"Günümüzde kasık fıtığı her on erkekten birinde görülen yaygın bir rahatsızlıktır. Normalde testis, skrotum denilen torbaya inerken karın içinde bir kanal kullanır. Bu kanalın konjenital açıklığı, gevşekliği ya da zayıflığı nedeni ile karın içindeki bağırsakların öndeki periton denilen karın zarıyla birlikte bu torbaya doğru ilerlemesine kasık fıtığı denilir. Aynı zamanda karın ön duvarının kasık bölgesindeki en zayıf noktası olan ve Hesselbach üçgeni denilen bölgede de fıtıklaşma ortaya çıkabilir. İleri yaşlardaki kadınlarda bacağı besleyen ana atardamar olan femoral arterin yanından çıkan ve "femoral fıtık" denilen fıtık türü daha fazla görülür."
Kasık fıtığının sebepleri ve teşhisi
"Prostat rahatsızlığı, kronik kabızlık, ağırlık kaldırma ya da ağır spor yapma durumlarında, sigara içenlerde, karın duvarı zayıflamış yaşlılarda kasık fıtığı rahatsızlığına daha fazla rastlanır. Ayrıca çok uzun süre ayakta durmayı gerektiren veya ağır fiziksel çaba harcanan mesleklere sahip kişilerde kasık fıtığı gelişme riski artar. Kasık fıtığının en belirgin belirtisi kasık bölgesinde ağrı ve şişlik, özellik ile yürürken ağrının daha da şiddetlenmesidir. Kasık fıtığı ağır bir şey kaldırma, öksürme, eğilme ya da zorlanma gibi nedenler ile aniden ortaya çıkabildiği gibi, yavaş yavaş da oluşabilir. Fizik muayene ve bazı durumlarda ultrasonografi yapılarak teşhis edilebilir.
Kasık fıtığı tedavisi
"Kasık fıtıklarının tek tedavisi cerrahidir. Teşhis edilir edilmez hasta ameliyat edilmelidir. Bazı istisnai durumlarda örneğin ileri yaştaki hastalarda eğer doktora ve hastaneye kolay yetişebilecek durumda ise ameliyat edilmeden kasık fıtığı takip altına alınabilir. Bunun dışında kasık fıtığı rahatsızlıklarında ameliyat tavsiye edilir. Kasık fıtığı açık ya da laparoskopik denilen kapalı yöntem ile ameliyat edilebilir. Açık teknikte de lokal ya da rejyonel anestezi ile rahatlıkla yapılabilir. Laparoskopik teknikte ise hasta genel anestezi alır. Her iki ameliyat türünde de greft kullanılması gerekir. Greft denilen bu yamalar gerginlik oluşma riskini ortadan kaldırarak hastaların 15 gün sonra rahatlıkla normal hayatına dönmesini sağlamaktadır."
Kapalı teknik ile yapılan ameliyatların avantajları
Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Kamil Gülpınar "Kapalı ameliyatların açık ameliyatlara göre en önemli farkı mutlaka genel anesteziye ihtiyaç duyulmasıdır. Kapalı tekniğin sunduğu çok sayıda avantaj var. Bunlar estetik açıdan çok daha iyi bir görünüm ve ameliyatın ardından hissedilen ağrının azalmasını sağlamasıdır. Aynı zamanda laparoskopik ameliyatlar gerginliksiz bir ameliyat olup nüksetme oranı açık ameliyat ile aynıdır. Greft yani yama kullanımının başlaması ile klasik anatomik onarımlar terk edilmiştir. Bu sayede nüksetme oranlarının düşmesi sağlanmıştır."
Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Kamil Gülpınar