Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MERYEM GAYBERİ

PKK ayrı Kürtler ayrı

Türk, Kürt, Arap, Gürcü, Çerkes, Laz, Ermeni tüm milletimiz ne kadar mutlu olmuştu çözüm süreci başladığında. Milliyetçi kesimler sürece tepki duysa da "sessiz destek" modunda suskun kalmıştı.

Anadolu'nun Batı ve iç kesimlerinde suskun kalanların çoğunda, "Hadi hayırlısı, artık şehit haberleri gelmeyecek, devletin bildiği vardır" duygusu hakimdi.

MHP'nin süreç aleyhine yaptığı seçim propagandasına karşın daha önce tulum çıkarttığı şehirlerde oy kaybettiği görüldü.

Millet topyekün barışa büyük bir kredi açtı zira.

***

Doğu ve Güneydoğu'da ise daha büyük sevinç vardı. Çünkü birçok ailenin askere giden çocuğu olduğu gibi dağa götürülen çocuğu da vardı.

Terör yüzünden kırk yıldır anaların göz pınarları kurumuştu artık. Bölgeye yatırım gelemiyordu, turist gelemiyordu, hizmet gelemiyordu.

İşsizlik bir türlü bitmiyordu. Esnaf haftanın 3 günü örgüt baskısıyla "kepenk kapatınca" çalışan da patron da yoksul kalıyordu.

Terör yüzünden binlerce genç okuyup meslek sahibi olamıyordu.

Bu kayıp kuşak, üniversite bitirip kendi halkına çok daha büyük katkı vereceğine dağlarda sonu belirsiz senaryoların kurbanı oldu.

***

Dün Meclis'te CHP'nin talebiyle terör gündemli olağanüstü toplantı yapıldı. 80 vekile sahip MHP ve HDP demokratik ortamda her türlü düşüncelerini ifade etti. Meclis çatısı altında silaha, teröre, şiddete hiç kimsenin ihtiyacı yoktu.

HDP sözcülerinin kürsüden yaptığı konuşmalardan, örgütün Öcalan'ı tasfiye etmek için uğraştığı anlaşılıyordu.

Yeni milletvekili Osman Baydemir'in "silahsızlanma" temalı konuşmasını dinlerken "Önce PKK'ya silah bıraktırın sonra Barıştan bahsedin Baydemir" diye söylendim.

***

Başbakan'ın dediği gibi milletin oyları ile seçilmiş HDP'lilerin şiddet ve terörü desteklemeden en sıradışı fikirleri bile Meclis'te dile getirmesinin önünde nasıl bir engel var?

Son 13 yıldan, Yeni Türkiye'den bahsediyorum.

Meclis'te bugüne dek HDP'lileri kim sansürledi?

Hangi fikrinizi ifade edemediniz?

"Özerklik" bile dediniz. Kim size ne dedi?

Anadilde eğitim veren özel okullar bile açıldı. Derdiniz neydi kimin maşasısınız ki silaha sarıldınız?

Herşeyi konuşuyordunuz masada. Konuşamadığınız, gasp edilen haklarınızdan iade edilmeyen ne vardı ki silaha sarıldınız

Neyi manipüle ederseniz edin, ne yalan söylerseniz söyleyin ortada kocaman bir gerçek var. Kalleşce öldürülen askerimiz, polisimiz, sivil vatandaşlarımız...

Demirtaş "Herşey yalan" deyip suçu Hükümet'e, Erdoğan'a atmaya devam ediyor ama artık millet bu numaraları yemiyor. Adana'da yemek yerken çocuklarının ve hamile eşinin gözleri önünde katledilen sivil vatandaşımız, yine çocuklarının gözü önünde şehit edilen askerler de mi yalan?

***

Barışa destek verdiğim için zerre pişmanlığım yok. İhanet ettiler desteğimize ihanet etmeyenlerle barış yoluna devam ederiz. Türküyle Kürdüyle milletimiz akan kanın durmasını, barış sürecininin milletle el ele yürütülmesini istiyor. Vazgeçmek yok!

Masa varken silah dediniz. Bunun karşılığı gelince de artık hiç kimsenin inanmadığı ve içini boşalttığınız "barış" kavramına sarıldınız.

***

Sosyal medyada, orada, burada yaşanan kalleşliklere karşı iyice dolanlar da var. Burada ölçü, terörle halkı ayırmaktan geçiyor.

Kürtlere nefret saçan bizden değildir.

Kürtler bu vatanın öz çocukları ve din kardeşimiz. Şunu unutmayalım onlar her ne kadar PKK yerine "Kürtler" sözünü algıyla bilinçaltlarına yerleştirmek istede de, düşman olan Kürtler değil PKK.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA