15 Temmuz'da Ankara'daki evinde oturuyordu tiyatro oyuncusu Mehmet Tahir İkiler. Sıradan bir akşamda yaptıkları gibi eşiyle dizi izliyorlardı. Reklam arasında bir kanalda geçen 'darbe kalkışması' altyazısını görünce haber kanallarına geçti hemen. Bir süre oldukları yerde donakaldılar. Eşinin 'Ne yapacağız şimdi?' sorusuna gayri ihtiyari olarak "Karşı çıkacağız ve sokağa çıkacağız" dedi. Uyumakta olan oğullarını kaldırıp kayınvalidesine bıraktıktan sonra sokağa fırladılar. Kulaklarında çocuklarının 'Darbe ne baba?' sorusu çınlıyordu.
12 EYLÜL AKLIMA GELDİ
Arabaya binip Tandoğan'a doğru ilerlerken Mehmet Tahir İkiler'in aklında çocukluğundan kareler geçiyordu. "Çocukluğum aklıma geldi ve 12 Eylül'de yaşanan o karanlık darbe... Ailemin mesleği olan tiyatro sanatı büyük darbeyi yedi o zamanlar. Uzun süre geçim sıkıntısı çekmiştik. Tek geçim kaynağımız tiyatroydu ve iptal edilen oyunlar bizim için çoğunlukla açlık anlamına geliyordu. Paramız olsa da ekmek, tüp kuyrukları ve en kötüsü de İstanbul'da bir semtten bir semtte giderken asker kontrollerinde ailemin sebepsiz yere tutuklanma korkusuyla geçen karanlık zamanlar..." Tüm bunları düşünerek arabasını sürdü İkiler. Sokağa çıkıp tepki gösteren insanların yanında ATM önünde ve benzin istasyonlarında oluşan uzun kuyrukları, büfe önlerinde alışveriş yapma telaşında olan insanları görünce bir tuhaf oldu içi. Tandoğan tarafında üç tankın hareket halinde olduğunu gören ve tankların yanına yaklaşan İkiler, tankın penceresinden askerlere yalvardıklarını ancak onların sözlerine aldırış etmediklerini belirtiyor. Bunun üzerine arabasını tankların önüne kıran İkiler'in yanına gelen bir astsubayın silahının dipçiğiyle kendisini ve eşini arabaya bindirdiğini söylüyor. "Arabamı tankın önünden çektim, ancak tankların Külliye'ye doğru hareket ettiğini gördüm. İşte o anda işin vehametinin ciddileştiğini anladım. Hızla önlerine geçerek onlardan önce gittik" diyen oyuncu, burada toplanan kalabalıkla birlikte tankların önüne çıktıklarını belirtiyor.
'VURULDUM ABİ' DEDİ, YIĞILDI
Bundan sonra yaşananları şöyle anlatıyor İkiler: "Tankların önüne geldiğimizde askerlerin silahlarını bizlere çevirdiğini gördük. Yarbayın ateş emriyle iki el ateş edildi. Aramızdan bir kişi yere düştü ama kimse geri çekilmedi. 'Asker kışlaya ve Allahuekber' nidaları çoğaldı. O yarbayın 'Ateş edin' emrini duyduk sonra. Silah sesleri ve etrafımda havai fişeği andıran görüntüler... Sonrasında kısa bir sessizlik ve geriye döndüğümde yanındaki kardeşimin 'Vuruldum abi' sözleriyle yere yığıldığını gördüm. Yere çömeldiğimde yerde uçaksavar mermisiyle kafası yok olan ve adını sonradan öğrendiğim Cuma Dağ kardeşimin cansız vücuduyla karşılaştım. Kurşun sesleri kesildiğinde ayağa kalktım yerde yatan onlarca ağır yaralı yardım çığlıkları atıyordu." Bu sırada yardım isteyenlere, tankın altında kalanlara koşuşturan İkiler, ambulansların bölgeye gelememesi üzerine bölgeye gelen bir halı yıkama şirketine ait minibüse onlarca yaralıları koyarak hastaneye gönderdiklerini ifade ediyor. İkiler "Eğer bu katliamı yaşayacağımı bilseydim sokağa çıkar mıydım diye kendime soruyorum. Evet çıkardım; çünkü orada olanları düşününce 'Ben niye şehit olmadım diye hayıflanıyorum. Beni sokağa çıkaran tek şey vatan elden gidiyor korkusuydu." diyor.
10 EKİM'DE SAHNELENECEK
15 Temmuz darbe girişimine şahit olan oyuncu Mehmet Tahir İkiler, o gece yaşadıklarını sahneye aktarmak için kolları sıvadı. 35 kişilik bir kadro ile provalarına başlanan Direniş adlı oyun 10 Ekim'de Ankara'da yaptığı prömiyerin ardından Türkiye'yi gezecek. Asıl destanı milletin yazdığını kaydeden İkiler "Bazı meslektaşlarımın bu darbeye tiyatro demesi ve hakir görmesi canımı yaktı. Tiyatro dedikleri kalkışmada sadece benim bulunduğum meydanda sekiz kardeşim şehit oldu. Eğer bu yaşananlar bir tiyatroysa şayet, o helikoptere ve tanka vur emrini veren kişiler ve onları yöneten FETÖ'nün kanlı eli bu oyunun yönetmeniydi. Ben yaşanan darbeyi sahnede anlatacağım. El birliğiyle bu kahramanlık destanını dilden dile anlatarak çocuklarımıza miras bırakabiliriz" diyor.