Lohusalık her ne kadar vücudun kendini tamir etme dönemi olarak bilinse de dünyada anne ölümlerinin yüzde 60'ı lohusalıkta oluşan sağlık sorunları yüzünden yaşanıyor. Bu nedenle lohusalık döneminde yapılan sağlık kontrolleri hayati önem taşıyor. VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lütfiye Ünlü Civak, doğum sonrası annelerin yaptırması gereken sağlık kontrolleri hakkında bilgiler verdi:
Annelerin dokuz ay sonunda bebeklerine kavuşmasıyla lohusalık dönemi başlar. Doğum sonrası plesenta ayrıldıktan sonra kadın vücudunda 6-12 haftalık özel bir süreç başlar. Bu hassas süreç, lohusalık dönemi olarak adlandırılır. Bu dönemde gebeliğin sona ermesiyle vücutta birtakım değişiklikler ortaya çıkar. Anne; hem ruhsal, hem de bedensel açıdan bir değişim sürecine girer.
Lohusalıkta kadın vücudunun tekrar eski halini alabilmesi için bir yandan geriye dönüş faaliyetleri, bir yandan da tamir çalışmaları başlar. Hem gelişmiş, hem de gelişmekte olan ülkelerdeki anne ölümlerinin yüzde 60'ı bu dönemde görüldüğü için doğum sonrası kontroller, hamilelik kontrolleri kadar önemlidir.
YILDA BİR KEZ PAP SMEAR TESTİ
Genellikle doğumdan bir hafta sonra ilk doktor kontrolü öneriliyor. Doğum sonrası bu ilk kontrolde öncelikle normal doğum yapmışsanız vajinadaki (epizyotomi hattındaki) dikişlerin, sezaryen ile doğum yapmışsanız ameliyat yerinizdeki dikiş yerlerinin iyileşip iyileşmediği kontrol edilir. Daha sonra ultrasonla rahmin hamilelik öncesindeki boyutuna dönüp dönmediği kontrol edilir.
Bu ilk kontrolden yaklaşık bir ay sonra, yani lohusalık dönemi sona erdiğinde tekrar doktor kontrolü öneriliyor. Bir ay sonra yapılan check-up sayesinde oluşabilecek birçok sağlık sorununun önüne geçebilir.
Tüm bu jinekolojik muayenelerin yanı sıra her kadın yılda bir kez PAP smear testi yaptırmalı. Bu test sayesinde jinekolojik kanserler arasında ilk sırada yer alan rahim ağzı (serviks) kanseri çok erken safhada teşhis edilebiliyor.
Doğum sonrası kadın; hem dokuz ay vücudundan bebeğe verdikleri nedeniyle, hem de zorlu bir doğum süreci geçirmesi ve doğumda kaybettikleri nedeniyle lohusalıkta bir zaaf dönemi yaşar. Lohusalıkta kadın hem psikolojik, hem de bedensel olarak ortaya çıkan birçok yeni durum ve sorunla boğuşurken, bir yandan da yeni doğan bebeğinin bakımıyla ve emzirme göreviyle baş etmeye çalışır. Geçirdiği zorlu doğum süreci ve ani hormonal değişimlerden kaynaklanan ağrı-sancı, yorgunluk, halsizlik ve huzursuzluk haliyle hassas bir döneme girer. Bu yüzden lohusalar, en az yeni doğan bebeği kadar ihtimama ve desteğe ihtiyaç duyar.
İlk günlerde emzirirken göğüslerde ve kasıkta ağrılar olabilir. Doğumdan sonraki kanama, adet kanaması şeklindedir. Daha sonra yerini önce kahverengi, sonra sarı ve beyaz olmak üzere açılarak devam eden akıntıya bırakır.
