Oyuncak bebek dendiğinde neredeyse hepimizin aklına ilk olarak Barbie gelir. 55 yıldır çocukların severek oynadığı Barbie, o günden bu yana tüm dünyayla aşk ve nefret arasında gidip gelen bir ilişki kurdu. Tezlere konu oldu, sosyolojik araştırmalarda kullanıldı. Barbie'yi üreten Mattel firması, feminist grupların "Kadınların güzel görünmek ve gezmek tozmak dışında yapacağı bir iş yok mu?" tepkisine sonunda cevap vermek zorunda kaldı. Kusursuz fiziği ve her zaman makyajlı yüzü ile bütün hayatı gezmek, alışveriş yapmak ve kulüplerde eğlenmekle geçen Barbie, 2010 yılında iş hayatına atıldı. I Can Be (Başarabilirim) isimli yeni bir seri tasarlayan firma, manken fizikli bebeğin farklı meslekler denemesine izin verdi. Firma geçen Şubat, piyasaya Entrepreneur Barbie (Girişimci Barbie) çıkartacağını açıkladı. Teknoloji ve bilişim dünyasının dokuz etkili iş kadınıyla yapılan ortak bir çalışmanın ürünü olan bu bebekler kısa süre önce piyasaya çıktı. İş kıyafetleri giyen, elinde taşınabilir bilgisayarı ve cep telefonu olan Barbie böylece kadın hakları savunucularının kalbini kazandı. 13 dolardan (yaklaşık 27 lira) satışa çıkan bu yeni Barbie'ye; 'Rent the Runway' isimli internet sitesinin kurucuları Susan Feldman ve Alison Pincus, One Kings Lane sitesinin kurucuları Jennifer Hyman ve Jenny Fleiss ile kadınlar ve erkeklerin teknoloji sektöründe eşitliğe kavuşması için çalışan vakıf Girls Who Code'un kurucusu Reshma Saujani ilham kaynağı oldu. Saujani, Barbie'nin geçirdiği değişimle ilgili şöyle konuşuyor: "Oyuncak bebeklere bakacak olursak teknoloji ve bilgisayar alanında sadece gözlüklü erkeklerin çalıştığını düşünebiliriz. Oysa bu dünyaya hükmeden kadınlar var. İnanıyorum ki kendi işi olan Barbie, küçük kızlara kendi işlerini kurma konusunda ilham kaynağı olacak."