Trabzonspor'un çağdaş bir yönetime, dünya kulübü olması gereken yönetime derhal kavuşması gerektiğini belirten Usta, "Büyük bir markaya aday olurken kendimi çok ölçtüm ve aday olmaya karar verdi. Yeterli olup-olmadığımıza ise delege karar verecek" ifadesini kullandı.
25-26 Mayıs tarihleri arasında yapılacak olan Trabzonspor Olağanüstü Kongresi'nde aday olan Muharrem Usta, seçim çalışmalarını sürdürüyor. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MUSİAD) Trabzon şubesini ziyaret eden Usta, toplantı salonunda üyelere projelerini anlattı.
Rekabetin olduğu bir seçim dönemi yaşadıklarını dile getiren Muharrem Usta, Trabzonspor çağdaş bir yönetime, dünya kulübü olması gereken yönetime derhal kavuşması gerektiğini belirterek, "Bu da yeniden yapılanmayla olur. Yeniden yapılan zor iştir kolay bir iş değildir. Yeniden yapılanma bazılarını ürkütebilir. Trabzonspor sevdalısı olup, Trabzonspor'u önemseyenler açısından korkulacak ve endişe edilecek hiç bir şey yoktur. Çünkü böyle bir yapı herkesin kaçınılmaz bir beklentisidir. Bundan rahatsız olacak hiç bir şey yok herkes bunu istiyor. Bence yapamamak diye bir sorunumuz var. Bu kez bunu aşmak zorundayız çünkü çok geri kaldık" dedi.
"TRABZONSPOR BİR MARKADIR VE BU MARKAYA DEĞİL 5 TANE YERİ GELDİĞİNDE 25 ADAY ÇIKABİLİR"
"Trabzonspor markası herkesin üstündedir" diyen Usta, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O markaya değil 5 tane yeri gelir 25 tane aday çıkar. O adaylardan biriside benim. Trabzonspor öyle sıradan bir marka değildir haliyle bende çıkarım. Galatasaray'da Ünal Aysal'dan sonra aday olacaklar kendisini bir çek edecek artık. Bende aday olurken şuna baktım. Benim sıkletim bu işe yetermi-yetmezmi. Kendimi çok ölçtüm. Arkadaşlarımla çok konuştuk tartıştık. Bizim gramajımız bu iş için yeterlimi. Yeterli gördüğümüz için adaylardan bir aday olarak ortaya çıktık. Bizim yeterli olup-olmadığımıza ise delege karar verecek. Delege diyecek ki seninki yetmedi, başkasınınki yetti. Bizde aslanlar gibi o seçilene destek vermek düşer. Çünkü ast olan Trabzonspor'dur."
"BOYNUMA KİMSE KEMENT GEÇİREMEZ"
Usta, yaptığı açıklamada, "Herkesin bir siyasi görüşü vardır. Şu anki başkanın, yöneticilerin, taraftarların ve delegelirin bir siyasi görüşü var. Bu suç değildir. Meydanda birçok siyasi parti var. Çok meraklı olanlar gitsinler oralarda siyaset yapsınlar. Trabzonspor siyaset yapma yeri değildir. Trabzonspor siyaset üstü bir kurumdur. Biz göreve gelmemiz halinde Trabzonspor'un siyaset ile bağı durması gereken yerde olmak zorundadır. Trabzonspor'da zarar veriyoruz. Siyaset kurumuna da zarar veriyoruz. Trabzonspor'a gelen bir yönetim Trabzonspor'u siyasete alet edinecekse onun adı boynuna kement geçirilmesidir. Kement'e razı olanlar buyursun çıksın meydana. Benim boynuma kimse kement geçiremez. Çünkü bizim arka planımız var. Yaptığımız işler var. Kement boynumuzda olur ise bunun sonunu ne olduğunu biliyorum. Herkeste bilir. Zaman her şeyin ilacıdır göz açıp-kapayıncaya kadar geçer ve her şey görülür. Bir spor kulübünün siyaset ile iç içe olması iki tarafa da kaybettirir" ifadelerini kullandı.
"HAKSIZLIĞA DELEGE PRİM VERMİYOR"
Muharrem Usta, Trabzonspor'da yeni bir yapılanma olmazsa, çarkın kendilerini de öğüteceğini vurgulayarak, "Hayatında bu tarz işlerde öğütülmemek üzere adımlar atıp ta başarmış olanların endişesi olmaz" dedi.
Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı yaptığı Medical Park'ın İstanbul ve diğer takımlarla yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sürekli gündeme gelmesi üzerine Usta şu ifadelerini kullandı:
"Baktığımız zaman giydiğimiz kıyafetlerin markalarına İstanbul kulüplerinde yöneticilik yapmış insanların sahibi olduğu markalar. Bindiğimiz otomobillerde keza aynı. Fenerbahçeli kişilere ait olanlarda var. O zaman arabalara binmeyin. Bırakın arabaları. Markaysanız sponsorluğu herkesten alırsınız. Bunlar basit işler, sıradanlık, delege bunlara prim vermiyor. Adaylardan biri, 'Muharrem Bey'in Galatasaray'da delegeliği var' diyormuş. Bunlar hep palavra bunlara kim inanır. 'Muharrem Usta hiç maça gitti mi' diyorlar. Ben maçlara giderken o adaylar neredeydi. 1996 yılında 34 plakalı arabamla İstanbul'dan Trabzon'a geldim. Arabam kırıldı plakasından dolayı beni eleştirenler o zaman neredeydi. Yurt içinde ve yurt dışında gittiğim maçları sayısını hatırlamıyorum. Benim oğlum için Fenerbahçeli diyorlar. Benim oğlum Trabzonspor maçlarına gide gide telef oldu. İnsanlar artık bu tür söylemlere inanmıyor. Yazık günahtır. Bu tür ifadeler kimseye fayda sağlamaz."
