Kabak tadı verdi artık ama ne yapalım, her seçimde bunu yaşıyoruz. Bu tiyatro her seçimde şu sistematikle uygulanıyor. Aylar öncesinden sosyal medyada kendilerini kandırmaya başlıyorlar. "AK Parti bitti artık", "AK Parti'de panik başladı", "Gideceklerini bildikleri için hırçınlaşıyorlar" vs.

Seçimin son düzlüğüne girene kadar sosyal medyada iktidarcılık oynanıyor. Son haftalarda AK Parti milyonları alanlara toplayıp coşkuyu hissettirince de ağlamaya başlıyorlar. Anketler filan, yenilginin kesinleştiğini gösterince "AK Parti oyumu çalacak" yaygarası başlıyor.

Yok "Çöplükte oy pusulası bulundu", yok "Sayısal verilerle oynandı", yok "elektrikler kesildi", yok "Misafir geldi çalışamadım" gibi bahaneler başlıyor.

Her seçimde finiş çizgisine yaklaştıkça başlayan bu "AK Parti oyumu çalacak" yaygarası sıktı artık. 'Yandaş olmayan' ve 'objektif' CHP'li gazetecilerin, Paralel'in Fuatavni'lerinin, Baraj sorununu fark eden HDP'lilerin de gazıyla CHP, MHP ve HDP mağlubiyetlerine kılıf hazırlamaya başlıyor.

"Baraj sorunu yaşayan AK Parti, oylarını çalıp kendi hanesine yazıyormuş." bile diyenler var.
56 milyon seçmenin olduğu ülkede çöpte bulunan 2 bin oyun, 'bütün dengeleri değiştireceğine' inanıyorlar.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu'nun dediği gibi aslında hepsi, "Türkiye'de seçim sürecinin nasıl işlediğini biliyor ama bilmiyormuş gibi davranarak seçimin sonucuna yönelik bir kafa karışıklığı oluşturmaya, mağlubiyetlerine kılıf hazırlamaya çalışıyor."


Seçimlerde bütün siyasi partilerin okullarda temsilcileri bulunuyor. Ve sonuçlar bunların gözü önünde okunarak kayıt altına alınıyor. Her partinin temsilcisi hangi sandıkta hangi partiye kaç oy çıktığını biliyor. Hani "Sonuçlar daha sonra bilgisayarda değiştiriliyor" diyorlar ya, o da yalan. Çünkü bu parti temsilcileri ellerindeki verilerle YSK'nın açıkladığı sandık sonucunu karşılaştırıp anında gerçeğe ulaşabiliyor.

Sosyal medyada '@cguldali' rumuzlu Cengiz Güldalı, geçenlerde bir çocuğa anlatır gibi tane tane yazdı. Neden muhalefetin bu iddiasının temelsiz olduğunu Güldalı'nın şu anlatımından çıkarabiliriz:

"Seçimlerde oy çalınması neredeyse imkansızdır. Sandıklar kapandıktan sonra tüm parti temsilcileri ve vatandaşın gözü önünde zarflar tek tek açılır. Sonuç herkese gösterilir ve yüksek sesle okunarak tutanağa geçirilir. Tüm partilerin görevlileri tarafından ıslak imza ile belgelenir. Bunların fotoğrafını çekmek serbesttir. Oyların YSK'ya götürülmesi ve orada işlenmesi sırasında da parti temsilcileri hazır bulunabilir. YSK sonuçları açıkladıktan sonra internet sitesinden sandık numarasını girerek ellerindeki sonucu karşılaştırabilecekleri için hile yapmak imkansızdır."

Yani tüm parti temsilcilerinin beraber sayıp kayıt altına aldığı oylar çalınsa bile saklanmasına imkan yok. Geçenlerde Demirtaş da "Seçimde hile yapacaklar" demeye başladı. Barajı aşamayacağını anlayan HDP şimdiden strateji çiziyor kendisine. Ya da HDP, seçim sonrası milleti sokağa dökme planı mı yapıyor?

Özetle "Oyum çalınacak" kehanetinde bulunanların durumu şu:
Kaybedeceklerini kendileri de biliyor. Dolayısıyla "Sandıkta hile olacak" diye şimdiden yerini yapıyor. Ama millet yer mi? Hayır yemiyor.