Haliç Tersanesi'nde makine işleri yapan bir akrabasıyla bozanın makineyle üretimini başardı. Halen tarihi Vefa Bozacısı dükkanında ekim ayından nisan ayına kadar boza, nisan ayından ekim ayına kadar da kuru üzüm şırası, dondurma ve limonata satışı devam ediyor.
EMGEN OPTİK
Salih Necati Emgen'in 1909'da Üsküdar Meydanı'nda ilk eczanesini açmasıyla Emgen Optik faaliyete başladı. Fenni gözlük satışı, henüz Gözlükçülük Kanunu çıkmadığı için, yüksekokul mezunu eczacılara bırakılmıştı. Bu durum 1939'da çıkan Gözlükçülük Kanunu'na kadar devam etti. Eczacı Salih Necati de Sirkeci'deki yeni yerine taşındı. Soyadı Kanunu'yla da 'ilaç yapan, şifa veren' anlamına gelen Emgen ismini seçti.
KARACA
Çift Geyik Karaca, 1917'de Bandırma'da kurulduktan sonra 1949'da Karaca Örme Sanayi olarak İstanbul'da üretime başlar. 1961'de yurtdışına ihraç edilen ilk Türk tekstil markası olur. 1998'de Tekfen Holding bünyesine katılan Karaca, 2005'te Narin Group ailesine dahil olur. Çift Geyik Karaca, 1993'ten bugüne yüzde 100 Türk sermayesiyle triko üreten ve 1998'den beri Avrupa ve Ortadoğu'da birçok ülkeye ihracat yapan Narin Group bünyesinde tekrar büyümeye başladı. Markanın şu anda 80 mağazası var.
120 YILLIK BOMONTİ
Bomonti birasının ilk üretildiği yer olan Bomonti Bira Fabrikası 1890'da Feriköy'de kuruldu. Fabrika, dönemin en büyük yatırımlarından biriydi ve ilk seri üretim fabrikası olduğu için bira sektörünün oluşturulmasında büyük önem taşıdı. Fabrikanın bahçelerinde bulunan ve buluşmak, sohbet etmek ve dostlarla keyifli zaman geçirmek için gidilen bahçeler, eğlenceli mekanlar oldu. Fabrikanın ününün artması, bulunduğu semtin de aynı isimle anılmasına yol açtı. 1940'da bira tüketiminin artmasıyla fabrika, Tekel tarafından devralındı. 120 yıllık marka, 2010'da biraseverlerle yeniden buluştu.
KOMİLİ ZEYTİNYAĞI
1878'de kurulan Komili, lezzetinden ödün vermeden zeytinyağı kültürünü geliştirmeye devam ediyor. Sarayların müzelere dönüştüğü günümüzde, Osmanlı sarayına ilk zeytinyağını gönderen Komili, o dönemlerdeki kalite anlayışını günümüzde de geliştirerek mutfaklara taşıdı.
145 YILLIK HAFIZ MUSTAFA ŞEKERLEMELERİ
Şekerci Hafız Mustafa, Çankırı'nın Orta Beldesi'nden İstanbul'a sarraflık yapmaya gelen İsmail Hakkı Zade tarafından Eminönü'nde 1864'te kuruldu. İsmail Hakkı Zade dükkanın bodrum katında dibek taşıyla akide şekeri yaptı. Oğlu Hafız Mustafa'nın da ilk poğaçayı bulan ve imal eden kişi olduğu bilinir. 145 yıllık bir işletme olarak faaliyet gösteren Hafız Mustafa Şekerlemeleri üç kez el değiştirdi. 2007'den itibaren de yeni işletmecisine devredildi.
KARAKÖY GÜLLÜOĞLU
İstanbullular, baklavacı dükkanıyla ilk 1949'da Karaköy'de karşılaştı. Gaziantepli Güllü ailesinden baklava ustası Mustafa Güllü, İstanbul'un ilk fırınlı baklavacı dükkanını açtı. Güllü ailesi, 1800'lü yıllardan beri baklavacılık yapıyor. Aileden baklavacılığa ilk başlayanın Gaziantep'te Güllü Çelebi diye anılan Hacı Mehmed Güllü olduğu biliniyor. Bu lakap, aile bireylerinin yüzünde çıkan şark çıbanlarının iyileşirken güle benzer bir şekil almasından dolayı verildi, daha sonra aile ismi oldu.
ULUDAĞ MADEN SUYU
Keşiş Dağı Maden Suyu İşletmesi, 1870'li yıllarda, İbrahim Talat Paşa, Mehmet Fuat Bey, Giritli Sıtkı Ulusu ve Fransız yatırımcı Monsieur Bouroussin ortaklığıyla kuruldu. 1912'de Sultan Mehmed Reşad, Osmanlı'nın ilk maden suyu işletme ruhsatını Keşiş Dağı Maden Suyu'na verdi. 1925'te, Türk Tıp Tarihi Kurumu'nun kurucularından Şevki Bey'in talebiyle Keşiş Dağı, Uludağ adıyla anılmaya başlandı. Marka da Uludağ Maden Suyu olarak değiştirildi. Halen Erbak ailesi tarafından yaşatılıyor.