SIK İDRARA ÇIKMAK NORMAL
Hamilelikle, vücutta toplanan fazla su nedeni ile ilk günlerde sık idrara çıkmak normaldir. İdrar yapmada zorlanma olabilir. Bol sıvı içilmeli ve hareket edilmelidir. Tuvalet hissi geldiğinde de beklenmemeli. Doğum sonrasında ise ilk iki gün bağırsak hareketlerinin azalmasına bağlı kabızlık olabilir.
Memelerde aşırı genişleme, sertleşmeyle birlikte vücut ısısında hafif yükselme olabilir. Ayrıca angorjman (rahatlamamış meme doluluğu) görülebilir. Anne emzirmeye devam etmelidir. Memenin iltihaplanmasıyla seyreden mastit ve meme absesi de görülebilen problemler arasındadır. Bu durumlarda uygun antibiyotik tedavisi ile birlikte meme absesinde cerrahi boşaltma yapılmalıdır.
Doğum sırasında rahmin boşalmasına ve kanamaya bağlı beş-altı kilo kaybedilir, daha sonra artmış idrar çıkışıyla iki-üç kilo daha kaybedilir. Gebelik öncesi kiloya dönmek ise ortalama altı ay alır.
Doğum sonrasında kan ve plazma hacmi ilk önce azalır, üçüncü günden itibaren tekrar artar. Doğumdan bir hafta sonra kan hacmi gebelik öncesi seviyesine döner.
EV İŞLERİNDEN UZAK DURUN
Doğum sonrası oluşabilecek kordon sarkmalarını önlemek için doğum sonrası hemen ayağa kalkıp ağır ve yorucu ev işlerine başlanmamalı.
Özellikle lohusalıkta ağır kaldırmamaya özen gösterilmeli.
Kegel egzersizleri denen alt taban kaslarının kuvvetlenmesini sağlayan egzersizlere başlanmalı. Bu egzersizler sayesinde vajina kasları kuvvetlenir, sarkma ve idrar kaçırma gibi sorunlar önlenebilir.
Kegel egzersizlerine doğumdan hemen sonra başlanabilir. Bu egzersizin yapılış şekli, aynı idrar tutulması gibi alt taban kaslarının kasılması şeklindedir. Her kasılmada 10'a kadar sayılır ve yavaşça kaslar gevşetilir. Bu kasma ve gevşetme günde üç kez ve her seferinde 10 kez tekrarlanır.
BEBEĞE BİLE ZARAR VEREBİLİRLER
Doğum sonrasında, özellikle ilk bir hafta içerisinde annede hormonların ani düşmesine bağlı olarak duygusal bozukluklar görülebilir. Bu durum birkaç gün ile bir hafta arasında sınırlıdır. Ancak bazı hastalar; intihar etmek ya da bebeğine zarar vermek isteyebilir. Böyle durumlarda erken tanı önemlidir.
Doğum sonrası karşılaşılabilecek diğer medikal problemler ise şöyle: Ciddi sistemik enfeksiyonlar, rahim sarkması, idrar kaçırma, toplar damarlardan pıhtı atması, sinir sıkışmaları, kalp ve böbrek yetmezlikleri.
DEMİR TAKVİYESİ ALMALISINIZ
Lohusalık sırasında annenin beslenmesine önem verilmeli. Süt veren lohusanın diyetindeki kalori ve protein içeriği gebeliktekine göre artırılmalıdır. Ancak süt verme döneminde bile bu miktarın 2600-2800 kaloriyi geçmemesi gerekmektedir. Demir takviyesine en az üç ay daha devam edilmelidir. Vitamin ve mineral takviyesi alınabilir.
BU ŞİKAYETLERLE KARŞILAŞABİLİRSİNİZ
37.7 derece ve üzeri ateş
Saatte bir ped değiştirecek kadar kanama
Yara yerinde kızarıklık, akıntı, ağrı
İdraryapamama
Bacakta sıcak, kırmızı, ağrılı bölge
Memede sıcak, sert, hassas bölge
Şiddetlidüzeyde üzüntü ve depresyon durumunda mutlaka doktora başvurulmalıdır