Nörolojik açıdan baş dönmesine en sık yol açan hastalığın migren olduğunu vurgulayan Çelebisoy, "Yıllarca teşhis konulamadan farklı tedaviler verilen hastaların önemli bir bölümünün migren olduğu son 10 yılda fark edildi" dedi. Bu gruptaki kadın hastaların erkeklerden 5 kat daha fazla olduğunu belirten Prof. Dr. Çelebisoy, çocuklarda da baş dönmesinin sık karşılaşılan bir durum olduğunu ifade etti.
Çocukların baş dönmesi atağı sırasında oyununu bırakıp tutunmaya ya da düşmemek için oturmaya çalıştığını ya da en yakınındaki kişiye sarıldığını anlatan Çelebisoy, "Genellikle dakika-saat süren bu ataklar çocukluğun paroksismal vertigosu olarak adlandırılır, migren öncülü bilinir. İleri yıllarda bu baş dönmesi atakları yatışırken yerini migren özellikli baş ağrısı atakları alır" diye konuştu.
Prof. Dr. Neşe Çelebisoy'un verdiği bilgiye göre, baş dönmesinin türleri şöyle:
-İyi huylu pozisyonel baş dönmesi: En sık görülen Nöro-otoloiik hastalıktır. Baş pozisyonu değişiklikleriyle uyarılan ve saniyeler süren baş dönmesi atakları söz konusudur. Bu ataklar ilaç kullanmadan düzeltici manevralarla yüzde 80-90 tedavi edilebilir.
-Migren ile uyumlu baş dönmesi: Herhangi bir baş veya gövde hareketiyle ilişkili olmadan kendiliğinden ortaya çıkan ve dakikalar, saatler süren baş dönmesi atakları söz konusudur. Baş ağrısı, baş dönmesi ataklarına eşlik edebilir. Ender olarak ağrı ve dönme atakları birbirinden bağımsız ortaya çıkar. Ailede migrenli bireylerin varlığı, çocukluk döneminde taşıt tutması tanı koymada ipucudur. Tedavide, migren için önerilen ilaçlar kullanılır ve atakların azaltılması sağlanır.
-Meniere hastalığı: İşitme kaybı, kulakta çınlama görülen ve saatler süren baş dönmesi atakları söz konusudur. İlaç tedavisinin yetersiz olduğu durumlarda kulak- burun-boğaz hastalıkları uzmanlarının uyguladığı girişimsel yöntemlerden yararlanılır.
-Beyin ve damar hastalıkları: Ani başlayan ve ilk kez ortaya çıkan baş dönmesi, çift görme, yüz, kol ve bacakta uyuşukluk, güçsüzlükle karakterize olan bu hastalıkta ender de olsa tek başına baş dönmesi ve dengesizlik görülebilir. Beyin sapı ve beyinciği tutan kanama ve damar tıkanıklıklarının neden olduğu tabloda, yaşamsal bölgelerin etkilenmesinin ölümcül sonuçlara yol açabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle özellikle acil servislerde görülen hastaların mutlak bir nöroloji hekimi tarafından değerlendirilmesi ve beyin damar hastalığı kuşkusu uyandıracak bulgular saptanması durumunda yatırılarak tedavi edilmesi gerekir.