TEVFİK AYDIN
1889'dan bu yana saatçilik konusunda hizmet veren Tevfik Aydın firması, mekanik saat satış ve servisini üç kuşaktır müşterilerine titizlikle sunuyor.
KOSKA HELVACISI (MAHİR GIDA)
Diğer Koska'nın olduğu gibi bu markanın öyküsü de 1900'lü yıllarda Denizli'de Hacı Emin Bey'in helvacı dükkanında başlıyor. Denizli doğumlu Adil Efendi, Manisa'nın Kula ilçesinde Şekerci Adil olarak dükkanını açar. 1930'da ailesiyle birlikte İstanbul'a gelen Adil Efendi, Laleli ile Beyazıt arasındaki o zamanki ismi Koska olan semtte, şimdi üniversite kütüphanesi olan Simkeşhane-Hümayun denilen ve Osmanlı ordusuna altın sim işlemeler yapılan büyük bir külliyenin altında küçük bir dükkan tutarak helvacılık ve şekercilik yapmaya başladı. Halen firmayı üçüncü kuşak yöneticisi Mahir Dindar ile dördüncü kuşak yöneticisi olarak oğulları Fazıl Dindar ve Adil Dindar yönetiyor.
EYÜP SABRİ TUNCER
1923'ten beri hizmet veren kolonya üreticisi Eyüp Sabri Tuncer, farklı ve özel ürünleriyle tüketicilerin yıllardır tanıdığı markalarımızdan biri. Bugün artık AB ülkelerinden ABD'ye, Kıbrıs'tan Avustralya, Dubai, Irak, Ürdün, Kanada'ya kadar pek çok ülkeye ihraç ediliyor.
KOSKA (MERTER HELVA)
Markanın tarihçesi 1900'lü yılların başında Denizli'de Hacı Emin Bey'in faaliyet gösterdiği helvacı dükkanına kadar uzanıyor. Baba mesleğini sürdüren Halil İbrahim Adil Dindar 1931'de oğullarıyla birlikte İstanbul'a gelerek Koska semtinde bir dükkan açar, zamanla ürettikleri helva ve tatlıların lezzetiyle ünlenir. Bulundukları semtten dolayı Koska Helvacısı olarak anılmaya başlar ve bu unvanı alır. 1974'te Topkapı'da kurulan fabrikada helvanın yanı sıra lokum, reçel ve koz helva üretimine de başlanır. 1983'te Mümtaz ve Nevzat Dindar kardeşler Merter'de inşa edilen modern tesislere taşınarak Koska Helvacısı Merter adıyla faaliyetlerini sürdürme kararı alır. Bu tesislerde ürün çeşidini ve kalitesini artıran Koska, 1990'da tamamıyla otomasyona dönük makinelerle tahin üretimini gerçekleştirir. Koska halen üçüncü kuşağın yönetiminde, 1998'in sonlarında taşındığı Avcılar-Ambarlı Kavşağı'nda yeni tesislerinde üretimini sürdürüyor.
HENÜZ DERNEK ÜYESİ OLMAYAN AMA NESİLDEN NESİLE YAŞATILAN BİRÇOK MARKAMIZ VAR
ŞEKERCİ CAFER EROL
İstanbul Kadıköy'deki Şekerci Cafer Erol'un sahibi Nurtekin Erol'un büyük büyük dedelerinden biri şekerciliğe 1807'de Eminönü'nde başlar. 1945'te de Kadıköy'de kendi dükkanlarını açarlar.
Ali Muhittin Hacı Bekir (1777)
Bebek Badem Ezmesi (1904)
Kurukahveci Mehmet Efendi (1871)
Abdi İbrahim İlaç (1912)
Ziraat Bankası (1863)
Hacı Abdullah Lokantası (1888)
Teksime Tekstil (1893)
Baylan Pastaneleri (1923)
DERNEK ÜYESİ 100 YILIK MARKALAR
Afitap
Altan Şekerleme
Ece Ajandası
Bomonti
Cemilzade
Deriş
Emgen Optik
Eyüp Sabri Tuncer
Hafız Mustafa
Hamamcıoğlu
İlancılık
Reklam Ajansı
Karaca
Karaköy Güllüoğlu
Konyalı Lokantası
Komili Zeytinyağı
Koska (Merter Helva)
Kosca Helvacısı (Mahir Gıda)
Pandeli
Petek Saraciye
Tevfik Aydın Saat
Uludağ Doğal Maden Suyu
Vefa Bozacısı
Yeni Asır