Ekinezya veya yaygın olarak bilinen adı ile 'mor koni çiçeği'; Kuzey Amerika ve Avrupa'da yıllardır en çok satılan besin desteğidir. Ekinezya; nezle, soğuk algınlığı ve diğer enfeksiyonlarda bağışıklık sistemini güçlendirir. Ekinezyanın kanseri önlediğine yönelik bilimsel kanıtlar olmamasına rağmen, kanser hastalarının çoğu bağışıklık takviyesi olarak ekinezya kullanır. Kızılderili kabilesine ait bu tedavi yöntemi, 18'inci yüzyıla kadar uzanmaktadır. Nezle ve öksürük ilacı olarak Avrupa'ya ithali yaygınlaştığında ise bilim dünyasının ilgisini çekmiştir.
DİŞ AĞRISI İÇİN KULLANILDI
Ekinezya, 1800'lü yıllarda, kendilerine 'Eklektik doktorlar' adını veren bir grup hekim tarafından benimsenip yaygın olarak kullanılmıştır. Amerikan yerlilerinin bu bitkiyi asıl kullanım amaçları arasında nezle ve soğuk algınlığı bulunmamaktadır. Bazı kabileler ekinezya yaprak ve köklerini; diş ağrısı ve diş eti ağrıları için çiğnemişler, yılan sokmalarında ise bitkiyi topikal olarak uygulamışlardır. Almanya'dan Nebraska'ya göç eden bir Alman, 19'uncu yüzyılda ekinezya içeren patentli bir ilaç hazırlamıştır. Bu ilaç; 'Meyer'in Kan Saflaştırıcısı' adıyla romatizma, kanser, sifilis, tifo, difteri, kangren, ülser, maleria, kuduz ve özellikle çıngıraklı yılan sokmalarında tedavi amaçlı kullanılmıştır. Ürünün etiketinde 24 saat içinde mutlaka tedavi vâdetmekteydi. Meyer ve onun gerçek dışı sağlık iddiaları, patentli ilaçlara karşı bir önyargı oluşmasına neden olmuştur.
SOĞUK ALGINLIĞINA İYİ GELİYOR
Günümüzde ekinezya üzerine Avrupa'da birçok araştırma yapılmıştır. 1993'te sadece Almanya'da, 2 milyonun üzerinde ekinezya ürünü reçete edilmiş ve 500'ün üzerinde farklı ekinezya ürünü satılmıştır. 108 hastanın üzerinde yapılan çalışmanın sonucunda; ekinezya ile tedavi edilenlerin nezle ve gribinde anlamlı düşüş görülmüştür. İsveç'te yapılan çalışmada; sağlıklı 559 gönüllüden nezle olan 246 kişi üzerinde bir araştırma yapılmıştır. Her bir hasta günde üç defa ikişer tablet ekinezyadan yapılan 'Echinaforce' adında bir ilaç almıştır. Ayrıca E. Purpurea konsantresi ve E. Purpurea kök prepatını, kendilerini yeniden iyi hissedene kadar almışlardır. Sonuçta 12 semptomun şikayetinde azalma gözlenmiştir.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ BOZUK OLANLAR KULLANMAMALI
Ekinezya
nadir olarak alerjik reaksiyona neden olur. Ama Compositae ailesinden bitkilere alerjik reaksiyonu olan kişilerde, ekinezya hassasiyeti görülebilir. Ekinezyanın bir çeşidi olan E. Purpurea kullanımı ve diyabetin metabolik kötüleşmesi arasında bir bağlantı kurulmuştur. Bu nedenle Alman hükümeti, bağışıklık sisteminde bozukluklar olan bireylerin ekinezyayı kullanmasını tavsiye etmemektedir. Bunlara tüberküloz hastaları da dahildir. Karaciğer fonksiyonlarını etkileyen ilaçlar kullanan kişiler, ekinezya kullanmaktan kaçınmalıdır. Ekinezya, kanser hastalarında ise bağışıklık sisteminin çökmesine bağlı olarak gelişen şikayetlere iyi geliyor.
DİLİ HAFİFÇE UYUŞTURABİLİR
Ekinezya'nın Avrupa'da kullanılan en yaygın formu; E. Purpurea'nın suyu ve suyundan üretilen kurutulmuş kapsüllerdir. E. Angustifolia, yüksek miktarda isobutilamin içerdiğinden dil üzerinde hafif bir uyuşukluk sağlar. E. Purpurea ise bu maddeden daha az miktarda içerdiğinden dil üzerinde uyuşmaya neden olmaz.
ÜÇ FARKLI ÇEŞİDİ VAR
Ekinezyanın üç farklı türü, bitkisel destek üretiminde kullanılmaktadır. Bunlar; Ekinezya Purpurea, Ekinezya Pallida ve Ekinezya Angustifolia'dır. Diğer ikisine kıyasla bilimsel araştırmalarda daha iyi sonuç alınmasından ve bitki olarak kolay yetiştirilmesinden dolayı bunların arasında en yaygın olanı E. Purpurea'dır. E. Angustifolia ve E. Pallida'nın kökleri besin desteği olarak kullanılırken, E. Purpurea'nın köklerinin yanı sıra açmış çiçekleri de kullanılır.