Ateşal, kasık anjiyosunda özellikle stent takılan hastalarda yoğun miktarda kan sulandırıcı haplar ve ilaçlar kullanıldığı için kanamalar oluşturduğunu söyledi.
Kasıktan yapılan operasyonda hastanın fiziksel hareketlerini kısıtlandığını ve daha çok acı verdiğini anlatan Ateşal, şunları aktardı:
"Koldan yapılan anjiyoda hasta kendi ihtiyaçlarını kendisi görebiliyor. Kanama kontrolü çok daha kısa sürede oluyor. Oraya bir bandaj koyuluyor, bir veya iki saat içinde hasta hastaneyi terk edebiliyor. Koldan yapılan anjiyoyla hasta daha çabuk iyileşiyor. Bunlar oldukça önemli avantajlar. Hasta hastanede ne kadar az kalırsa örneğin enfeksiyon gibi problemler de azalmış oluyor. Kanama riski kasık anjiyosuna göre daha azdır. Çünkü el bileğinde kendi elinizle hissedebileceğiniz bir damardan işlem yapıyoruz. Dolayısıyla hasta kendi kanamasını kendisi bile durdurabilir ama kasık kanamasını durdurmak için ancak başkasının müdahale etmesi lazım. Kasıktaki kanamalar bazen 3-4 üniteyi bulabiliyor, bu hastayı şoka götürebiliyor."
Ateşal, kol anjiyosunda ekibin hasta üzerinde daha dikkatli çalışması gerektiğini de dile getirdi.
Bazı hastalarda kol anjiyosunun tercih edilmemesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Ateşal, "Eğer başlangıçta hastanın koroner anatomisi biliniyorsa çok kalın malzemeler kullanmak gerekiyorsa o zaman kolu tercih etmiyoruz" diye konuştu.
Ateşal, kalp krizi yüksek olan hastalara yapılacak koldan anjiyoda daha dikkatli olunması gerektiğini kaydetti.
