AAM SORUNUNU YAŞAYANLAR NELERE DİKKAT ETMELİ?
Hayat tarzı değişikliği şart. Hastanın tükettiği sıvı miktarı ve cinsi başta olmak üzere beslenmesi, tuvalete gitme sıklığını kontrol etme ve idrarını erteleme tekniklerinin öğretilmesi gerekir. Şişman hastalar için kilo verme ve spor aktivitelerinin yapılması önemlidir. İş ortamlarında çay, kahve, gazlı içecekler gibi mesanede idrarın depolanması için çok uygun olmayan sıvıları bol miktarda tüketmekten kaçınılmalı. Tuvalete gitme sıklığını kontrol etme ve idrarını erteleme teknikleri öğrenilmeli. Tuvalete gitme sıklığı ve idrarı erteleme teknikleri konusunda çizelgeler oluşturularak doktorun verdiği öneriler takip edilmeli. Pelvik taban olarak tabir edilen adaleleri güçlendirme egzersizleri yapılmalı. Hayat tarzı değişikliği gibi klasik tedavi seçenekleri ve ilaç tedavilerinin başarılı olmadığı durumlarda, Botulinum Toksin A Enjeksiyonu tedavisi en önemli seçenektir.
100 KADINDAN SADECE 12'Sİ ŞİKAYETLERİ İÇİN DOKTORA GİDİYOR
Çalışan kadınlar için aşırı aktif mesane yakınmaları, iş ortamında yarattığı sorunlar açısından çok önemliyken, ev hanımları tarafından durum biraz daha farklı algılanabiliyor. Tuvalet ortamına yakın olmak, idrar kaçırma söz konusuysa kıyafetini veya iç çamaşırını hemen değiştirebilmek gibi kolaylıkların yanında, bu yakınmaları kabullenmek gerektiği veya tedavi edilmesi gereken bir durum olmadığı düşüncesi, ev hanımlarını etkileyebiliyor. Bu da onları aşırı aktif mesaneden daha az şikayet etmeye sevk ediyor. Oysa bazı ev hanımları için de, aşırı aktif mesane (AAM) yakınmalarına bağlı olarak sosyal ortamlardan uzak kalmak hayat kalitesini düşürüyor. Bu yakınmalar nedeniyle doktora başvurma oranının tüm kadınlar için düşük olduğunu belirten Kontinans Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Oktay Demirkesen, 'Tedavi arama veya kabullenme konusunda çalışan kadınlar daha istekli ve uyumlu görünüyorlar. Ama yine de bizim yaptığımız bir çalışmada, aşırı aktif mesane yakınmaları olan hastaların sadece yüzde 12'sinin hekime başvurduklarının ortaya çıkması, bu konuda daha çok yol kat etmek zorunda olduğumuzu bize gösteriyor" dedi.
YENİ TEDAVİ YÖNTEMLERİ ETKİLİ SONUÇLAR VERMEYE BAŞLADI
Hayat tarzı değişikliği, kilo verme ve pelvik tabanı güçlendirecek egzersizlerin önerilmesi; tedavide birinci basamak olarak kabul ediliyor. İkinci basamakta, bu tedaviye ek olarak ilaç tedavisi uygulanması yer alıyor. Üçüncü basamakta ise son dönemde büyük bir gelişme olarak ortaya çıkan ve mesane içine uygulanan Botulinum Toksin A Enjeksiyonu tedavisi bulunuyor. Dördüncü ve son basamakta ise komplike ve büyük cerrahi yöntemler yer alıyor. Cerrahi yöntemin son yıllarda yüzde bile verilemeyecek derecede azaldığının altını çizen Prof. Prof. Dr. Oktay Demirkesen, bu gelişmeye üçüncü basamak tedavideki Botulinum Toksin A Enjeksiyonunda sağlanan önemli başarıların neden olduğunu söylüyor.