Burak Yılmaz haberleri son günlerde gündemi çok meşgul ediyor... Hatta Avrupa basınında bile geniş yer buluyor. Burak Avrupa'ya gidebilir mi? Teklif gelirse satılmalı mı?
Niye satılmasın? Ünal Aysal'ın o konudaki laflarına katılıyorum. Her şeyin fiyatı var. Yani Burak'ı iyi bir fiyata satıp da yerine beş Burak yetiştirebiliyorsan niye satmayasın! Turşusunu mu kuracaksın? Arda'yı nasıl sattıysan Burak'ı da öyle satarsın. Üstelik Burak Arda'dan daha cazip; golcü adam çünkü... Golcü adamlar her zaman daha çok ilgi çeker...
Ama 'tek başına golcülük yeter mi?' dersen Jardel örneği var kafamızda... 50 milyon dolara aldık biz Jardel'i, sonra da satana kadar başımıza neler geldi. Tek başına gol atmak için futbolcu yanın da kuvvetli olacak. Burak'ın henüz o yanı çok eksik. Yani Burak 'Ben daha pişmeden Avrupa'ya gitmem' demeli bence... Gider bir sezon sürmez ömrü... Düşünün İspanya'nın gol kralı, Türkiye'de topa vuramadı! İspanya'nın gol kralı!..
FIBA Kadınlar Avrupa Ligi finalinde ilk defa bir Türk takımı mücadele etti ama sonunu getiremedi. Fenerbahçe, ev sahibi Ekaterinburg'a farklı yenilerek ikincilikle yetindi. Finale gelene kadar 4 maçta 70 sayı atan Pondexter'ın sadece 1 sayı atması da temsilcimizi olumsuz etkiledi. Fenerbahçe'nin performansıyla ilgili neler söyleyeceksiniz?
Fenerbahçe'nin finale kadar gelmesi iyi bir şey ama final maçı sonrası her zaman olduğu gibi Türk medyasının yalaka tavrına fena halde öfkelendim. Ekaterinburg maçında Fenerbahçe berbat bir basketbol oynadı. Finale yakışmayan bir basketbol oynadı. 'Bu takım finale nasıl gelmiş' dedirtecek kadar kötü bir oyun oynadı ve hezimete uğradı.
Bir Avrupa Şampiyonası final maçı 26 sayı farkla biter mi? O zaman takımlardan biri oraya 'yanlış gelmiş' demektir. Bir defa bunu bir ortaya koy... Fenerbahçe'nin niye bu kadar kötü olduğunu bir araştır, bir yaz bana... Ben gazete okuyucusuyum, para veriyorum o gazeteyi almak için... 'Sen ağlama Fenerbahçe!' Niye ağlamasın? Final maçında 26 sayı yemiş, niye ağlamasın? Az bile ağlıyor.
'Finale geldiniz teşekkür ederiz' ettik. Yarı final maçını kazandıkları zaman cuma günü Türk spor sayfalarında "İlk defa bir Türk Kız Takımı finale geldi, teşekkürler" başlıkları atıldı. Ama final ayrı bir maç, o maçı bir değerlendir bakalım.
Aynen işte 2003'teki Dünya Şampiyonasındaki Süreyya Ayhan... Rahat kazanacağı yarışı, kazanamadı, vay biz göklere çıkarttık! Nerede Süreyya Ayhan şimdi? O yarışı Süreyya kazanmalıydı. Neden kazanamadığını anlatan Hıncal Uluç, Kenan Onuk ve Cüneyt Koryürek vatan haini ilan edildiler. 'Siz dünya ikinciliğini beğenmiyor musunuz?' diye... Niye beğenmeyeyim ya!.. Ama şampiyon olacakken ikinci olmak kaybetmektir. Dördüncü olacakken ikinci olursan başarıdır.
Fenerbahçe'nin finale gelmesinde başrolü oynayanlardan bir tanesi Pondexter. Kaç sayı ile çıktı final maçından; faulden attığı bir sayı...
Atışları 13'te 0!..
Şimdi bu ne demek! Bir basketbol yazarı olarak bu ne demek; Fenerbahçe top oynamamış. Pondexter atınca kazanmış, Pondexter atamayınca kazanamamış. Bu mu Fenerbahçe'nin oynadığı basketbol? Buna basketbol denir mi?
Bir yerde bir yanlış var, ama sen bu yanlışı arayacağına 'gelecek senelerde aynı yanlışı yapmayalım' diyeceğine 'Ağlama Fenerbahçe, bu da bizi yeter Fenerbahçe, aman ne güzel ikinci olduk Fenerbahçe' başlıkları!.. Böyle bir medya olabilir mi! Böyle bir aşağılık kompleksi içinde medya olabilir mi? O gazeteyi okuyan insana, o gazetenin verdiği duygu bu; aşağılık kompleksi... 26 sayı fark yemişsin ağlamayacaksın! 26 sayı fark yiyorsan kafayı duvardan duvara vurusun; 'Ben niye 26 sayı fark yedim' diye ki gelecek maç 26 sayı yeme!..
Şimdi Galatasaray, Real Madrid'den 30 tane yerse 'Vay Galatasaray son 8'de oynadın, vazifeni yaptın, teşekkür ederiz' diye mi yazacağım ben? Neler yazacağımı görürsünüz. Böyle bir şey olur mu! Bu nasıl bir gazetecilik!
Kenara adamları diz, üçlükleri sallasınlar girerse 'Harika Fenerbahçe! Tarih yazan Fenerbahçe', girmezse 'sen ağlama Fenerbahçe, bu bize yeter Fenerbahçe!' Ayıptır!
Biz bunu hep yapıyoruz. Biz Türk milleti olarak, Türk takımları olarak hiçbir şeye layık değiliz, onun için de kazara üçüncü, beşinci olursak bu bize yeter. Yetmez arkadaş!
Fenerbahçe'nin kız takımına yaptığı yatırımla, Ekaterinburg'un yaptığı yatırımı bir karşılaştırın bakalım, hangisi fazla... Niye yetsin ya!.. Bir şeyim eksik olur da tamam...
Türkiye'nin en mükemmel sahası Ülker Arena, Fenerbahçe'nin değil mi? Dünyanın en iyi bütçelerinden biri Fenerbahçe basket takımının değil mi? Fenerbahçe baskete verdiği paraları nereye veriyor?
Pondexter atamayınca; 'Ağlama Fenerbahçe!!'