Özellikle 30 yaş üstü erkeklerde görülen ve yaygınlığı artan gut hastalığı; eklemlerde ani şekilde gelişen şiddetli ağrı, kızarıklık, şişlik ve hassasiyete neden oluyor. Tedavi edilmezse eklemlerde harabiyet, böbrek taşları ve bozuklukları, daha önemlisi de damar sertliğini hızlandırıp kalp krizi, inme gibi sorunları tetikleyebiliyor. Aşırı alkol tüketimi, et ve sakatat ağırlıklı beslenme, gut ataklarının artmasına neden oluyor. Medical Park Bahçelievler Hastanesi Romatoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Soy, özellikle erkekleri tehdit eden gut hastalığı ile ilgili merak edilenleri anlattı... Gut eklemlerde şiddetli ağrı, kızarıklık, şişlik ve hassasiyetle kendini gösteren romatizmal bir hastalıktır. Eskiden zenginlerde daha çok görüldüğü sanılırdı, bu nedenle kralların hastalığı ya da zengin hastalığı diye bilinirdi. Ancak günümüzde pek de sınıf farkı gözetmediği anlaşılmıştır. Gut, vücutta normalde bulunan protein türü olan pürin metabolizmasının son ürünü olan ve ürik asit olarak adlandırılan bir maddenin, eklemlerde ve dokularda çökmesi neticesinde oluşur. Bu çöken maddelere monosodyum ürat (MSU) kristalleri denir. Gut, klasik olarak orta yaş erkeklerin hastalığı olarak bilinir. 40 yaş üstündeki erkeklerdeki tekrarlayan eklem iltihabı (artrit) en sık nedenidir. Kadınlarda genelde menopozdan sonra başlar.
AYAK BAŞPARMAĞINDAN BAŞLAR
Gut, genelde tek eklemde başlar, en sık olarak da ayak başparmağında tutuluma yol açar. Özellikle gece yarısından sonra başlayan şiddetli ayak başparmağı ağrısı olduğunda aklımıza gut gelmelidir. Ayak başparmağı dışında ayak bileği, el parmakları, el bilekleri ve dirsekler; sıklıkla etkilenen bölgelerdir. Bazen birden çok eklemi etkiler ve diğer iltihaplı romatizmalardan ayrımı zorlaşabilir. Ataklar sıklıkla bir hafta kadar sürer ve kendiliğinden geçer. Ancak ürik asit seviyesinde ani değişim yapan her durum, atağın tekrarlamasına neden olabilir.
AÇLIK TETİKLER
Bira başta olmak üzere alkolün yoğun tüketilmesi, enfeksiyonlar, travma, cerrahi girişim, uzun süre açlık, yüksek pürin içerikli gıdalar, damar yolu ile yoğun beslenme, idrar söktürücü ilaçlar; ürik asit seviyesinde ani yükselme ya da düşmelere neden olarak gut ataklarını tetikler. Hastaların çoğunun zorunlu olarak kullanmakta olduğu tansiyon ilaçlarında bulunan idrar söktürücüler, ürik asit seviyesini artırarak gut atağını tetikleyebilir. Ürik asit seviyesi yüksek hastaların hekimlerine danışmadan ilaç değiştirmemelerinde yarar vardır. Uzun süreli açlıkta vücudun girdiği stres nedeni ile hastalık alevlenebilir. Önümüzdeki günlerde başlayacak Ramazan nedeni ile oruç tutacak hastaların ilaçlarını aksatmamaya dikkat etmesi gereklidir.
GECE YARISI BAŞLAR
Ataklar genellikle gece yarısı ya da sabaha doğru ayak başparmağında şiddetli ağrı, şişlik, kızarıklık, hassasiyet ve ısı artışıyla başlar. Ağrı ve hassasiyet çok şiddetlidir, hasta ayağının üzerine basamaz, ayağını hareket ettiremez, ayakkabı giyemez, hatta ayağına yorganın bile değmesini istemez. Ağrı ilk 12-24 saat içinde daha da şiddetlenir. Tedavi edilmeyen hastalarda uzun dönem içinde ataklar tekrarlama eğilimindedir. Bu ataklar daha sık oluşma ve poliartiküler olmaya ve ateşli seyretmeye meyillidirler. Eklemler atak sonrasında tam iyileşir ancak bazı hastalarda eklemlerde destrüksiyon gelişir. Hastalık tedavi edilmez ve ürik asit yüksek seyrederse, yıllar içinde tofüs denilen deri altı yumruları oluşur. Bu yumrular bazen eklem içlerine ve hatta böbreklere, iç organlara da yerleşebilirler. Bu durumda organ fonksiyon bozukluklarına ve eklem hasarlarına yol açabilirler.
