Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HALUK ALKAN

AK Parti’de genel başkan değişiminin şifreleri

2014 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimleri, AK Parti için iki kritik sorunun aşılması zorunluluğunu da beraberinde getirmişti. İlki, partinin kurumsallaşması açısından son derece önemli olan lider değişiminin krize yol açmadan çözümlenmesiydi. İkincisi de seçimli ve güçlü yetkilerle donatılmış bir cumhurbaşkanlığı makamı ile lider değişiminin sonucu olarak göreve gelen yeni başbakanla siyasi sistemin nasıl işleyeceği sorunun çözümlenmesiydi.
Kurumsallaşma her şeyden önce bir deneyim edinme sürecidir. Bu şekilde örgüt, sorunlarla baş edebilmekte, yerleşik kural ve gelenekler geliştirebilmekte, tabanını konsolide edebilmekte, kurum dışı çevreyle ilişkilerde istikrarlı ve tutarlı bir hareket zemini oluşturmakta ve en önemlisi düşünsel ve kültürel anlamda ayırt edilebilir bir konum edinebilmektedir. Değer, kurumun total olarak gerek kendi bileşenleri, gerekse dış aktörlerce tanınır ve saygı duyulur bir konum edinmesidir. Son olarak tüm diğer unsurlarla birlikte kurumun istikrarlı bir görünüm kazanması; bir bütün olarak karşılaştığı sorunların üstesinden gelebilmesi, lider değişimlerini kurumsal bütünlüğünü bozmadan gerçekleştirebilmesi ve stratejik kararların örgüt bütünlüğü kaybolmadan alınabilmesi anlamına gelmektedir. Kurumsallaşma bütün bu unsurların total bir sonucudur.
AK Parti genç ama teşkilat yapısı olarak güçlü bir parti. 2014 sonrasında ilk kez lider değişimi gerçekleştirdi. Üstelik bu değişim, 2007 yılında yapılan Anayasa değişiklikleriyle birlikte ortaya çıkan yeni sistem koşullarında gerçekleştirildi. 2007 Anayasa değişiklikleri ve 2014 yılında gerçekleştirilen cumhurbaşkanlığı seçimleri, yürütmenin iki kanadı arasındaki uyumu, cumhurbaşkanı ve başbakanın kendi rollerine ve birbirlerinin konumuna bakış açılarının sistemin işleyişini yakından etkileyeceği bir sürece kapı aralamıştı. Dolayısıyla AK Parti bir yandan lider değişimini gerçekleştirirken, diğer yandan bunu siyasi sistemi işletecek bir etkileşim biçimini hayata geçirecek şekilde gerçekleştirmek zorundaydı.
Türkiye'de yeni sistem yasama, başbakan ve cumhurbaşkanı olmak üzere üç aktörlü bir işleyişe sahip. Böyle bir sistemde cumhurbaşkanı ile başbakanın aynı partiden olduğu ve bu partinin Meclis'te çoğunluğu oluşturduğu bir yapı ortaya çıkarsa, cumhurbaşkanı ile Meclis grubu ve kabine arasında iletişimin oluşturulması önem kazanır. Bu iletişim sağlanamazsa üç aktör arasındaki kopukluklar her an yürütmenin iki otoritesi arasında sorun doğurabilecektir. Dolayısıyla 22 Mayıs tarihinde gerçekleştirilen AK Parti Kongresi'nin başarısı üç aktör arasında bağları oluşturabilecek mekanizmanın kurulabilmesi ile yakından alakalı olacaktır. AK Parti 2014 sonrasında yaşanan anlaşmazlıkları parti disiplini içinde çözerek, bu anlaşmazlıkların bir siyasi krize dönüşmesini engelleyebilmiştir. Bunun sağladığı avantaj ile yeni sisteme uyumlu bir etkileşim mekanizması da üretebilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA