O Yeşilçam'da ilklerin sinemacısı olarak biliniyor. İlk renkli filmi çeken, ilk videoyu getiren, ilk uydu antenini kurarak yurtdışındaki yayınların Türkiye'de izlenmesini sağlayan ve özel kanallarda ilk TV dizilerini çeken o. Adı 'Bay Sinema'ya çıkan Türker İnanoğlu'ndan bahsediyoruz. 1956'da 20 yaşında Yeşilçam'a ayak basan ve aktif bir şekilde 59 yıldır çalışan, kendisine sorarsanız Yeşilçam'ın son yapımcısı' İnanoğlu. Aklınıza gelen her türlü oyuncuyla çalıştı Türker Bey. Türkan Şoray'dan Erol Taş'a kadar pek çok oyuncuyu keşfedip sinemamıza kazandırdı, kimi starlarınsa yıldızını parlattı. Seyircinin nabzını çok iyi tutması onun alametifarikası. Öngörüleri müthiş. Zaten yapımcı olarak filmografisindeki film ve diziler de bunun kanıtı. Bir başka önemli özelliği daha var Türker Bey'in. O da teknolojik gelişmeleri meslek yaşamı boyunca yakından takip etmesi. Ama bunu kişisel bir merak için yapmıyor. Mesela bu gelişmeleri bizim de hayatımıza dahil etmeyi biliyor. Kavacık'taki Erler Film'e giderken uzaktan hep Hitchcock'u anımsatan Türker İnanoğlu ile tanışacak olmaktan dolayı heyecanlıydım. Erler Film'in o müze atmosferini görünce ne yalan söyleyeyim heyecanım daha da arttı. İçinde yüzlerce film, devasa bir sanat kitaplığı yer alan bu mekanın havasını soluyunca zaman yolculuğuna çıkıyorsunuz. Ofisinde yüzlerce fotoğraf var. Kimler yok ki, cumhurbaşkanları, oyuncular, yapımcılar... Hepsiyle de saygın bir dostluk ilişkisi kurmuş. Ama hiç büyüklenmesi yok. Yapıp ettiklerini büyük büyük sözlerle anlatmayı pek tercih etmiyor. Ama bir yandan da yaptıkları bilinsin istiyor. Lakin meslek hayatını taçlandırdığı Beyoğlu'ndaki Türker İnanoğlu Vakfı (TÜRVAK) Sinema Tiyatro Müzesi onun gözdesi. Sergilenmesi gereken ne varsa burada halka sunuyor. Türker Bey, 14 Eylül'de başlayacak Adana Altın Koza Film Festivali'nde Onur Ödülü alacak. Bu ödül kendisine verilen 300 küsür ödülün yanına konulacak. Hem sektör hem de devlet tarafından çeşitli zamanlarda onurlandırıldığı için mutlu. (Bir de Türkiye'de çıkarılan sinema yasalarına yaptığı büyük katkılardan dolayı) Yaptıklarının kıymetinin bilindiği anlıyor. Ama bir üzüntüsü de yok değil!