Var
olan yaşam biçimimi sürdürebilmem için ne kadar toprak parçasına ihtiyaç var? www.footprintnetwork.com sitesine girip oradaki ekolojik ayak izi testini buluyorum. Testte hangi sıklıkta et yediğim, giyim için aylık ne kadar para harcadığım, nasıl bir konutta oturduğum gibi sorular bulunuyor. Testi çözmeyi bitirdiğimde çıkan sonuç vahim: "Eğer herkes sizin yaşam tarzınızda yaşasaydı her yıl 1,3 gezegene ihtiyaç duyardık." Küresel Ayak İzi Ağı (Global Footprint Network) adlı uluslararası araştırma kuruluşunun sağladığı verilere baktığımda durumun daha da ürkütücü olduğunu görüyorum. Veriler dünyadaki tüketimin karşılanması için artık 1,6 dünyaya gereksinim olduğunu gösteriyor. Her yıl üzerinde yaşadığımız dünyaya biraz daha borçlanıyor, gelecek kuşakların hakkını tüketiyoruz. Türkiye Doğa Koruma Direktörü Sedat Kalem'in deyişiyle bu şu anlama geliyor: "Dünyayı bir elma ağacı kabul edersek, şu anda yaptığımız o ağacın bize verdiği elmaları yemekten öte ağacı kesmeye başlamak." Dünyada her yıl insanların dünyanın doğal dengesini bozmadan bir yıl içinde üretebileceği kaynakları tükettiği günü gösteren Limit Aşım Günü hesaplanıyor. Bu yıl bu tarih 8 Ağustos olarak açıklandı. Bu bize gezegenimizin bize ayırdığı bir yıllık doğal kaynak kapasitesini daha bir yıl dolmadan, neredeyse beş ay önce tükettiğimizi gösteriyor. Bir yıl öncesine göre okyanusların ve ormanların emebileceğinden daha fazla sera gazı emisyonu ürettik, balık stokları ve ormanları kendilerini yenileyebileceklerinden daha hızlı bir şekilde tükettik. Dünya Limit Aşım Günü, her yıl Kaliforniyalı düşünce kuruluşu Global Footprint Network tarafından hesaplanıyor. İnsanlığın dünyaya borçlanmasının tarihi ise 1970'lere dayanıyor. 1971 yılında yapılan hesaplamada Limit Aşım Günü 24 Aralık olarak açıklanmıştı. 2005 yılında ise Ağustos ayına kadar geriledi. Eğer tüketme hızımız bu şekilde devam ederse 2030 yılında iki dünyaya ihtiyacımız olacak. Oysa ki elimizde sadece bir tane var. Limit aşımınına en hızlı katkıyı karbon emisyonları yapıyor. Bu yüzden uzmanlar Paris Anlaşması'nın işaret ettiği yolda ilerlenmesi ve karbon ayak izimizin 2050'de sıfıra yakın bir seviyeye getirilmesi gerektiğini söylüyor. Birçok ülke bu konuda olumlu adımlar da atıyor. Kosta Rika, bu yılın ilk üç ayında elektrik üretiminin yüzde 97'sini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağladı. Çin de karbondioksit emisyonlarını 1 milyar ton azaltma hedefiyle 2030 yılına kadar ülkedeki et tüketimini yüzde 50 oranında azaltma kararı aldı. Eğer karbon emisyonunu 2030 yılına kadar yüzde 30 azaltırsak Dünya Limit Aşım Günü hesaplamasında bir ay kazanabiliriz.
?KARBON AYAK İZİ NASIL AZALTILIR?
Karbon ayak izinden yüzde 38 oranında elektrik sorumlu. Bu yüzden elektrik sarfiyatını en aza indirin. Enerji tasarrufu özelliği taşıyan ev aletlerini kullanın. Tasarruflu ampuller ve A sınıfı enerji tüketen beyaz eşyalar gibi...
Şehir içindeki kimi ulaşımlarınızı mümkün olduğunca yaya olarak gerçekleştirin. Eğer şartlar uygunsa bisiklet kullanmak da doğru tercih olacaktır.
Su vb. doğal kaynakları ucuz olduğunu düşünerek gereğinden fazla kullanma alışkanlığından vazgeçmek önemli.
Et ürünleri yerine daha çok sebze ürünleri tüketin. Bir sebze ya da meyveyi mevsimi dışında tüketiyorsanız, üretilmesi için gereğinden çok fazla enerji kullanıldığını unutmayın.
