İstanbullu
koleksiyoner Acar Yıldız (57), Türkiye'nin sayılı spor rozeti koleksiyonlarından birine sahip. 1968'den beri sadece rozet toplamamış, rozetlerle birlikte birçok anı da biriktirmiş. Futbol maçlarından basketbol ve voleybol müsabakalarına kadar birçok spor organizasyonuna sırf bu tutkusu için gitmiş. 46 yıllık sevdasının sonucunda rozetlerinin sayısı 18 bine ulaşmış. Yıldız'ın Caddebostan'daki evinin bir odası koleksiyonuna ayrılmış durumda. Küçücük odaya kocaman bir dünya sığdırılmış. Koleksiyonda futbolun dört büyüğünün rozetleri de var, olimpiyatlara özel çıkarılanlar da. Avrupa'daki ünlü spor kulüplerinin yanı sıra ismini belki de hiç duymadığınız ülkelerin takımlarının rozetlerine de rastlıyorsunuz. Tek tek rozetlere bakmaya kalktığınızda ise işin ehli olmadığınız için rozetlerin arasında kaybolabiliyorsunuz. Ama senelerin tecrübesi hemen devreye giriyor. Yıldız, "Bak şu Milan'ın ilk rozetlerinden biri. Şu ise 1932 yılına ait olimpiyat rozeti" diyerek ustalığını konuşturuyor.
BABASI ESKİ HAKEM
Yıldız'ın asıl mesleği gümrük müşavirliği... "Spor rozeti tutkusu nereden geliyor?" diye merak ediyorsanız, hemen söyleyelim Yıldız'ın babası bir dönemin önemli futbol hakemlerinden. Spora ve spor rozetlerine ilgisi ve koleksiyonerliğe başlama serüveni de babasının arkadaş çevresinden kaynaklı. Yıldız'a ilk rozetini de Aziz Kaloğlu hediye etmiş: "1968 yılında babam Cemil Yıldız ile İETT Voleybol Takımı'nın Çek takım Spartak Brno ile maçına gitmiştik. Voleybol takımımızdan Aziz Kaloğlu seremoninin ardından Spartak Brno rozetini bana hediye etti. O gün rozete olan tutku ve sevdamın kıvılcımı ateşlendi." Dile kolay 46 yıl içinde Acar Yıldız, bu sevdasını büyüttükçe büyütmüş. Spor camiasında da nam salmış durumda. Hatta eş dost, spor camiasından tanıdığı kişiler, gittikleri ülkelerden ona rozet getirmek için seferber oluyormuş. Kendisi hiç yurtdışına çıkmasa da zaman içinde uluslararası arenada rozet koleksiyonu olan önemli isimlerle iletişime geçmiş. Takas yoluyla koleksiyonuna çok değerli rozetler eklemiş. Koyu bir Fenerbahçeli olduğu için de koleksiyonunun en değerli parçaları takıma ait rozetler. Tam 370 Fenerbahçe rozeti var. Ama koleksiyonunda hâlâ bir eksik var: "Fenerbahçe'nin ilk rozetini temin edemedim, orijinali olmasa da çok iyi yapılmış bir replikası koleksiyonumda var ama ilk rozet için 100 rozetimi feda edebilirim." Spor salonlarında Yıldız'ı görüp adını hatırlayamayanlar ona 'Rozet Ağabey' diyor. O da bu durumdan memnun. Ama rozet koleksiyonerliğinin bir heves olarak görülmesinden şikayetçi: "Spor rozetlerine bir ömür adadım, onlara aşkla bağlıyım. Ama ülkemizde spor rozeti koleksiyonerliği pek algılanamıyor. Bunun profesyonel bir koleksiyon için biriktirildiğini görenlerse hayret ediyor. Bir heves olmadığını o zaman anlıyorlar. Örneğin Portekiz'deki önemli bir rozet koleksiyonerine spor karşılaşmalarına giriş için özel izin bile çıkartılıyor. Maalesef Türkiye'de böyle bir durum yok."
KOLEKSİYONERLERİN ROZET DOSTLUĞU
Rozet koleksiyonerleri arasında dostluklar da oluşmuş durumda. Aralarında tatlı bir rekabet yaşansa da her koleksiyoner diğer koleksiyonerlerde hangi rozetlerin olduğunu biliyor. Elinde fazladan rozeti olan diğerine veriyor ya da aralarında değiş tokuş yapıyorlar. Yıldız, "Rozet koleksiyonerliği sosyalleşmeyi de sağlıyor. Birçok koleksiyonerle bir araya gelip sohbet ediyoruz. Aramızda tatlı bir rekabet elbette var, bu işin tadı böyle çıkıyor çünkü..." diyor. Örneğin Şükrü Saracoğlu'nun oğlu Yılmaz Saracoğlu ile de rozet sayesinde tanışmış Yıldız. Saracoğlu da bir rozet koleksiyoneri.
EN BÜYÜK HAYALİ SERGİ AÇMAK
Yıldız, futbol hakemlerinden futbolculara kadar birçok önemli ismin rozetlerine sahip. Geniş yelpazedeki koleksiyonunu sergilemekse en büyük hayali... İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor A.Ş ve Spor Yazarları Derneği sergi için teklifte bulunmuş. Ama Yıldız'ın gözünden bile sakındığı spor rozetlerinin güvenliğini sağlamayı garanti edememiş. Yıldız, bu nedenle gelen teklifleri geri çevirdiğini söylüyor.
