YENİ İNSÜLİNLER ÇOK DAHA ETKİLİ
Eski insülinlere göre çok daha saftır ve alerjik reaksiyonlar görülmez.
İnsan insülinine benzediği için vücut, ilacı reddetmez.
İstenilen dozu ayarlamak ve tedaviyi düzenlemek mümkündür.
Her sene gittikçe daha uzun etkilileri üretiliyor. 'İnsülin glargine' ve 'insülin detemir' molekülleri; 18-26 saatte bir, bir kez uygulanılarak kan şekerini düzenler.
Bugünlerde Avrupa'da kullanıma sunulan 'insülin degludec'in etkisi, 40 saate kadar devam ediyor.
10 MİLYON KİŞİ ŞEKER HASTASI
Ülkemiz, diyabetin tedavisi açısından diğer çoğu ülkeye göre şanslı çünkü sosyal güvenlik kurumu yeni nesil ilaçların geri ödemesini tam olarak yapıyor. Bu da, hastaların yan etkileri az ve etkinliği yüksek ilaçlara ulaşmasını sağlıyor. Fakat ülkemizde sorun, genel sağlık bilincinin yeterince gelişmemiş olması. Bu nedenle; yaşam sitili değişiklikleri, beslenme düzenlenmesi ve fiziksel aktivitenin artırılması ile önlenebilir bir hastalık olan diyabetin gelişmesi durdurulamıyor. 2010 yılında 26 bin kişiyle yapılan bir çalışmaya göre; yetişkin nüfusun yüzde 13'ü şeker hastası... Bu da Türkiye'de 10 milyon kişinin şeker hastası olduğu anlamına geliyor.
HİPOGLİSEMİ NEDİR?
İnsülin ya da bazı şeker ilaçlarının kullanımından sonra ortaya çıkar.
Yanlış ilaç rejimi ya da yanlış diyet sonucu da hipoglisemi ortaya çıkabilir.
Ciddi vakalarda kan şekeri 40mg/dl'nin altına inebilir ve bu durum, yaşamı tehdit edebilir. Böyle durumlarda acil tıbbi müdahale gerekir.
Hipogliseminin ilk belirtileri; aşırı açlık hissi ve midede kazınmadır. Bunu halsizlik, soğuk terleme ve çarpıntı takip edebilir.
Çoğunlukla kan şekerini yükseltmek üzere ağız yoluyla şeker alınması sonucu şikayetler azalabilir. Seyrek de olsa ciddi vakaların hastaneye yatırılması ve yaşam desteği verilmesi gerekebilir.
HASTALIĞIN GÖRÜLME YAŞI ORTALAMA BEŞ YIL ÖNE KAYDI
Dr
. Lars Rebien Sorensen'in verdiği bilgiye göre; 2010 yılında tüm dünyadaki diyabetlilerin sayısı 300 milyon iken, bu sayı 2030 yılında 430 milyonu aşacak. Bu hızlı artışa sebep olarak iki önemli unsur dikkat çekiyor. Bunların başında; tüm dünyada şehirleşmenin artması ve nüfusun çoğunun modern şehir yaşamının kurallarına göre yaşama eğilimi ve mecburiyeti içerisinde olması geliyor. Modern şehir yaşamı, insanları hareketsizliğin ön planda olduğu ve fast food tipi beslenmenin geleneksel tarzın yerini aldığı bir yaşam tarzına sürüklüyor. Böylece her 10 yılda bir, şeker hastalığının ortalama başlangıç yaşı beş yıl öne kayıyor. İkinci önemli sebep ise; toplumda yaşama dair genel beklenti düzeyinin yükselmesi ve insanların giderek daha uzun yaşaması. Bu da; özellikle ilerleyen yaşlarda sıklıkla görülen Tip 2 şeker hastalığının ortaya çıkma riskini artırıyor.
TEDAVİNİN 100 YILIK GEÇMİŞİ VAR
Eksikliği ya da etkisizliği ile şeker hastalığına sebep olan insülinin ilaç olarak kullanılması, yaklaşık 100 yıllık bir geçmişe dayanıyor. İnsülinin vücutta üretildiği ve depolandığı organ olan pankreas; hayvanlardan toplanarak saflaştırma işlemine tabi tutuluyordu. Koyun ve domuz gibi hayvanların pankreasları, dünyada ilk olarak Kanada ve Avrupa'da diyabet tedavisinde kullanılmaya başlanmıştı.