Bugün Kurban Bayramı'nın birinci günü. Dün milyonlarca Hacı adayı Arafat'ta vakfe yaptı.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in canlı yayınlanan vakfe duasına, insanlar gözyaşları içinde "amin" diyordu.

Görmez şunları söyledi;"Müslümanlar zorlu bir süreçten, ağır bir imtihandan geçmekte ve derin hüzünler yaşıyor. Millet olarak bizi birbirimize düşürmek, kardeşi kardeşe kırdırmak için nice dahili ve harici oyunlar sergilenmektedir. Aziz şehitlerimize Yüce Rabbim rahmet eylesin. Aziz milletimize güç ve kuvvet bahşeylesin."
Milyonlarca insan gibi ben de "Amin" dedim Görmez'in duasına.

***
Çünkü, merhametin, paylaşmanın, kardeşliğin, sevginin ibadeti olan Kurban Bayramı'na bir kez daha hüzünle, acı içinde giriyor Müslümanlar. Türkiye, 30 yıllık terör meselesine "yerli" ve "milli" bir alternatif olarak Çözüm Süreci'ni geliştirdi.

Uluslararası güçler bundan çok rahatsız olunca onların emrindeki PKK da çözüm masasını dağıtarak tekrar terörü ülke gündeminin birinci sırasına getirdi. PKK'nın, bu "yerli" ve "milli" çözümü istemeyen ülkelerin lehine yeniden "terör" kararı alması, binlerce mensubunun ölmesine neden oldu.

***
PKK'nın her saldırısından, her araç yakma eyleminden, evlere roket atmasından yine en büyük zararı Kürtler gördü, görüyor. PKK halkın içine karışarak yaptığı silahlı eylemlere, polis ve askerin geçmişte olduğu gibi sivil-terörist ayrımı yapmadan müdahale etmesini bekliyor.

Ama devlet bu ayrımı yaptıkça en başta Kürtler sokakta devrimcilik oynayan eline silah verilmiş maşalara tepki gösteriyor. Tamam kimse PKK'nın halk desteği almadığını iddia edemez ama ikinci kez girişilen bu Cizre'deki "Devrimci halk savaşı" yine fiyaskoyla sonuçlandı.

Murat Karayılan'ın son açıklamaları ve telsiz konuşmaları, örgütün 30 yıldır ilk kez bu kadar sıkıştığını, adeta darmadağın olduğunu gösteriyor.

***
Maalesef Kürtlerin yüzde 13 oy vererek sorunları masada çözmesini istediği HDP, üst aklın kontrolünden çıkıp Kürtler'in kontrolüne bir türlü giremedi

"Çözüm Süreci gibi bir şey Türkiye'de başlamışsa bunun en büyük sebebi, bu ülkede Müslüman vicdanın iktidara gelmesidir" diyen AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, HDP'ye oy veren insanların bile yüzde 84'ünün PKK'nın silah bırakmasını istediğini söylüyor.

***
Bugün halkın oyları ile Cumhurbaşkanı seçilen Tayyip Erdoğan'ı "Diktatör" olmakla suçlayanlar, Erdoğan'dan ve AK Parti'den önceki yasakları çabuk unutuyor.
Daha 13 yıl öncesine kadar bu ülkede Kürtçe yasaktı, başörtüsü yasaktı, düşünceyi ifade etmek yasaktı, kitaplar yasaklıydı, azınlık hakları gasp edilmişti, İHL'lerin üniversiteye girmesi yasaklıydı.

İstedikleri kadar inkâr etsinler, "Diktatör" olmakla suçladıkları Erdoğan demokrasiyi ve özgürlüğü geliştirdi. İşte ajansların geçtiği en son haber: "Çanakkale'deki Özel Gökçeada Rum Ortaokulu ve Lisesi'nde, 40 yıllık aranın ardından bayram sonrası tekrar ders başı yapılacak"

Tüm Müslümanların Kurban Bayramı mübarek olsun