obe zite risk fakt örü Gut ve hiperürisemi sıklıkla diğer önemli metabolik bozukluklara eşlik eder. Başlıcaları obezite, hiperlipidemi, hipertansiyon, karaciğerde yağlanma ve azalmış glikoz intoleransıdır (diyabete yatkınlık). Bir çalışmada 35 yaşın altında obezite, gut için önemli risk faktörü olarak bulunmuştur. Gutlu olguların yüzde 48'inde anormal glukoz intoleransı saptanmıştır. Obezite birçok yoldan gut oluşumunu artırmaktadır. Bazı olgularda artmış ürik asit oluşumu, bazı olgularda ise azalmış renal ürik asit atılımı saptanır. Kilo azalması, serum ürik asit seviyesinde azalma sağlar. Hipertansiyon, gutlu olgularda sık karşılaşılan bir diğer hastalıktır. Klasik gutlu olguların yüzde 25-50 kadarında hipertansiyon saptanmıştır.
PÜRİNDEN FAKİR GIDALAR
Süt ve süt ürünleri
Yumurta
Tahıl ve tahıl ürünleri
Makarna
Meyveler, domates
Fındık
Şekerler, tatlılar
Jelatin
Meşrubatlar, su, çay, kahve, kola, karbonatlı içecekler.
GUT TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
Gutun en iyi tanısı, dokularda ya da şişen eklemin sıvısında, daha da anlamlı olarak nötrofillerce fagosite edilmiş ürik asit kristallerinin gösterilmesi ile konur. Ancak bu, sıklıkla mümkün olmamakta, her eklemden sıvı alınamamaktadır. Bu durumda klinik diğer özellikleri göz önüne alıp tanı koymak lazımdır. Bu hastalık sıklıkla başka metabolik sorunları da beraberinde taşıdığından, gut olgularının dahiliye ve romatoloji uzmanı tarafından takip ve tedavi edilmesi gerekir. Gut tedavisi atak ve atak dışı tedaviler olmak üzere iki aşamalıdır. Tedavinin amacı gut ataklarının ve komplikasyonlarının önlenmesidir.
Akut gut artriti geliştiğinde ağrı ve inflamasyonu gidermek için; steroid olmayan ağrı ve inflamasyon giderici ilaçların (naprosin, diklofenak, indometazin gibi tedaviler) mide korunarak verilmesi gerekiyor. Altta yatan koroner problem veya böbrek fonksiyon bozukluğu gibi yandaş hastalık durumlarında kortikosteroid, tercihen eklem içine enjeksiyon veya düşük doz ağızdan kullanılabilir.
Gut komplikasyonları ve atak gelmesini önlemek için; ürik asit üretimini azaltan ilaçlar kullanılır.
KİLO KONTROLÜ RİSKİ AZALTIR
Gut hastalarının yaşam stilini yeniden düzenlemeleri gerekir.
Günde 2 litre su içilmesi önemlidir.
Alkolden, özellikle de biradan kaçınılmalıdır.
İdeal kiloya ulaşmak, hastalığın gidişatını önemli ölçüde etkiler.
Orta miktarda protein tüketilmeli ve pürinden zengin gıdalara dikkat edilmeli.
Et, balık ve kümes hayvanlarının tüketimi günlük 113-170 gramı geçmemeli.
GUT HASTALARININ UZAK DURMASI GEREKEN BESİNLER
Tüm etler: Özellikle sakatatlar (Dalak, karaciğer, böbrek, beyin...)
Deniz ürünleri (Hamsi, sardalya, ringa, midye, ıstakoz (bir miktar izin verilebilir)
Mayalı ürünler (bira, ekmek)
Bezelye
Bakla-fasulye
Mercimek
Kuşkonmaz (bir miktar izin verilebilir)
Ispanak (bir miktar izin verilebilir)
Mantar (bir miktar izin verilebilir)
Alkollü gıdalar