Açık
ofis ortamında çalışanlar görsel ve işitsel olarak sürekli iletişim halinde olabiliyor. Bu sebeple iş adına yaptıkları her aktivite diğer çalışanlar tarafından görülüp duyuluyor. Bu yüzden herhangi bir hata söz konusu olduğunda kişilerin uyarılması ve ileriye dönük verim kaybının ortadan kalkması sağlanabiliyor. Ancak açık ofis, özellikle de hiyerarşik bölünmeler söz konusuysa zamanla geçerliliğini kaybediyor. "Günümüz ofislerinde, özgüvenli kullanıcılar ile birlikte, hiyerarşinin mekana yansıması daha rafine, prestijden sıyrılmış, iş odaklı bir düzene cevap verecek şeklinde gerçekleşiyor" diyen K Mimarlık Kurucu ortağı mimar Timur Kayserilioğlu'na göre geçmişte hiyerarşi daha çok prestij ögesi ile paralel olarak değerlendiriliyordu: "Hiyerarşinin en üst seviyesindeki kişi en prestijli ortama sahip oluyor, hiyerarşik düzenin en altına doğru mekan özelden genele doğru karakter değiştiriyordu. Ancak bu değişti. Hatta geleceğin ofislerinde görüntüde hiyerarşik düzen olmayacak. Kullanıcının ihtiyaçlarına göre çeşitlenmiş mekan tipleri var olacak. Bu mekanların hiç birinin de sahibi olmayacak. Herkes belirli bir koordinasyon kapsamında bu mekanları paylaşımlı-dönüşümlü olarak kullanabilecek."
AYAKTA YA DA OTURARAK
Peki ama bu yeni nesil ofislerde nasıl mobilyalar kullanılacak? Kayserilioğlu ileride mobilyaların en önemli özelliğinin kullanıcıya esneklik sağlamak olacağını anlatıyor: "Yeni çalışma kültürü, artık mekanda yüksek işlevsellik ve çeşitlilik ile birlikte anılıyor. Bir çalışma ortamı sadece bir kişi tarafından değil, bir koordinasyon sonucu herkes tarafından paylaşımlı olarak kullanılabiliyor. Bu paylaşım sonucu mobilyada depolama alanlarına gerek duyulmuyor, kullanıcı kendi eşyalarını, yine kendisine tahsis edilen kişisel eşya dolaplarında muhafaza ediyor. Bunun dışında mekanda, mobilyaların farklı modülasyon tiplerinde olması sebebiyle çeşitlilik ve zenginlik elde edilmesi mümkün oluyor. İhtiyaca göre zaman zaman ayakta çalışma imkanı da sunan yüksekliği değişebilir masalar ile kullanıcının sürekli oturarak monoton bir çalışma pozisyonunda olmasının önüne geçilebiliyor. Çalışma ortamı içinde sadece masa başında değil, özel olarak tasarlanmış sosyal alan görünümlü mekanlarda da görüşme-toplantı yapılabiliyor, toplantı masasının yerini özel tasarım koltuklardan oluşan bir oturma grubu alabiliyor. Buradan hareketle kurumlar iç iletişimlerinin üst düzeye çıktığı bu tip sosyal alanları önemsiyor. Artık mobilya tasarımları, bireylerin çok kalabalık bir ortamın tam merkezinde bile, adeta bir kapsül içinde dış ortamdan etkilenmeyecek bir tasarım ile yüksek konsantrasyonlu bir biçimde çalışmasına, hatta birkaç kişi bir araya gelerek toplantı yapmasında imkan verebiliyor."
MODÜLER MOBİLYA MOTİVASYON KAYNAĞI
Gerek açık ofis gerekse kapalı mahallerde güncel tasarım ögeleri barındıran modüler ofis mobilyaları kullanılıyor. Bu ürünlerde kullanılan renk ve malzemenin de önemi büyük. Hedef her zaman yüksek motivasyon elde etmek amacı ile, yorucu olabilecek fiziksel, renk veya doku özelliklerinden kaçınarak, mekanın işlev beklentisine göre sakin veya düzeyli bir dinamik yapı elde etmek. Bu sayede rahat çalışma ortamı kullanıcılar arasındaki iletişimi destekler ve toplam verime katkıda bulunur. Modüler ofis mobilyaları da çalışanlar arasında belirli düzeyde denge sağlar.